WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Uyuşmazlık Kat Mülkiyeti Yasasından kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 18.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 20.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Asıl dava trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle manevi tazminat, birleşen Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/12 esas sayılı dosyası menfi tespit, birleşen Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/540 esas sayılı dosyası ise trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA. 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davalı-davacıdan harç alınmamasına 27/06/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece, davacının bonoda avalist olması nedeniyle aleyhine icra takibine girişilmiş isede, kendisine ödeme emri gönderilmediğinden hakkındaki takibin kesinleşmediği, böylece menfi tespit davasını açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın ve koşulları oluşmadığından dolayı davalının tazminat isteminin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir İİK 72/1.maddesinde "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığının ispatı için menfi tespit davası açabilir." denilmektedir. Somut olayda davacı taraf takibe dayanak yapılan bonoda avalist olarak yer almakta olup, takip tarihinden önce muaccel hale gelmiş bonodan dolayı herhangi bir takip başlatılmamış olsa bile İİK 72/1.maddesi hükmü de birlikte değerlendirildiğinde, davacının menfi tespit davası açmakta hukuki yararının mevcut bulunduğunun gözetilmeksizin yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Menfi tespit Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı menfi tespit davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiş hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, davalı ile aralarında kira sözleşmesi bulunduğunu, sözleşmenin 10. Maddesi gereğince 50 000 € değerinde teminat senedi verdiğini, sözleşmenin feshedildiğini verilen teminat senedi nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece HUMK’un 8. maddesi gereğince kira sözleşmesinden kaynaklanan her türlü tahliye ve bu davalarla birlikte açılan kira alacağına ilişkin davalara bakmakla görevli mahkemelerinin sulh hukuk mahkemeleri olduğundan mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir....

          Dava; kaçak elektrikten kaynaklı menfi tespit ve manevi tazminat talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince; Davalının kaçak tespitine ilişkin video kaydı sunmadığı, bu itibarla kaçak kullanımın ispatlanamadığı gerekçesi ile menfi tespit talebinin kabulüne, manevi zarar oluşmadığından, manevi tazminat talebi yönünden davanın reddine karar verilmiştir....

            tarafından davacı borçlu aleyhine yapılan icra takibinin kesinleşmesi üzerine, davacı borçlunun İİK 22. madde uyarınca açtığı menfi tespit ve kötüniyet tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne ve asıl alacağın %20'si oranında kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 72/5 maddesinde “... Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararlarında alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın da % 20'sinden aşağı olamaz” denilmektedir. Bu durumda kötüniyet tazminatına hükmedilebilmek için; a) İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davasında davacı borçlunun tazminat talebinden bulunması, b) Borçluya karşı icra takibi yapılmış olması, c) İcra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olması şarttır....

              İcra Müdürlüğü'nün 2008/11470, 2008/11471, 2008/11472 Esas sayılı ilamsız icra takiplerinin yasal bir dayanağı bulunmayıp davalılara takiplere konu borcu olmadığını iddia ederek menfi tespit isteminde bulunmuştur. Davalılar, davacı aleyhinde açtıkları maddi ve manevi tazminat istemini içerir dava dosyasında istemlerinin üzerinde hesaplanmış bulunan tazminat tutarlarının ek dava açılmadan icra takibine konulduğunu, hüküm altına alınan tutarlar ile bilirkişilerin hesapladıkları tazminat tutarları arasındaki farkın takiplerin yasal dayanağı olduğunu iddia ederek davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır....

                Asliye Ticaret Mahkemesinde menfi tespit davası açmış yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporuna göre takip alacaklısının ticari defterlerinde kaydı bulunan fatura içeriklerinin takip borçlusu iş bu davanın davacısına teslimi ispat edilemediği, sunulan sevk irsaliyelerinin faturalarla ilgisinin kuralamadığı gerekçesi ile takipten sonra açılan menfi tespit davasının kabulüne karar verilmiş, karar kesinleşmiştir. Uyuşmazlık; İcra takibi sebebi ile aracı satılan davacı için maddi tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ve tazminat miktarı konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. Türk icra ve iflâs hukuku öğreti ve uygulamasında haksız takip kavramı, büyük ölçüde icra tazminatları çerçevesinde değerlendirilmiş olup, özellikle monografik bir çalışmaya konu olmuş değildir....

                  ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/268 Esas KARAR NO : 2022/851 DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 13/04/2022 KARAR TARİHİ : 15/12/2022 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı tarafından açılan tazminat davasının işlemden kaldırıldığı (başvuruya bırakıldığı) 24/06/2022 tarihten itibaren üç aylık yasal süre içinde yenilenmediği anlaşıldığından, HMK 150/5 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu