Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl ve birleşen itirazın iptali davaları ile birleşen menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerle asıl davanın ve birleşen itirazın iptali davasının kabulüne, birleşen menfi tespit davasının reddine yönelik olarak verilen hükmün asıl - birleşen davada davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl davada davacı ve birleşen dosya davalısı vek....

    Av. ... aralarındaki menfi tespit ve birleşen itirazın iptali davaları hakkında .Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 16.05.2013 gün ve 2010/523 E.-2013/256 K. sayılı hükmün davacı-karşı davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Davacı-birleşen davada davalı yanca davalı-birleşen davada davacı aleyhine açılan menfi tespit davasının kısmen kabul, kısmen reddine, davalı-birleşen davada davacı tarafından davacı-birleşen davada davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının ise kabulüne karar verilmiştir. Davacı-birleşen davada davalı vekilinin hem asıl dava hemde birleşen dava bakımından hükmü temyiz ettiği halde sadece birleşen davaya ilişkin nisbi temyiz harcı ve temyiz yoluna başvurma harcını yatırdığı dosya kapsamındaki harç alındı belgesinin tetkikinden görülmektedir....

      Aynı icra takibi nedeniyle davalı banka tarafından 08.05.2015 tarihinde itirazın iptali davası davacı aleyhine açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası 13.05.2015 tarihinde açılmıştır. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmektedir....

        Aynı icra takibi nedeniyle davalı tarafından,Bakırköy ..Asliye Ticaret Mahkemesinin ...esas sayılı dosyası ile 26/09/2014 tarihinde itirazın iptali davası davacı aleyhine açılmış olup, itirazın iptali davasının açılmasından sonra işbu menfi tespit davası 27/09/2022 tarihinde açılmıştır. Menfi tespit davasının itirazın iptali davasından sonra açılmış olması nedeniyle davalının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürülebilecek hususlar itirazın iptali davasında da ileri sürülebilecektir. Hukuki yararın varlığı dava şartlarından olup, mahkemece de bu hususun resen dikkate alınması gerekmesi nedeniyle,davacı tarafından açılan menfi tespit davanın hukuki yarar yokluğundan reddedilmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Davacı vekili menfi tespit talebi yanında davalıdan olan alacağının tahsili amacıyla da huzurdaki davayı açmıştır.Bakırköy ......

          Sayılı dosyası ile yapılan takip nedeni ile borçlu olmadığının tespitine dayalı menfi tespit davasıdır. Mahkememizin ...... E. Sayılı dosyası dosyamız arasına celp edilmiştir. Bu dosyanın incelemesinde davacının işbu dava davalısının, iş bu dava davacısına karşı açmış olduğu Diyarbakır İcra Dairesi ..... esas sayılı dosyasındaki itirazın iptali istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Açılan bu itirazın iptali davasının açılış tarihi, işbu dava dosyasından önce olup halen derdesttir. Yerleşik Yargıtay ilamlarında da bahsi geçti üzere; işbu davada davacı tarafınan ileri sürülen imza itirazına yönelik menfi tespit isteminin mahkememizin .... E....

            Birleşen davanın davacısı ....ve Gıda AŞ.’nin ... 4.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/ 652 Esas sayılı dosyada açtığı itirazın iptali davası, menfi tespit davası ile birleştirilmiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre davalı birleşen davanın davacısı ... AŞ.'nin sunduğu ... teslim makbuzlarında ürünlerin uygun ısı ve görünümde teslim edildiği davacının itiraz etmeksizin ürünleri aldığı, aldığı ürünleri deposunda beklettikten sonra satışa sunduğu ayıbın soğuk zincirinin kırılması sonucu ortaya çıktığı üretici satıcının bir kusuru bulunmadığından asıl davanın reddine birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulü ile 29.429.09 YTL üzerinden itirazın iptaline takip tarihinden itibaren bu miktara avans faizi yürütülmesine % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı-birleşen davanın davalısı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Bu nedenle saptanan miktardan fazla takip yapılan bölüm için menfi tespit davasının kısmen kabulünde bir isabetsizlik bulunmamakta ise de, davalı – birleşen dosya davacısı banka, açmış olduğu itirazın iptali davasında harca esas değer olarak 242.158,94 TL'yi göstermiş, bu miktar üzerinden itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir. Hal böyle olunca, alacak miktarının 244.070,66 TL olduğu saptandığına göre itirazın iptali davasında reddedilen bir miktar bulunmamaktadır. Bu durumda birleşen itirazın iptali davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın kısmen kabulüne karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir. " denilmiştir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava menfi tesbit isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Mahkemece, bononun vadesinin 15.11.2005 olmasına rağmen icra takibinin üç yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 02.11.2009 tarihinde yapıldığı, yapılan itiraz üzerine icra takibinin durması nedeniyle itirazın iptali davasının 20.10.2010 tarihinde açıldığı, bu nedenle takip tarihi itibariyle bononun zamanaşımına uğradığı, bonodan dolayı 3 yıl içinde takip yapılması gerektiği, borçlu (davalının) ödeme emrine itirazında zamanaşımına def’ini ileri sürmese dahi itirazın iptali davasında bu def’iyi ileri sürebileceği, geçerli bir genel haciz yoluyla takip yapılmasının itirazın iptali davasının koşullarından olduğu, itirazın iptali davası sebepsiz zenginleşme davası olarak nitelendirilse dahi bononun vadesini takip eden 3 yıldan sonraki bir yılda açılmadığı, davalının süresinde davaya karşı zamanaşımı def’inde bulunduğu gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

                    nin ipotekli takibe itirazı üzerine davalı banka tarafından bu davacı aleyhine itirazın iptali davası açılmış ise de, ... 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/34 Esas, 2005/290 Karar sayılı ilamıyla birleştirme kararı verilerek bu dava dosyasının esası kapatılmış , yargılamaya menfi tesbit davası üzerinden devam edilmiştir. Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda menfi tesbit davasının kısmen kabulüyle davacıların davalı bankaya 607.270.802.TL borçlu olduklarının tesbitine, birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüyle davalının 6.828.61 YTL'ye yönelik itirazının iptaline, asıl alacak tutarı 5.680.44 YTL'ye takip tarihinden itibaren %90 temerrüt faizi uygulanmasına 6.828.61 YTL'nin %40'ı oranında 2.731.44 YTL icra inkar tazminatının davalı ...'den tahsiline karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu