Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, itirazın iptali davası derdest iken menfi tespit davası açmakta hukuk yararı yoktur. Ancak, somut olayda, taraflar arasındaki itirazın iptali davasında sulh protokolü ile sona erdiği, yapılan ödemelerin menfi tespit davasına konu edilmekle bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmaktadır. Taraflar arasındaki İstanbul 9. ATM'nin 2017/545 esas sayılı dosyasındaki davanın sulh protokolünün yapılması ile sonuçlandığı anlaşılmaktadır. HMK'nun 315. maddesi uyarınca sulh; davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi sonuç doğurur. Dolayısıyla bahsi geçen İstanbul 9.ATM'nin 2017/545 esas sayılı dosyası ile istinafa konu dava dosyası açısından derdestlikten bahsetmek mümkün değildir. Nitekim, anılan İstanbul 9....
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/01/2022 KARAR TARİHİ : 31/01/2022 GEREKÇELİ KARAR TARİHİ : 01/02/2022 Mahkememizde görülen İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili DAVA dilekçesi ile özetle: Müvekkili kooperatifin, 2021 yılı Kasım ayından Aralık ayına kadar meri aidat borcu 4.000-TL'nin tahsili için üyesi davalı aleyhine Samsun İcra Dairesi'nin 2022/2137 Esas sayılı takip dosyasından takip başlattığını ancak takibin itiraz üzerine durduğunu, oysa itirazın haksız olup aidat borcunun ödenmesi ve itirazın iptali gerektiğini, aynı zamanda 2021 yılı Kasım ayına kadar geçerli aidat toplam borcu 14.000-TL'nin tahsili amacıyla yine davalı aleyhine başlatılan Samsun İcra Dairesi'nin 2021/94223 Esas sayılı takibin kesinleştiğini, ancak davalı tarafından açılan menfi tespit davasının Samsun Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2022/66 Esas sırasında derdest olduğunu, takip dosyalarına konu aidat borçlarının...
"İçtihat Metni" Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Tarih : 15/05/2008 Nosu : 2007/152-2008/325 - K A R A R - Uyuşmazlığın, bankacılık işleminden kaynaklanmasına, davanın itirazın iptali yada menfi menfi tespit biçiminde açılmamış olmasına göre kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 19.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacıların ilamsız takibe yaptıkları itiraz üzerine itirazın iptali davası açıldığını bu nedenle davacıların menfi tespit davası açmakta hukuki yararları bulunmadığını, sözleşmelerin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin 12.02.2019 tarih, 2018/365 E. ve 2019/69 K. sayılı kararıyla; taraflar arasında görülmekte olan Çorum 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/630 E. sayılı dosyasında itirazın iptali talep edildiği, itirazın iptali davasının 24.05.2016 tarihinde açıldığı bu menfi tespit davasının ise 25.01.2017 tarihinde itirazın iptali davasından sonra açıldığı anlaşıldığından hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Davacının açtığı menfi tespit açısından yapılan değerlendirmede ise; İtirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilmek- tedir. Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri süre- bileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir. (Yargıtay 19 HD'nin 2016/15783 E.- 2018/527 K. nolu 12.02.2018 tarihli, 2016/16979 E.- 2017/3718 K. nolu 11.05.2017 tarihli ve 2015/9828 E.- 2016/3214 K. nolu 26.02.2016 tarihli ilamları) Somut olaya gelindiğinde, davalı ...'ın dava konusu faturalarla ilgili olarak davacı borçlu aleyhine Büyükçekmece ... İcra Müdürlüğü'nün ... E....
(yenileme sonrası ... takip sayılı dosya) sayılı dosyasına ilişkin olarak takip borçlusu tarafından borcunun bulunmadığı vakıasına dayanılarak menfi tespit talebinde bulunulduğu, daha önce itirazın iptali davasına konu edilen takip dosyası ile işbu dava dosyasındaki takip dosyasının aynı olduğu, itirazın iptali istemli davada hüküm kurulduğu ve kurulan hükmün yasa yollarından geçerek kesinleştiği, menfi tespit davasına konu itiraz ve def'ilerin açılan itirazın iptali davasında dile getirilmesi mümkün olduğu, bu durumda itirazın iptali davasından sonra aynı hususta menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığı kanaatiyle HMK'nın 114 maddesinde düzenlenen hukuki yarar dava şartının dava dosyamız açısından sübut bulmadığının tespiti ile dava şartı yokluğundan davanın usulünden reddine karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm tesis edilmiştir. (Emsal nitelikte Yargıtay ilamları: Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2021/7982 Esas, 2023/1943 Karar sayılı ilamı, Yargıtay 19....
Davalı vekili, davacı ve annesi hakkında başlatılan icra takibine davacının itiraz ettiğini, itirazın iptali davası açıldığını, mahkemece davacının itirazının iptaline karar verildiğini, bu kararın kesinleştiğini, aynı icra takibine ilişkin menfi tespit davası açılmasının kesin hüküm nedeniyle mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davacının kendisi ve annesi ... hakkında başlatılan icra dosyasına itiraz edildiği, itirazın iptali davası açıldığı, mahkemece itirazın iptaline ve icra takibinin devamına karar verildiği, kararın kesinleştiği, aynı icra takibi ile ilgili tekrar menfi tespit davası açılmasının mümkün olmadığı, icra takibine ilişkin olarak verilmiş kesin hüküm bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, taraflar arasında kesinleşen bir menfi tespit davası hükmü mevcut olup, davalının açtığı menfi tespit davasının redle sonuçlanıp, kesinleştiği, söz konusu mahkeme kararında belirlenen hesap üzerinden hüküm kurulması gerektiği sonucuna ulaşıldığı, alacağın kaynağı haksız fiile dayalı olduğu ve likit bir alacak bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince; dava itirazın iptali istemine ilişkin olup, icra takip tarihi itibariyle alacak borç durumunun tespiti ile sonucuna uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözardı edilerek tutanak tarihi itibariyle alacak borç durumunu belirleyen ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İtirazın iptali Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı itirazın iptali davasına dair karar Dairemizin 07.11.2013 gün ve 2013/10426-2013/15028 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmesi üzerine bu defa davalı tarafından yasal süresinde karar düzeltme isteminde bulunulmuş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı vekili, dava dilekçesinde, ödenmeyen kira paralarının tahsili amacıyla davalı kiracı hakkında başlatılan icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizce hükmün onanmasına karar verilmiş ise de; Davalı kiracı tarafından davacı kiraya veren hakkında ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki karşılıklı itirazın iptali- menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile dava dışı ... arasında akdedilen kredi sözleşmesinde davalının da kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali, takibin devamı ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....