Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/244E sayılı dosyasından menfi tespit davası açtığını yapılan yargılamada usule uygun defter incelemelerini içerir 05.03.19 tarihli Bilirkişi raporunda, karşı tarafın borçlu olduğunun sabit hale geldiğini, menfi tespit talebinin reddolunduğunu, bilirkişi raporu ve menfi tespit talebinin reddolduğuna dair Adana 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/244E ve 2020/527 K numaralı kararının dosya kapsamında bulunduğunu, Adana 9. İcra Müdürlüğü'nün 2018/2343E dosyasına yapılan usulü tebligat itirazları kapsamında taraflarınca dosyanın kesinleşmesi için beklenildiğinden, itirazın iptali davası açılamadığını, istinaf aşamasının uzun sürdüğünü, Karşı tarafın haksız olarak açtığı menfi tespit davasının sonuçlanmasının ardından, taraflarınc,a tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla işbu davada itirazın iptaline konu Adana 1....

"İçtihat Metni" Mahkemesi:Ticaret Mahkemesi Tarih : 10.05.2007 No : 223-236 Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, itirazın iptali ve icra inkar tazimanatı istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalının müvekkilinden aldığı borç para karşılığı 29.06.2001 tarihli 48.000.000.000.-TL.lik çeki verdiğini, çekin bankaya ibraz edildiğinde karşılığının olmadığının anlaşıldığını, yapılan ilamsız takibin davalı borçlunun itirazı üzerine durduğunu belirterek itirazın iptalini ve % 40 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/232 Esas sayılı dosya üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, eldeki aynı takip nedeni ile menfi tespit davasının ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/232 Esas sayılı dosya üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, eldeki aynı takip nedeni ile menfi tespit davasının ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

      Asliye Hukuk Mahkemesi 2019/232 Esas sayılı dosya üzerinden itirazın iptali davası açıldığı, eldeki aynı takip nedeni ile menfi tespit davasının ise 26/06/2019 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 13/02/2017 tarih, 2016/6749 E. ve 2017/1043 K. sayılı kararında vurgulandığı üzere "Dava İİK 72. maddesine göre açılan menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

      Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından “itirazın iptali” davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma sebebi olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Nitekim söz konusu bu halde, yapılan itiraz üzerine takip durmuşsa da, “takibe itiraz” sadece takip hukuku ile ilgili bir sonuç olup, kesin hükmün sonuçlarını doğurmaz....

        Dava dilekçesindeki anlatımlara göre birer örneği dosyaya alınan Ankara ...ATM'nin ... esas sayılı dosyasında, davacısı kooperatif tarafından davalı ... aleyhine itirazın iptali isimli dava açıldığı, bu davanın karara çıktığı, Ankara ... ATM'nin ... esas sayılı dosyasında ise davacı kooperatif tarafından davalı ... aleyhine açılan itirazın iptali davasının derdest olup duruşmasının 14/06/2021 tarihine atılı olduğu görülmüştür. İncelenen Ankara ...ATM'nin ... esas sayılı dosyasına sunulan dava dilekçesi kapsamına göre davacı kooperatifin üyesi olan davalı ...'e yönelik kooperatif üyeliğinden kaynaklanan alacağa ilişkin yaptığı takibe itirazın iptali davası görüldüğü, mahkememiz işbu dosyasında ise davacı ...'in kooperatife yönelik borçlu olmadığı istemli menfi tespit davası açtığı, her iki dava arasında fiili, hukuki, şahsi irtibat bulunduğu anlaşılarak davaların birlikte görülerek sonuçlandırılması görülmekle birleştirme kararı verilmesi gerekmiştir....

          II) Hukuk Genel Kurulu kararına karşı süresinden sonra davalı olduğu “itirazın iptali” ve ayrıca davacı olduğu “menfi tespit” davaları yönünden karar düzeltme talebinde bulunan davalı- birleşen davacı ... vekilinin, daha sonra karar düzeltme isteminden ve menfi tespit davasından feragat ettiği anlaşılmaktadır. Davalı- birleşen davacı ... vekilinin menfi tespit davasından feragati yerel mahkeme direnme kararının bozulması nedeniyle mahkemece değerlendirilecektir. Ne var ki, davalı- birleşen davacı ... vekilinin karar düzeltme dilekçesini kanuni süresinden sonra vermiş olduğu anlaşılmakla karar düzeltme isteminin reddine karar verilmesi gerekir....

            Somut olayda eldeki itirazın iptali davası ve davalı tarafından açılan menfi tespit davası taraflar arasındaki nakliye sözleşmesi uyarınca başlatılan aynı icra takibinden kaynaklanmaktadır. Buna göre aynı icra takibi uyarınca açılan itirazın iptali ve menfi tespit davasında biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek mahiyette olup,huhuk güvenliği açısınde birlikte görülmesi gerektiğinden, her iki dava arasında HMK 166. maddesi anlamında bağlantı bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda mahkemece taraflar talep etmese dahi dosyalar arasında bağlantı buluduğunun tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında re'sen birleştirme karar verebileceği ve usul ekonomisi gözetildiğinde mahkemece dosya üzerinden eldeki itirazın iptali davasının, arasında bağlantı bulunan daha önce açılan menfi tespit davası ile birleştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine kara verilmiştir....

              Buna göre aynı icra takibi uyarınca açılan itirazın iptali ve menfi tespit davasında biri hakkında verilecek karar diğerini etkileyecek mahiyette olup,huhuk güvenliği açısınde birlikte görülmesi gerektiğinden, her iki dava arasında HMK 166. maddesi anlamında bağlantı bulunduğunun kabulü gerekmiştir. Bu durumda mahkemece taraflar talep etmese dahi dosyalar arasında bağlantı buluduğunun tespit edilmesi halinde davanın her aşamasında re'sen birleştirme karar verebileceği ve usul ekonomisi gözetildiğinde mahkemece dosya üzerinden eldeki itirazın iptali davasının, arasında bağlantı bulunan daha önce açılan menfi tespit davası ile birleştirilmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davalı vekilinin yerinde olmayan istinaf başvurusunun esastan reddine kara verilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu