Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı tarafından davacı aleyhine başlatılan ilamsız takibe davacının süresinde itiraz etmesi sebebi ile takibin durduğu, davacının, henüz davalı alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılmasını beklemeden menfi tespit istemiyle eldeki bu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Yapılan bir icra takibine itiraz üzerine, alacaklı tarafından itirazın iptali davası açılması durumunda, menfi tespit davasında ileri sürülebilecek iddialar, itirazın iptali davasında savunma olarak ileri sürülebileceğinden, bu durumda borçlunun ayrı bir menfi tespit davası açmakta hukuki yararı yoksa da, henüz alacaklı tarafından itirazın iptali davasının açılmamış olduğu durumda ise böyle bir imkan söz konusu olmadığından, borçlunun, itirazın iptali davasının açılmasını beklemeden menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir....

    Yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede her ne kadar Antalya ...Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından görülmekte olan menfi tespit davasının mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davası yönünden bekletici mesele yapılabileceği gerekçesi ile birleştirme talebinin yerinde olmadığı belirtilmiş ise de; her iki davanın taraflarının aynı olduğu gibi itirazın iptali ve menfi tespit davasının aynı kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, dolayısıyla davalar arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğu, davalardan biri hakkında verilecek kararın diğerinin sonucunu ortaya çıkaracağı, itirazın iptali davasının menfi tespit davasının sonucunu beklemesinin açıkça usul ekonomisi ve yargılamanın sürüncemede kalmaması ilkelerine ters düştüğü, mahkemece itirazın iptali ve menfi tespit talepleri yönünden aynı dosyada karar verilmesinin usul ekonomisi ve yargılamanın sürüncemede kalmaması ilkelerine uygun olduğu anlaşılmakla Mahkememizde açılan işbu dava ile daha önce açılan...

      Dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda verilen kararda, davanın menfi tespit isteğine ilişkin olduğu belirtilmiş ancak gerekçe kısmında itirazın iptali davasına dair açıklamalara yer verilerek takip miktarının % 40’ı kadar kötüniyet tazminatının koşullarının oluşmadığından bahisle ilgili bölüm hüküm fıkrasından çıkartılarak karar onanmıştır. Dava menfi tespit isteğine ilişkin olduğu halde Dairemiz kararında itirazın iptali davasından söz edilerek bu yönüyle maddi hataya yer verilmiş olsa da, netice olarak davalı aleyhine olan kötüniyet tazminatı kaldırılmıştır. Bu yönüyle düzeltilerek onama kararı davalı yararınadır. Davalı vekilinin maddi hatanın giderilmesi talebi bu yönüyle yersizdir....

        Davalı tarafından takip edilen menfi tesbit davası ile, aynı alacak konusunu içeren tarafları aynı olan ve davacının bizzat takip ettiği itirazın iptali davasının Tekirdağ 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/64 esas 2008/291 karar sayılı dosyası ile davacı aleyhine karara çıktığını ve davacı tarafından temyiz edilmediğini, davacının kendisi tarafından takip edilen itirazın iptali davasının temyiz edilmeyerek kesinleştiğini ve kesinleşen bu dava neticesinde davacının dava konusu miktarı ödemek zorunda kaldığını, dolayısıyla davacının, tarafından takip edilen menfi tesbit davası neticesi bir zarara uğramadığını beyan ederek, haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmişir. Dava, davalı avukatın özen yükümlülüğüne aykırı davranması iddiası nedeniyle uğranılan maddi tazminata ilişkindir. Davanın temeli vekillik sözleşmesi olup, özen borcuna aykırılığa dayandırılmıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ : Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, davalının müvekkili aleyhine giriştiği icra takibinden dolayı Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2004/25 E. 2008/529 Karar sayılı dosyasında açılan menfi tespit davasının müvekkili lehine sonuçlandığını, kararın kesinleştiğini, menfi tespit davası sonuçlanmadan davalıya icra tehditi altında 1.500,00-TL ödemede bulunulduğunu, bu paranın iade edilmemesi üzerine alacağın tahsili için davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, takibin itiraz nedeni ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2005/693 esas sayılı dosyasında itirazın iptali davası açıldığı ve 15.12.2007 tarihinde kabul ile sonuçlanarak, takibe vaki itirazın iptaline karar verilmek suretiyle kesinleştiği, sonrasında bu dosya ile ilgili olarak yargılamanın iadesi talep edildiği ve ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2008/400 esasında derdest olduğu, iş bu davanın aynı nedenlere dayalı olarak, aynı icra takip dosyası olan ... 10. İcra Müdürlüğü'nün 2005/9 sayılı dosyasında yapılan itirazın iptali davası açılmasından ve bu konuda mahkemece karar verilmesinden sonra açılan menfi tespit davası olduğu, dosya davalısı alacaklının itirazın iptali davası açtıktan sonra dosya davacısı borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

              Mahkemece, muayene ve ihbar yükümlülüğünün davacı Tek- Art Turizm A.Ş tarafından yasada belirtilen sürede yerine getirilmediği, cihazın ayıplı olarak teslim edildiği hususunun ispatlanamadığı gerekçeleriyle menfi tespit davasının reddine, birleşen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne, takibin 18.506.166.300 TL üzerinden yıllık % 57 oranını geçmeyecek şekilde değişen oranlarda reeskont faizi ile birlikte devamına, davalının itirazın iptali davası açılmadan önce 11.12.2003 tarihinde yaptığı 13.264.901.300 TL' lik ödemenin icra müdürlüğünce infazda dikkate alınmasına, itirazın iptali davasına konu olan 5.241.265.000 TL'nin % 40' ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı ( birleşen davanın davalısı) vekilince temyiz edilmiştir....

                İcra ... kapsamında açılmış itirazın iptali davası olduğu anlaşılmıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit davasıdır. Davalı alacaklı tarafından hizmet sözleşmesi kapsamındaki alacaklar için .... İcra ... kapsamında takip başlatılmış, davacı borçlunun itirazı üzerine mahkememizin ... Esas sayılı dosyası ile aynı icra takibine ilişkin olarak 29.11.2021 tarihinde itirazın iptali davası açılmış olup, bu dava halen derdesttir. İtirazın iptali davasının açılmasından sonra, 02/02/2022 tarihinde davacı borçlunun eldeki menfi tespit davasını açtığı, tarafların ve icra takip dosyasının aynı olduğu görülmüştür. Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-h maddesi hükmüne göre; Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması bir dava şartıdır. Aynı maddenin 2.fıkrasına göre dava şartı noksanlığının tespiti halinde davanın usulden reddine karar verilir....

                  Esas sayılı dosyasında görülmekte olan davalı tarafından müvekkili şirkete ikame edilen menfi tespit davası olduğunu ve bu dava dosyası ile huzurdaki davanın birleştirilmesini, davalı aleyhine tahakkuk ettirilen kaçak elektrik bedeline ilişkin faturanın son ödeme tarihi geçmiş olmasına rağmen ödenmediğini, ödenmeyen fatura bedeline faiz ilave edilerek.... İcra Dairesi ... Esas sayılı takip dosyası ile ödeme emri gönderildiğini, davalının ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durduruğunu beyan ederek itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava, davalı aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin itirazın iptali davasıdır....

                    Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2011/418 E., 2012/25 K., sayılı 28.05.2008 tarihinde itirazın iptali davası açılmış, yapılan yargılama sonucunda anılan mahkemece 29.07.2009 tarihinde davanın kabulü ile takibin devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine dair verilen karar, davalı banka vekilince temyiz edilmiş, karar kesinleşmeden 20.04.2010 tarihinde takip borçlusu davacılar tarafından işbu menfi tespit davası açılmıştır. Bir davada hukuki yararın bulunması dava şartıdır. Somut olayda, daha önce açılıp görülen kesinleşmemiş olsa da itirazın iptali davasında davalı olarak borçlu olmadıklarını savunma imkanına sahip olan dosyadaki davacıların, itirazın iptali davasının açılması ve karara çıkmasından sonra işbu menfi tespit davasını açmakta hukuki yararları bulunmamaktadır. Mahkemece, açıklanan bu yön gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....

                      UYAP Entegrasyonu