Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Mahkemesi :İstanbul 2.Asliye Ticaret Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlık, teminat mektubu deposu isteminden kaynaklanmakta olup, dava itirazın iptali veya menfi tesbit şeklinde açılmadığından kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 18.12.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Menfi tesbit davalarında ihtiyati tedbir ile özel düzenleme içeren ,İİK 72. madde gereğince; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez. Ancak, borçlu gecikmeden doğan zararları karşılamak ve alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere göstereceği teminat karşılığında, mahkemeden ihtiyati tedbir yoluyle icra veznesindeki paranın alacaklıya verilmemesini istiyebilir." şeklinde düzenleme içermektedir....

      Bu durumda fesihte haklı kabul edilen ... sahibi uğradığı menfi zararın ödetilmesini yükleniciden isteyebilir. (BK.108/II mad.) Menfi (olumsuz) zarar, kısaca sözleşme akdedilmiş olmasaydı uğranılmayacak olan zarar olarak tanımlanabilir. Menfi zarar, “a-Fiili zararlar (sözleşmenin kurulması ve işin görülmesi için yapılan giderler), b-Feshedilen sözleşmeye göre edimin yerine getirileceği düşüncesiyle daha elverişli koşullarla sözleşme yapma imkanından yoksun kalındığı için –kaçırılmış fırsat nedeniyle- doğan zararlardan ibarettir. Davacı da (b) şıkkında açıklanan zararını dava etmiştir. Hükme dayanak bilirkişi kurulu raporunda, menfi zarar 127.160.724.095 TL müsbet zarar 279.551.725.895 TL hesaplanmış, mahkemece menfi zarar tutarına hükmedilmiştir. Oysa bilirkişilerin müsbet zarar ismiyle hesapladıkları tutar yukarda açıklanan menfi zarar hesabına ilişkin yönteme uygundur....

        Dava, kaçak elektrik faturalarının tahsili talebiyle başlatılan takip nedeniyle menfi tespit ve takibin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulması talebine ilişkindir. İstinaf gelen uyuşmazlık ise, takipten sonra açılan menfi tespit davasında ihtiyati tedbir yoluyla takibin durdurulup durdurulamayacağı noktasında toplanmaktadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 72. maddesi; "Borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tesbit davası açabilir. İcra takibinden önce açılan menfi tesbit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın yüzde onbeşinden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilinde, icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir kararı verebilir. İcra takibinden sonra açılan menfi tesbit davasında ihtiyati tedbir yolu ile takibin durdurulmasına karar verilemez....

        O halde, belirtilen bu miktarda davacı-k.davalı Bakanlık ...’e borçlu bulunduğundan buna yönelik menfi tesbit davasının reddine; fazlaya dair 212.490.018.134 TL. hakkındaki menfi tesbit davasının kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. Açıklanan sebeplerle karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1). bendde yazılı nedenlerle davalı-k.davacı ...’in tüm, Bayındırlık ve İskan Bakanlığının sair temyiz itirazlarının reddine; (2). bendde açıklanan sebeplerle kararın, davacı-k.davalı ... İl Özel İdare Müdürlüğü ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacı-k.davalı ... İl Özel İdare Müdürlüğüne, fazla alınan temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalı-k.davacı ...’e geri verilmesine, 21.11.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, sözleşme gereğince arsadan çıkarılan ve komşu parsele dökülen hafriyatın kaldırılma bedeli ise menfi zarar kapsamında olup, davacılar sadece bu bedeli isteyebilir. Bu durumda, asıl davada, sadece hafriyatın temizlenme bedelinin kabul edilmesi gerekirken hatalı hesaplama yöntemiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. Öte yandan, davacılar vekili, dava dilekçesinde tapu kayıtlarının iptali ve tescili talep hakkını saklı tuttuğu, üstelik tapuda kayıt maliki olan kişiler davada taraf olarak yer almadığı halde, davalıya ve ondan da üçüncü kişilere geçen tapu kayıtlarının iptali ve davacılar adına tescili de usul ve yasaya aykırı olmuştur. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir....

            Davacı 3 kişinin dayandığı vakıa (açtığı genel menfi tesbit davasının sebebi), davalı takip alacaklısının, davalı takip borçlusuna borcu olmadığını (diğer bir deyişle takip borçlusunun, davacıdan alacağı olmadığını) bildiği halde kötüniyetle işlem yapıp, 3.kişi konumunda olan kendisini borçlu konuma getirmesidir. Bu dava genel bir menfi tesbit davası olup İİK md.72 hükümlerine tabidir. İİK'nun 89.maddesine göre, takip alacaklısı (davalı) haciz ihbarnamesi göndertme hakkını kullanırken, dürüstlük kurallarına uymak zorundadır. Takip alacaklısının bu hakkını açıkça kötüye kullanmasını hukuk düzeni korumaz (MK.md.2.). Mahkeme gerekçesinde, davalılarca yapılan takip ve hacizlerin doğru olduğundan ve davacı üçüncü kişinin, davalı alacaklının kötü niyetli olduğunu ispat edemediğinden söz ederek davayı reddetmiş ise de; bu dava sadece takip alacaklısına karşı değil takip borçlusuna da açılmış bir menfi tespit davasıdır....

              Belirtilen menfi tesbit davası, görülmekte olan tasarrufun iptali davasından sonra açılmış olduğundan bekletici mesele yapılması konusunda Yargıtay içtihadı olmamakla birlikte, borçlu tarafından süresinde takip dosyasındaki borca itiraz edildiği ve bu yargılama süreci beklenerek, olumsuz sonuçlanması üzerine alacağın dayanağı ile ilgili olarak menfi tesbit davasının açıldığı, bu anlamda tasarrufun iptali davasının uzatılması amacına matuf olmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenlerle, ... . Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/268 Esas sayılı dosyasında görülmekte olan menfi tesbit davasının bekletici mesele yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

                hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına, davacının sözleşme gereğince tescilini talep ettiği, 2543 Ada, 43 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 no'lu bağımsız bölümlere yönelik davalılar adına tapu kaydının iptali ve davacı adına tescili hakkındaki talebin reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni" Mahkemesi :Sulh Hukuk Mahkemesi Tarih :25.11.2005 Nosu :142-306 Taraflar arasındaki menfi tesbit-istirdat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin yetkisizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan düzenleme şeklinde finansal kiralama sözleşmesi uyarınca müvekkiline teslim edilen bilgisayarın arızalı olup, davalı yana gönderildiğini, servise verileceği belirtilen bilgisayarın daha sonra teslim edilmediğini, müvekkilinin sözleşme gereği üzerine düşen tüm ödemeleri yerine getirdiğini iddia ederek davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ile 2.554.100.000.TL'nın faizi ile istirdadını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, sözleşme uyarınca ......

                    UYAP Entegrasyonu