"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tesbit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, İcra takibine konu edilen senet altındaki imzanın davacıya ait olmadığı iddiasına dayanan menfi tespit davasıdır. Davalı vekili, davanın reddi gerektiğini savunmuştur....
…Ltd.Şti. ile hurma satışı konusunda anlaştıklarını, satış sözleşmesi uyarınca müvekkiline iki ayrı çek verildiğini, çeklerin karşılıksız çıktığını, müvekkilinin çekte cirosu bulunan davalıya başvurduğunu, davalının ise çeklerden birini ödediğini, diğerini ise daksilleyerek müvekkiline iade ettiğini, daha sonra iade edilen bu çekin takibe konulduğunu, ancak davalı tarafından söz konusu çekle ilgili olarak menfi tesbit davası açıldığını, davanın kabul edildiğini, kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiğini, yetkili hamile verilen çekin sonradan çizilmesinin müvekkiline karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkilinin alacağının sözleşme ve faturalarla sabit olduğunu belirterek müvekkilinin 12.820.YTL: alacağının icra dosyasındaki alacak dolayısıyla tahsilde tekerrür olmak kaydıyla bankaya ibraz tarihi olan 25.12.2002’den itibaren yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Müdürlüğüne ve icra dosyasına başvurup durumu izah etmeye çalıştığı halde kesinti yapılması kararından dönülüp,davacıya iade edilmemesi üzerine davacı eldeki davayı açtığına göre ,davacının menfi tesbit davası açmakta hukuki yararı vardır.Kaldı ki ... borçlunun nüfus cüzdanındaki bilgilerin nüfus kütüğündeki bilgilerle karşılaştırılmasında 55 hanede ... ve ...den olma ... olduğu anlaşılmaktadır.Buna göre hukuki yararı olan ve dava açılmasına sebebiyet vermeyen davacının menfi tesbit davasının kabulüne ve lehine ücreti vekalet yargılama gideri takdirine karar verilmesi ayrıca dava açıldıktan sonra kesintinin geri ödenmesi nedeniyle de istirdat davası konusuz kalmakla birlikte dava açılmasına sebebiyet vermediğinden bu hususlarında,davacı lehine ücreti vekalet ve yargılama gideri takdirinde gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
İmza def'i mutlak def'ilerden olup sonraki cirantalara karşı ileri sürülebilirse de davacının menfi tesbit talebinde bulunmadığı, doğrudan çekin aslını ya da tutarını istediği, bu durumda hamilin bu çeki kötü niyetle bir başka deyişle lehdar ciro imzasının davacıya ait olmadığını bile bile iktisap ettiğini ispatlaması gerekir. Dosya içerisine bu iddiayı teyit eden herhangi bir delil sunulmadığı görülmekle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesi ile bozulmuş, Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde davanın menfi tesbit ve istirdat davası olduğunun, çek nedeniyle sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını açıklayarak, dilekçenin sonuç kısmında çekin hırsızlık neticesinde elinden çıktığını bildirerek iadesini, tahsil edilmiş olması durumunda bedelinin iadesini istemiştir. Dava dilekçesi bir bütün olarak incelendiğinde menfi tesbit talebini içermektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi KARAR Dava, itirazın iptali isteğine ilişkin olup Yargıtay Başkanlar Kurulunun 29.1.1999 günlü ve 4408 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi 19.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 01.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava sözleşmenin iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 19. Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 19. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 17.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi KARAR Dava itirazın iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ: Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 3.9.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi KARAR Dava itirazın iptali isteğine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 31.1.1997 gün ve 4115-801 sayılı kararı gereğince tacirler arasındaki satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak ve tazminat davaları ile buna bağlı olarak açılan itirazın iptali ve menfi tesbit davalarında verilen hüküm ve kararların temyizen incelenmesi görevi Yargıtay 11.Hukuk Dairesinindir. SONUÇ:Dosyanın görevli Yargıtay Yüksek 11.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
da kabul edilmiş olduğundan dolayı işbu senet kambiyo vasfında olmadığından kambiyo takibine konu edilemeyeceğini, dolayısıyla senedin iptali gerektiğini, bu kambiyo evrakına dayanak gösterilen 20.09.2012 tarihli kredi sözleşme ve ekleri incelendiğinde davacılardan, T3’ın kefil olmadığı; sadece eşinin kefaletine onay veren olduğunun görüldüğünü, dolayısyla sözleşmeye aykırı bir şekilde T3’ın borçlu gösterilmesi nedeniyle de kambiyo evrakının iptali gerektiğininden bahisle Bursa 6.İcra Müdürlüğü 2020/5142 esas sayılı dosyasındaki icra takibinin ihtiyati tedbir ile durdurulmasına , menfi tesbit davasının ve kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
olduğu, karşı tarafça da kabul edilmiş olduğundan dolayı işbu senet kambiyo vasfında olmadığından kambiyo takibine konu edilemeyeceğini, dolayısıyla senedin iptali gerektiğini, bu kambiyo evrakına dayanak gösterilen 20.09.2012 tarihli kredi sözleşme ve ekleri incelendiğinde davacılardan, Aysen Kasım’ın kefil olmadığı; sadece eşinin kefaletine onay veren olduğunun görüldüğünü, dolayısyla sözleşmeye aykırı bir şekilde Aysen Kasım’ın borçlu gösterilmesi nedeniyle de kambiyo evrakının iptali gerektiğininden bahisle Bursa 6.İcra Müdürlüğü 2020/5142 esas sayılı dosyasındaki icra takibinin ihtiyati tedbir ile durdurulmasına , menfi tesbit davasının ve kötüniyet tazminatı talebinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....