23 parsel taşınmazın edinme tarihinin tespitini ecri misil talebinin yerinde ve usulüne uygun olduğunu....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2015/793 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, keşif yapılıp bilirkişi raporu alındığını, 15/10/2012 tarihli raporun mahkemeye sunulduğunu, davalıların menfaat sağladıklarının tespit edildiğini, yeniden yapılan keşif sonucu kat maliklerinin ecri misil talep edemeyecekleri yönünde kanaat bildirdiklerini, mahkemenin de Yargıtay 18....
Mevcut davada davacı, tercihini müdahalenin meni yönünde kullanmıştır. Dava, kamulaştırmasız el atmadan kaynaklı müdahalenin meni ve ecrimisil talebine ilişkindir. Mahkemece, müdehalenin meni talebi ve ecrimisil talebi açısından davanın reddine karar verildiği, davacı vekilince hükmün istinaf kanun yoluna taşındığı görülmüştür. HMK'nun 124/son maddesi "dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hakim karşı tarafın rızası aranmaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki meni müdahale ve ecrimisile ilişkin davada Eskişehir 3. Asliye Hukuk ve Eskişehir 3. Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince; dava dilekçesinde gösterilen değere göre yargılama görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Sulh Hukuk Mahkemesi de; davanın meni müdahale ve ecrimisil istemini içerdiğini, yalnızca müdahale edildiği ileri sürülen taşınmazın değerinin bile dava tarihi itibariyle mahkemenin görev sınırını aştığı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur....
den ibaret yapı bulunduğunu, bu tahsisli yerin yanında da ecri misil bedelini İl Özel İdaresine ödediği üzerinde 1983 yılında tarafına yapılan ve elektrik, su abonelerinin adına kayıtlı bulunan beton ev olduğunu, 115 m² alanın adına tapulu tahsis belgesi bulunduğundan ve diğer binanın da ecri misil bedelini ödediğini ve tüm haklarının kendisine ait olduğu bina için özel idaresine müracaat ederek ifraz yapılarak şahsına satılması için müracaatta bulunduğunu İl Özel İdare Müdürlüğünce gerekli inceleme ve tetkik işlemlerinden sonra müracaatının kabul edildiğini, kendisine tahsis edilen 115 m²'lik binayı kardeşi ...'nin yıkarak yerine temeli beton perde duvar olmak üzere çelik direk ve çelik çatılı taşınmaz inşa ettiğini, durumu İl Özel İdaresine bildirdiğini, İl Özel İdaresi kaçak yapılan yapıya müdahale etmesi gerekirken kendisinin ifrazını istediği kısmın ifraz işlemini askıya aldığını, kaçak yapılan yapıya da müdahale etmediğini belirterek ...'...
olduğu çünkü ecri misil talep edilen yeri kendisinin de yol olarak aktif bir şekilde kullanmakta olduğunu, müvekkilimin dava konusu yapılan araziden gelir elde etmesi ekip biçmesi ya da işgali sözkonusu olmadığını, bu açıdan ecrimisil talebinin haksız olduğunu, dava hakkının kötüye kullanılması olduğunu, bu sebeplerden yasal şartları olmadan açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
SULH HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, dava konusu 259 ada 41 parsel sayılı taşınmazın maliklerinin kim olduğunun tespit edilmemesi nedeniyle kayyım tayin edildiğini, 01.07.2003 tarihinde taşınmazın 32510/201600 payını davalıya kiraya verildiğini ancak kayyımla idare edilen 57970/201600 payın bedelsiz olarak davalı tarafından kullanıldığını, taşınmazın kira akdi harici kullanılan 57970/201600 kayyım payına yönelik olarak 01.07.2003-01.07.2009 tarihleri arasındaki dönem için belirlenen ecri misil bedelinin ödenmesi için davalıya tebligat yapıldığını ancak netice alınamadığını ileri sürerek söz konusu ecrimisil bedelinin hüküm altına alınmasını istemiştir. Davalı, taşınmazın tamamını geçerli bir kira sözleşmesine istinaden kullandığını ayrıca taşınmazın paylara göre bölünüp kullanılmasının da mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
.- 13373 K. sayılı kararı ile davalı tarafça sunulan adli yardım talebine ilişkin dilekçenin ekinde, sadece davalının sahibi olduğu taşınmaz hakkında açılan ecri misil ve tahliye davasına ilişkin dava dilekçesi ile duruşma tutanağının ibraz edildiği, bu belgelerin adli yardım talebini haklı göstermeye yeterli olmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu karara karşı davalı tarafından süresinde itiraz edilmesi üzerine HMK'nun 337/2. maddesi uyarınca itirazı inceleme görevi Dairemize ait olmakla dosya Dairemize gönderilmiştir. Davalının iddia ve savunmalarına, dayandığı belgelere, itiraz olunan kararda yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan itiraz sebeplerinin reddine karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Davalının itirazının yukarıda açıklanan nedenlerle (REDDİNE), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02/02/2015 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasında genel kadastro ile oluşan tapunun, tapu kaydına dayanarak açılan iptali davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Delillerin takdirinde bir isabetsizlik olmayıp, Hazine dayanağı 1972 tarih 56 nolu tapu kaydı ile ecri misil cetvellerinin taşınmazı kapsadığı isbat edilememiştir. Ancak zirai bilirkişinin 16.12.2004 tarihli raporundan taşınmazın %40'lık bölümünün blok ... ve taşılık olup kullanılmadığı anlaşılmaktadır. bu bölüm üzerinde davalı yararına zilyedlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiğinin kabulü mümkün değildir. Taşlık ve kayalık olup kullanılmayan kısım ifraz edilip Hazine, kalan kısmın davalı adına tesciline karar verilmesi" gereğine değilmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava,taşınmaza yönelik el atmanın önlenmesi, Kal ve ecri misil istemine ilişkindir. Aynı yerdeki (il ve ilçelerdeki)birden fazla Asliye Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki,görev ilişkisi değil, sadece bir ... dağılımı (bölümü)ilşkisidir. 5235 sayılı Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş ve Görev Yetkileri Hakkındaki Kanunun 5/5 maddesinde, "... durumunun gerekli kıldığı yerlerde hukuk mahkemelerinin birden fazla dairesi oluşturulabilir. Bu daireler numaralandırılır. Hukuk mahkemeleri arasında ... dağılımı yapılması ve ... dağılımına ilişkin esaslar Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca belirlenir."hükmüne yer verilmiştir....