"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (İcra Memur Muamelesi) Uyuşmazlık, icra memuru işlemini şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12. Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 21.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık, icra memuru işlemini şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesi Başkanlığı'na gönderilmesine, 14.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (icra memur muamelesi) Uyuşmazlık icra memurunun işlemini şikayete ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesince "Dava;İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkin olup HMK 320 ve İİK 18 maddeleri uyarınca dosya üzerinden inceleme yapılmıştır. Tüm dosya kapsamı ve takip dosyası içeriğine göre;genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibinin kesinleşmesi üzerine haciz mahalinde 10/09/2020 tarihinde haciz yapıldığı, yapılan haciz ve mahcuzlara yönelik istihkak iddiasında bulunulması üzerine icra müdürlüğünce, istihkak iddiası yönünden İİK.' nun 97. maddesi gereğince takibin talikine veya devamına karar verilmek üzerine dosyanın gönderildiği ve Mahkememizin 25/09/2020 tarih 2020/679 Esas 2020/76 Karar sayılı kararı ile istihkak iddiasının reddi ile takibin devamına, İİK'nun 97/a maddesi gereğince 7 günlük süre içinde 3. şahıs istihkak iddiacısının istihkak davası açmakta muhtariyetine yönelik kesin karar verildiği görülmüştür. Bunun üzerine, borçlu T2 ve 3.kişi T1 icra müdürlüğünün İİK.'...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, memur muamelesinin şikayetine ilişkindir. İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. İcra müdürünün haciz işlemini gerçekleştirdiği sırada, bir başka deyişle haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır (Yargıtay HGK 2001/12- 461 E, 2001/516 K). Haciz tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaz için 3. kişinin açmış olduğu tapu iptali ve tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi dahi, haczin kaldırılması sonucunu doğurmaz....
Hukuk Genel Kurulu'nun 07/04/2004 tarih ve 2004/12- 210 E. 2004/208 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, taşınmazın borçlunun borcu nedeniyle haciz edilebilmesi için haciz tarihinde borçlunun adına kayıtlı olması zorunludur. Bir başka deyişle; haciz tarihinde takipte taraf olmayan 3. kişi adına kayıtlı olan taşınmaz borçlunun borcu için haczedilemez. Ancak taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılmasının istenebilmesi için şikayetçinin şikayet tarihi itibariyle taşınmazın maliki olması zorunludur. Somut davada, davacı üçüncü kişinin şikayet tarihi itibari ile taşınmazda hissedar olduğu anlaşılmakla şikayette aktif husumet sıfatı bulunmaktadır. Ancak yukarıda da belirtildiği üzere icra müdürü haciz işlemini yaparken, bir başka anlatımla haciz tarihinde, taşınmazın borçlu adına kayıtlı olması zorunlu ve yeterlidir. Böyle olduğu takdirde icra müdürünün haciz işleminde bir usulsüzlük bulunmadığı sonucuna varılmalıdır. (HGK'nun 13/6/2001 tarih, 2001/12- 461 E. - 2001/516 K.)...
Yine, haciz işlemi talimat yoluyla değil de, doğrudan müzekkere yazılarak yapılmış ise, haciz işlemini yapan (yani doğrudan haciz koyan) icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesi şikayetleri incelemede yetkilidir. Somut olayda, asıl takip dosyası olan ....... .... İcra Müdürlüğü'nün 2015/2226 Esas sayılı dosyasından, ... İcra Müdürlüğü’ne yazılan talimat, borçluya ait taşınır ve taşınmaz mallar ile üçüncü kişiler üzerindeki hak ve alacakların haczi yönünde genel nitelikli olup, belli bir malın haczini isteyen nokta haczi biçiminde yazılmış bir talimat değildir. Bu durumda sözkonusu şikayeti inceleme yetkisi İİK.nun 79. maddesi gereğince talimat icra dairesinin bağlı olduğu ... İcra Mahkemelerine aittir. O halde mahkemece, yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasının incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Müştemilatı bulunan yapıların Şarkışla İlçesi Gültekin Mah. 1 adet dairesinin bulunduğu ve bir çoğu sulu araziden oluşan 18 adet taşınmazına 5 adet traktör tarım aracına hususi araçtan oluşan taşıtlarına bankalardaki mevduatlarına pancar üreticisi olarak üyesi bulunduğu Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş'den alacaklarına haciz koydurttuğunu, fakat tüm alacağını sadece Kayseri Şeker Fabrikası A.Ş'deki alacağına haciz koymuş olsaydı tahsil edebileceğini, alacağın hemen tamamına yakınının bu şirketteki alacağından tahsil edildiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, mahkemenin araştırma yapmadığını, davanın konusuz kalsa bile dava açılmasına sebebiyet verdiği için en azından davacı lehine vekalet ücretine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerektiğini, bu nedenle mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlığın; Memur muamelesini şikayete ilişkin olduğu görüldü....
Davacı T1 yönünden yapılan incelemede, İİK'nun 82/1- 12. maddesinde yer alan borçlunun haline uygun meskeninin haczedilemeyeceğine ilişkin haczedilmezlik şikayeti, haciz yoluyla yapılan takipler hakkında uygulanır. İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde haciz safhası olmadığından, diğer bir ifade ile meskeniyet şikayetine konu edilecek bir haciz bulunmadığından, haczedilmezlik (meskeniyet) şikayetinde bulunma olanağı yoktur. (Benzer yönde Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2018/8628 E 2019/10912 K sayılı kararı) Yerel mahkemenin bu yöndeki kabulü ile meskeniyet şikayetinin reddi kararında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır....
Tebligat Kanunu'nun 17. ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 26. maddelerine göre; bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler o yerde bulunmadıkları takdirde, tebliğ o yerdeki daimi memur veya müstahdemlerden birine yapılır. Bu durumda, muhatabın, tebliğ tarihinde adresinde geçici olarak bulunmadığı hususu tespit edilerek, tebligat mazbatasına şerh verilmesi gerekmekte olup, bu gereğin yerine getirilmemesi tebligatı usulsüz kılar. Somut olayda, borçlu ...Kuyumculuk-... adına çıkarılan ödeme emrinin; "Aynı adreste oturan, çalışan ....'ye tebliğ edildi" şerhi düşülmek suretiyle 21.05.2015 tarihinde tebliğ edildiği, ancak tebliğ memurunun, borçlunun adresinde bulunup bulunmadığını tevsik etmeden tebliğ işlemini yaptığı görülmekle, anılan tebligat, yukarıda yazılan ilkeler uyarınca usulsüzdür. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayılır....