İcra Müdürlüğünün 2021/147 Tal. sayılı dosyası kapsamında 04/10/2021 tarihinde davacının iş yerine haciz işlemi için gelindiğini, yapılan haciz işlemi sırasında davacı şirket lehine şirket yetkilisi tarafından istihkak iddiasında bulunulduğunu, haciz sırasında borçlu şirket yetkililerinin haciz mahallinde bulunmadıklarını, haciz sırasında sadece davacı şirket yetkilisinin hazır bulunduğunu, alacaklı vekilinin, davacı şirket yetkilisinin bir kısım evraklara borçlu şirket adına imza attığı iddiasının yargılamaya muhtaç olduğunu, alacaklının haciz mahallinin borçluya aidiyetini ispatlayamadığını, işyeri önünde borçlya ait aracın bulunmasının işyerinin borçluyla ilgisi olduğunu ispata yeterli olmadığını, haciz yapılan adresin borçlunun tebligat adresi olmadığını ve adreste borçluya ait bir evrak bulunamadığını, aynı borçlu hakkında aynı adreste bir başka dosyadan yapılan haciz işlemi sonucunda İİK'nın 99. maddesinin uygulandığını belirterek icra müdürlüğünün 06/10/2021 tarihli kararın iptaline...
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/39 Esas 2019/281 Karar sayılı ilamının kabul edildiğini, tebligatın usulsüz olduğu ve tebliğ tarihinin 10/01/2019 olduğunun tespit edildiğini, bu karar doğrultusunda dosyada yapılan hacizlerin kaldırılması amacıyla açmış oldukları talep ilgili icra müdürlüğü tarafından reddedildiğini, bu karara ilişkin olarak memur işlemini şikayet yolu ile yine açmış oldukları dava İstanbul 16. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/385 Esas sayılı dava dosyası ile karara bağlandığını ve "Şikayetin kabulü ile İcra Müdürlüğünün 25.04.2019 tarihli kararının kaldırılmasına" şeklinde karar verildiğini, karar ile birlikte İcra müdürlüğünde açmış oldukları talep doğrultusunda öncelikli olarak hacizlerin kaldırılması daha sonra ise icra dosyasından ve haciz baskısı altında ve menkul haciz esnasında tahsil edilen 45.000- TL nin iadesi için talep açıldığını ve taleplerinin mahkeme kararına uygun olarak kabul edildiğini, şikayet eden davacı tarafından taraflarınca İstanbul 16....
nün 2016/27060 E. sayılı dosyasındaki borçluların hak ve alacaklarının haczi için davacıya İİK. m. 89 gereği 1., 2. ve 3. haciz ihbarnameleri tebliğ edidiğini, tebliğlerin usul ve yasaya uygun olduğu davanın reddi gerektiğini, İİK. m.89 gereği davacı borçlunun 2. haciz ihbarnamesine de itiraz hakkı bulunduğunu ve 2. haciz ihbarnamesinin de 17/10/2022 tarihinde davacı borçlunun eşine tebliğ edildiğini, davacının eşine tebliğ edilen 2. haciz ihbarnamesine itiraz imkanı da varken davacı bu itiraz da yapmadığını ve eldeki şikayeti davasını açtığını, dava memur işlemini şikayet olduğunu, iş bu davanın ikamesine ise taraflarının sebebiyet vermediğini yüksek yargı kararları uyarınca eldeki davada yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı üzerinde bırakılması gerektiğini, iş bu nedenle istemin mahkemece kabulüne karar verilecek olsa bile yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tic.Ltd.Şti. tarafından memur işlemini şikayete yönelik bir davanın bulunup bulunmadığının kayıtlar üzerinden araştırılarak, varsa, ilgili dosyanın da aslının veya onaylı ve okunaklı bir suretinin, tüm belgeleri ile birlikte, 4-) Davacı (3.kişi) şirketin ilk kuruluşundan günümüze kadar, kurucularını, tüm ortaklarını, yetkililerini, merkez ve şube adreslerini gösterir ticaret sicil kayıt örneklerinin ilgili yerlerden getirtilip evraka eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri gönderilmesi için dosyanın mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1 maddesi uyarınca 7 günlük süreye tâbi olup haczedilmezlik şikayetini inceleme yetkisi, haciz işlemini yapan icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesine aittir. Bu nedenle davacının haczedilmezlik iddiası ile haczin kaldırılmasına ilişkin talebinin reddine dair icra müdürlüğü kararı usul ve yasaya uygun olmakla davacının icra memur muamelesini şikayetine yönelik istinaf başvurusu yerinde değildir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Mahkemece tensip ara kararı ile davanın istihkak davası olduğunu belirtmiş ve davacıya kesin mehil vererek eksik harç ikmal ettiğini, buna rağmen davayı memur işlemi şikayeti olarak gördüğünü, hasımsız açılan davanın reddi gerektiğini, haciz işleminin talimat üzerine Konya 1. İcra Müdürlüğünün 2022/354 sayılı dosyasından gerçekleştirildiğin bu nedenle mahkemenin yetkisiz olduğunu, açılan davanın Bursa 10....
Somut olayda davacının talebi, icra memur muamelesini şikayettir. Şikayeti de ceza dosyası dayanak gösterilerek 1.sıra haciz dosyasında sıra cetveli yapılmaması ve sıra cetveli yapılmak üzere paranın başka bir icra dairesine gönderilmesine ilişkin olan kararın iptaline yöneliktir. Bu şikayet işin esasına ilişkin olmayıp memur muamelesini şikayet olduğundan İcra Mahkemesinde bu uyuşmazlığın giderilmesi gerekir. Bu nedenle Mahkemece yargılama yapılarak işin esasına girilip karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın görev nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 15.10.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre; istihkak davası açmak üzere 7 günlük süre verilmesine ilişkin Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesinin kararı davacıya tebliğ edilmeden haciz işlemi yapılmış isede davacının icra memuru huzurunda bir miktar ödeme yaparak borca kefil olduğu ve ödeme taahhüdünde bulunduğu anlaşılmakla İİK'nın 38. maddesi gereğince icra dairesindeki kefaletler ilam mahiyetinde olup icra müdürlüğünce yapılan kefaletin baskı altında alındığı iddiası icra tetkik merciince incelenemeyeceği ve belgenin aksi aynı kuvvette bir belge ile kanıtlanamadığı, davacının borca kefil olup istihkak iddiasının da bir önemi kalmadığı, dava özü itibariyle memur işleminin şikayeti olduğundan istihkak davasından dolayı inkar tazminatına hükmedilemeyeceği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı 3.kişi vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava İİK 96 ve devamı maddeleri gereğince açılmış 3.kişinin istihkak davası ile memur muamelesini şikayete ilişkindir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece, mahcuzların taşınmazdan ayrıldığı takdirde yapısını bozacağına kanaat getirildiğini, ancak bu hususun hatalı olduğunu, zira mahallinde keşif dahi yapılmadan dosya üzerinden bu mahcuzların taşınmazdan ayrılamayacağına kanaat getirildiğini, Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere jeneratör vb. mallar eklenti niteliğinde olup, taşınmazdan ayrı haczedilebileceğini, hal böyle iken muhafaza talebinin reddedilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, İİK'nın 79. ve 85. maddeleri gereğince talimat icra memurunun haciz yapıp yapmama konusunda takdir yetkisi olmadığını, haciz isteminin icra memurunca yerine getirilmesinin zorunlu olduğunu, haciz talebini reddeden memur muamelesinin açıkça hukuka aykırı olup, kaldırılması gerektiğini, icra müdürünün yapması gereken asıl icra müdürlüğünün talimatı gereğince haciz ve muhafaza işlemini yapmak, istihkak iddiası hakkında asıl icra müdürlüğünce karar verilmesi...
KARAR Asıl dava dosyasında davacı üçüncü kişi vekili, haciz yapılan adresin talimatta yazan adres olmadığı, talimat icrasının talimata uymadığını belirterek, memur işlemini şikayet ile haczin iptalini talep etmiştir. Birleşen dava dosyasında davacı alacaklı vekili, üçüncü kişinin istihkak iddiasının haksız olduğunu, başka bir takip dosyasında aynı adrese hacze gittiklerinde borçlu şirketin adının girişteki büyük levhada yazılı olduğunu, borçlu şirket çalışanları ile üçüncü kişi şirketin çalışanlarının aynı olduğunu tespit ettiklerini belirterek, davanın kabulünü talep etmiştir....