Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili davalı T4 alacağına istinaden Gemlik İcra Müdürlüğü 2012/1840 E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, Küçükçekmece 4.İcra Müdürlüğü'nün 2015/2140 Talimat sayılı dosyası ile 22.11.2017 tarihinde haczedilen menkullerin davacı şirket çalışanına yediemin olarak teslim edildiğini, borçlu veya 3.şahıs yokluğunda yapılan haciz işlemlerine karşı öğrenme tarihinin 3 gün içerisinde şikayet veya haczedilmezlik şikayetinde bulunulabileceğini, haciz işlemini yapıldığı yerde davacının çalışanlarının da bulunduğunu dolayısıyla öğrenme tarihinin 22.11.2017 tarihi olduğunu, İflas dairelerinin yaptığı muameleler hakkında kanuna muhalif olmasından veya hadiseye uygun bulunmamasından dolayı icra mahkemesine şikayet olunabileceğini, şikayetin bu muamelenin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde yapılabileceğini, dava konusu memur muamelesini şikayetin 7 günlük şikayete tabii olduğunu, haciz işleminin 22.11.2017 tarihinde yapıldığını, süresiz şikayet...
Dava niteliği itibari ile daha önce haciz yapılan adrese ek haciz kararı verilmesi üzerine, icra müdürlüğünce 28/06/2021 tarihli yazılan talimatla haciz işleminin başka bir adreste yapılması sebebi ile istihkak iddiasında bulunan davacı 3. şahsın 29/06/2021 tarihinde icra müdürlüğünce verilen hukuka aykırı düzenlen haciz talimatına ilişkin memur muamelesi işlemine yönelik şikayet davasıdır. Davacının yapmış olduğu haciz yapılan adresin Yalova İcra Hukuk Mahkemesince karara bağlanan adresle aynı adres olmadığı yönündeki iddiası mahkememizde açılan 2021/231 E sayılı dosyasında şikayet konusu yapıldığı görüldüğünden derdest olan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....
Somut olayda, borçlunun, icra dosyasındaki 23.12.2014 tarihli talep ile takip sonrası %48 faiz işletilmesinin yasaya aykırı olduğunu, asıl alacak üzerinden %18 oranında faiz işletilerek hesap yapılmasını talep ettiği, ancak icra müdürlüğünce, 25.12.2014 tarihinde borçlunun talebinin reddine karar verildiği, borçlunun, icra müdürlüğünün bu kararının iptal veya kaldırılmasına yönelik şikayette bulunduğu, şikayeti inceleyen ... İcra Hukuk Mahkemesinin 12.06.2015 tarih ve 2014/988 E. 2015/592 K. sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verildiği, alacaklı tarafından kararın temyiz edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, borçlunun icra müdürlüğünün 25.12.2014 tarihli işlemini şikayetinin sonucu temyize konu kararın sonucunu da etkileyeceğinden ......
DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı- borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; İstanbul 1. İcra müdürlüğünün 2009/40512 E. sayılı dosyasında yapılan takip nedeniyle müvekkil adına kayıtlı taşınmazlara alacaklının talebi üzerine 2013 yılında haciz şerhi konulduğunu, yatırılan satış avansının 10/04/2020 tarihinde geri çekilerek satış talebinden vazgeçildiğini, haciz şerhi 2013 yılına ait olup alacaklının satıştan vazgeçmesi nedeniyle İİK 110 maddeye göre hacizlerin düştüğünün açıkça anlaşıldığını, herhangi bir satış talebi ve satış avansı olmayan aynı zamanda Uyap sisteminde kapalı gözüken dosyada hacizlerin kaldırılması için yapmış oldukları talebinin reddedildiğini beyanla, şikayetlerinin kabulü ile müvekkil adına kayıtlı taşınmazlar üzerindeki haczin İİK 106- 110 maddeleri de gözetilerek kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
tarihinde yapılan hacizde memur muamelesinin ve istihkak prosedürünün çalıştırılmadan işlem yapılması istihkak iddia edilen tüm malların müvekkiline aidiyetinin yaklaşık ispat kuralının haciz mahallinde ispat edilmesine karşı yapılan yanlış haciz ve muhafaza işlemi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Yerel mahkemece de nokta haczi isimli bir hacizden bahsederek memur muamelesine ilişkin şikayetlerinin reddine karar verdiğini, İİK. 96, 97, 97/A ve 99....
Bu durumda idarenin ihtiyati haciz işlemini tesis etmesini gerektiren kamu davası açılması koşulu gerçekleşmiş bulunmaktadır. İdarenin tesis ettiği ihtiyati haciz işlemi, ceza davası sonunda hükmedilecek karara göre gözden geçirilecek ancak bu süre içinde idarenin kaçakçılık eyleminin gerçekleşmesi durumunda zararını karşılamaya yönelik olacaktır. Açıklanan nedenlerle Cumhuriyet Savcısının iddianamesinde talebine dayanarak henüz ceza davası sonuçlanmadan, ihtiyati haciz işlemini iptal eden Vergi mahkemesi kararında hukuki isabet bulunmadığından anılan kararın 2577 sayılı Kanunun 49.maddesi uyarınca bozulmasına, aynı maddenin 2.fıkrasına göre işin esasına inilerek davanın reddine karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Tarih ve numarası yukarıda yazılı hükmün incelenmesi sırasında Özel Daireler arasında meydana gelen görev uyuşmazlığının giderilmesi istenilmekle, 2797 sayılı Yasa uyarınca toplanan Başkanlar Kurulu'nca dairelerin görevsizlik kararlarıyla dava dosyası incelenerek gereği görüşüldü: Dava, icra memuru işlemini şikayeti istemine ilişkindir. Uyuşmazlığın bu niteliği itibariyle hükmün temyiz inceleme görevi Yargıtay 12.Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : 12. Hukuk Dairesinin görevsizlik kararının KALDIRILMASINA, dosyanın bu Daireye gönderilmesine, 14.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme emrinin Tebligat Kanunu'nda yer alan usule uygun biçimde borçlu şirketin daimi çalışanı olduğunu beyan eden kişiye tebliğ edildiğini, borçlu şirketin süresi içinde ödeme emrine itiraz etmediğinden takibin kesinleştiğini ve taraflarınca haciz aşamasına geçildiğini, Tebligat Kanunu 12 ve 13. Maddelerinde şirketlere yapılacak tebligatlar hakkında şirket yetkili temsilcisinin iş yerinde olmadığı durumlarda şirket memur veya müstahdemine yapılan tebligatın geçerli sayıldığını, davacının iddia ettiği gibi bu ölçekte bir şirkette sadece iki kişinin çalıştığını iddia etmenin hayatın olağan akışı ile de ticaret hayatının gerçekleri ile de bağdaşmadığını, posta dağıtım memurunun tebligat alan kişinin beyanı ile bağlı olduğu ve teslim anında gönderiyi teslim ettiği kişinin TCKN'sini alarak teslim işlemini gerçekleştirdiğini ileri sürerek, açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın konusu itibariyle davalı borçluyla ilgisi bulunmadığından dava dilekçesinde taraf olarak gösterilmeyen borçlunun davaya dahil edilmemesi gerektiğini, mahkemenin dava konusunu dosyaya yatırılan ve sonrasında takip alacaklısına iade edilen satış avansının davacıya ödenmesi talebinin reddine ilişkin icra memur işlemini şikayet gibi değerlendirdiğini, bu durumun mahkemece talebin anlaşılamadığını gösterdiğini, müvekkilinin icra dairesi tarafından taraf olarak kabul edilmediğinden alacaklı konuma gelemediği dosyaya yatırdığı 27.000,00 TL'nin iadesini istediğini, takip alacaklısı ve borçlusu ile müvekkili şirket arasında 27.000,00 TL satış avansına ilişkin bir anlaşmazlık olmadığını bildirerek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkindir....
GEREKÇE:Kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlu vekili tarafından icra mahkemesine başvurularak 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülerek meskeniyet şikayetinde bulunulmuştur. İlk derece mahkemesince, 103 davetiyesi tebliğ işleminin iptaline, meskeniyet şikayetinin esastan reddine karar verilmesi üzerine borçlu vekilince meskeniyet şikayeti yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. Şikayete konu Mersin 7. İcra Dairesi'nin 2017/8348 E. Sayılı dosyasında alacaklı vekili 27.09.2022 havale tarihli dilekçe ile kambiyo takibinde yeniden takip başlatma ve alacak hakları saklı kalmak kaydı ile yapılan takipten vazgeçtiklerini bildirmiş olup aynı tarihte vazgeçme harcını yatırmıştır. 28.09.2022 tarihinde de haciz kaldırılmıştır. Bu durumda haciz ortadan kalktığından şikayet konusuz kalmıştır. HMK.'nun 331/1. Maddesi uyarınca yargılama giderlerinden sorumlu olan tarafın belirlenmesi için şikayet tarihi itibarıyla haklılık durumunun tespiti gerekir....