Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki memur işlemini şikayet nedeniyle yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince şikayetin kabulüne, 22.03.2021 tarihli ve 24.03.2021 tarihli memur işlemlerinin iptaline karar verilmiştir. Kararın borçlu tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine hükmedilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    Temyiz Sebepleri Şikayet dilekçesi ve istinaf başvuru dilekçesindeki itiraz sebeplerinin tekrar edildiği görülmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, İİK md. 150/e' ye dayalı icra memur işlemini şikayet istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1., 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, ... 2., İİK md. 16, İİK md. 150/e 3....

      İcra Hukuk Mahkemesinin 2018/801 Esas sayılı ilamı ile üçüncü kişilerin istihkak iddiasının reddine karar verildiğini, davacının 31.05.2018 tarihinde istihkak davası açtığını, bu şikayetin 07.06.2018 tarihinde yapıldığını, istihkak davasının bu şikayetten daha önce açıldığını, davacının istihkak davasını açtıktan sonra İİK'nın 97. maddesine yönelik memur işlemini ayrıca şikayet etmesinde hukuki yararı bulunmadığını, İstanbul 7....

        Mahkemece, takip dayanağı ilamın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı gerekçesiyle davanın reddedildiği, diğer şikayet konusu ile ilgili ise herhangi bir inceleme yapılmadığı ve olumlu olumsuz bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Bu şikayetin değerlendirilmesi bakımından mahkemece yapılacak iş; mahallinde mümkünse infaz işlemini gerçekleştiren icra memuru ve dayanak ilamın bilirkişileri hazır bulundurularak keşif yapılması, tahliye kararının infazının gerçekleştiği yer ile ilamda müdahalesinin önlenmesine karar verilen yerin aynı yer olup olmadığının denetlenmesi ile oluşacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir. O halde, eksik inceleme ile yazılı şekilde şikayetin reddine karar verilmesi isabetsizdir. SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.nun 366 ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

          Red talebini inceleyen merci tarafından verilen kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiş olmakla, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Taraflar arasında görülen dava sırasında davacılar vekili tarafından 01.12.2014 havale tarihli dilekçe ile özetle; "...Davanın tensip zaptında memur işlemini şikayet olarak nitelendirilmesine rağmen, 26.11.2014 tarihli duruşma zaptında istihkak davası olarak nitelendirilerek buna ilişkin ara karar kurulması, vekil edenlerin aynı tarihli duruşmada hazır olmalarına rağmen duruşma zaptına bilgilerinin geçirilmemesi nedeniyle hâkimin tarafızlığından şüphe duyulduğu...” gerekçesiyle reddi hâkim yoluna başvurulmuştur....

            Davacı vekili dava dilekçesinde, icra müdürlüğünün, tüm davacıların verdiği taahhütle ilgili olarak damga vergisi alınmasına ilişkin 17/03/2020 tarihli kararını şikayete konu ettiği halde, mahkemenin gerekçeli kararında, dava dilekçesi özetlenirken davacıların 07/01/2020 tarihli icra memur işleminin kaldırılmasını istedikleri yazıldığı gibi, icra dosyası özetlenirken 07/01/2020 tarihli kararda incelemenin sonlandırıldığı, somut olayda diye başlayan paragrafta şikayete konu işlemin konusunun davacı şirket ve T5 tarafından verilen taahhüt olduğunun yazıldığı, bu haliyle kararın 07/01/2020 tarihli icra memur işlemini şikayete ilişkin gerekçe ve hüküm içerdiği, asıl dava konusu olan 17/03/2020 tarihli icra memur işlemine ilişkin gerekçe ve hüküm bulunmadığı anlaşılmakla karar, usul ve yasaya aykırıdır....

            Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle sayın mahkemece eldeki davanın dava dilekçesinde yazdığı gibi memur işlemini şikayet mi yoksa ihalenin feshi davası olarak nitelendirileceğinin tespit edilmesi gerektiğini zira memur işlemi şikayet ediliyorsa bu davada davacının memur işleminin dayanağı olan tensip kararının istenmesi yani HMK. md.194 gereğince davacıdan talebinin somutlaştırılması istenerek bu dava şartının açıklattırılması aksi takdirde davanın usulden reddi gerektiğini, olayın basit bir klavye hatası olarak nitelendirilemeyeceğini, iş bu satışın ikinci satış olduğunu ve ilkinin de benzer yöntemle iptal edildiğini, davacının kusurunun müvekkiline yüklenmemesi gerektiğini beyanla davanın reddine, davacı aleyhine para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; şikayetin kabulü ile, Emet İcra Müdürlüğünün 2020/43 Esas sayılı dosyasında 05/04/2022 tarihinde yapılan ihalenin feshine, dair karar verilmiştir....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca avukat olan mükellefin vergi borcu nedeniyle icra dosyalarındaki vekalet ücreti alacaklarına konulan haczin uygulanmamasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir. Kuşadası Vergi Dairesi Müdürlüğünün 12/03/2020 tarihli yazısı ile Av. Gülhan Tabak'ın 329.682,61 TL vergi borcunun tahsili için 6183 Sayılı Kanun uyarınca hak ve alacaklarına haciz konulduğu belirtilerek, haczin uygulanmasının istenildiği, Kuşadası İcra Müdürlüğünün 13/03/2020 tarihli cevabi yazısında, 1136 Sayılı Kanunun 164/5 maddesi uyarınca dosyalardaki vekalet ücreti alacaklarına haciz konulamadığının bildirildiği, bu işlemin şikayete konu edildiği anlaşılmaktadır. İcra mahkemeleri, İİK'nın 4. maddesi uyarınca, icra müdürlüğü işlemlerine karşı yapılan itiraz ve şikayetleri incelemekle görevlidir. Şikayet ise, Vergi Dairesince 6183 Sayılı Kanun uyarınca konulan haczin uygulanmamasına ilişkin icra memur işlemini şikayettir....

            DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca icra memur işlemini şikayete ilişkindir. Şikayet, İcra ve İflas Hukukunda düzenlenmiş kendine özgü bir yol olup, Medeni Usul Hukuku kapsamında bir dava veya kanun yolu değildir. Şikayette tarafların yanlış belirtilmiş veya hiç belirtilmemiş olmasının bir önemi yoktur. Bu eksiklik şikayetin reddini gerektirmez. Şikayetle icra müdürlüğü işlemlerinin hukuka uygunluğu incelendiğinden, icra mahkemesi şikayet üzerine takip dosyasını getirterek, şikayetle ilgili olan kişileri belirlemeli, bu kişileri duruşmaya çağırıp görüşlerini almalı ve varsa delillerini toplamalıdır. HMK'nın 27. maddesine göre, hukuki dinlenilme hakkı kapsamında davanın taraflarının yargılama ile ilgili bilgi sahibi olma, açıklama ve ispat hakkı bulunmaktadır. Maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere bu hak, Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsurudur....

            sayılı takip dosyasından, davacının finansal kiralama yolu ile borçlu şirkete kiraladığı bir adet ayırma makinesinin haczedildiğin Finansal Kiralama Kanunun 9 ve 17/1 maddesine göre haczin mümkün olmadığını, memur işlemini şikayet ederek haczin kaldırılmasını talep etmiştir. Davaya dahil edilen alacaklı vekili, hacizli makinenin davacıya ait olduğunu bilme imkanı bulunmadığından haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan delillere göre dava konusu makinenin finansal kiralama konu olduğunun anlaşıldığından davanın istihkak davası niteliğinde olduğundan bahisle davanın kabulüne ve davacı lehine nisbi vekalet ücretine karar vermiş; hüküm, davalı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              UYAP Entegrasyonu