"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya ve ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dava dilekçesinde; davacı ile davalı ...'ın evli olduklarını, evlilik döneminde taraflar arasında çeyiz senedi düzenlendiğini, ayrıca davacıya düğünde bir takım hediyeler geldiğini ve davacının da müşterek konuttan çeyiz eşyası getirdiğini, ziynet eşyalarının davalı ... tarafından davacıdan alınıp geri iade edilmediğini ileri sürerek, ziynet eşyalarının aynen ya da bedeli ile davalı ...'dan tahsiline, çeyiz senedindeki eşyaların bedelinin her iki davalıdan müteselsilen tahsiline, davacı tarafça çeyiz olarak getirilen eşyaların bedelinin ise davalı ...'...
Somut olayda; davaya konu ziynetlerin davacının rızası ile ve geri verilmemek üzere bozdurulduğu davalılarca kanıtlanamadığından, davalılar çeyiz sededine göre teslim aldıkları bu ziynet eşyalarını davacıya teslim etmek zorundadırlar; ziynetler yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir . 3-Uyuşmazlık; davacı ile davalı ... evli iken imzalanan çeyiz senedinden kaynaklanmaktadır. Davalılar çeyiz senedini imzalayarak ev ve ziynet eşyalarından oluşan davacının çeyiz eşyalarını birlikte teslim almışlardır . Bu nedenle, davacı, çeyiz senedine dayanarak kişisel eşyalarının iadesini davalılardan istemektedir. Bu durumda, her iki davalıya karşı açılan davada da Aile Mahkemesi görevli olup, mahkemece, davalı ... yönünden mahkemenin görevsiliğine ilişkin yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu husus da bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı dava dilekçesi ile; 01/11/2014 tarihli mehir senedinde 200 gram altın ve eşyaların taahhüt edildiğini, ancak kendisine takılmış olan ziynet eşyalarından 100 gram altının davalılar tarafından zorla alındığını, taahhüt edilen 100 gram altının ise hiç alınmadığını, mehir senedinde yazılan diğer eşyaların ise davalıların uhdesinde kaldığını belirterek mehir senedindeki eşyaların aynen teslimi, aynen teslimi mümkün olmadığı taktide tespit edilecek rayiç bedelinin yasal faizi ile iadesini talep etmiştir....
Davalı vekili cevabında; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, ziynet eşyalarının davacının kullanımında iken çalındığını belirterek, ziynet alacağı davasının ve eşya alacağı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ziynet eşyalarının davacı evden ayrılırken üzerinde bulunduğu, bilahare ziynet eşyaların çalındığı, davacının kendi beyanından da anlaşıldığı gerekçeleriyle ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, eşya alacağı davasına konu eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 10.750 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik alacak istemine ilişkindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2020/1367 ESAS 2021/1350 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedinden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dosya dava ve cevaba cevap dilekçesi: Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen eşya ve alacakların müvekkiline teslim edilmediğini belirterek eşya ve altınların bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 08/06/2021 tarihli dilekçesi ile de dava dilekçesinde bildirilen 17.230,00 TL üzerinden harcı tamamladığını belirtmiş, 07/07/2021 tarihli ıslah dilekçesinde de mehir senedinde belirtilen altın ve eşyalar yönünden herhangi bir ıslah işlemi yapılmamıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, davacı Harun ile davalı Nuriye arasında görülmekte olan boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının tefrik edilen ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebine ilişkindir. Dairemizin 2022/3262 Esas sırasına kaydedilen ve boşanma davasının istinaf incelemesi sırasında kadının ziynet ve çeyiz eşya alacağı talebi tefrik edilip Dairemizin yukarıdaki esas sırasına (2023/594) kaydedilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet ve mehir alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; Ziynet ve mehir alacağı toplam miktarının 43.540,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 24/05/2021 NUMARASI : 2020/1531 ESAS 2021/785 KARAR DAVA KONUSU : Mal Rejiminden Kaynaklanan Davalar (Eşya Alacağı) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait mehir senedinden kaynaklı ziynet eşyasından ve eşya eşyaların aynen iadesine, iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 2.000 TL nin işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştirler. Cevap dilekçesi: Davalı vekili tarafların son altı aydır birlikte oturdukları yerin ve davalının ikametgahının Esenler olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuştur....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ziynetlerin davacının annesi tarafından elinden alındığını, bahsedildiği kadar ziynet takılmadığını, çeyiz senedi bulunduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; ziynet eşyalarının ispatlanamamakla reddine karar, çeyiz eşyaları yönüyle davanın kabulü ile 7.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; ziynet eşyalarına ilişkin talebinin reddini istinaf etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dairemizin 2021/1724 Esas (İstinaf edilen Ortaköy/Aksaray Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/337 Esas ve 2019/70 Karar) sayılı dosyasından tefrik edilen işbu dava, ziynet ve eşya alacağına ilişkindir....
Öyleyse erkeğin davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde, davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3- Davacı-karşı davalı, kadının ziynet ve çeyiz alacağı talebi reddedildiğine göre reddedilen miktar üzerinden kendisini vekil ile temsil ettiren davalı-karşı davacı erkek lehine karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince nispi vekalet ücreti takdir edilmemesi doğru görülmemiştir. 4- Davacı-karşı davalı kadın boşanma davası ile birlikte ziynet ve çeyiz eşya alacağı taleplerinde bulunmuş, boşanma davası kabul edilmiş, ziynet ve çeyiz alacağı davası reddedilmiş olduğu halde, ziynet ve çeyiz eşya alacağı davasına yönelik yapılan yargılama giderleri boşanma davasında yapılan giderlerden ayrılarak davacı-karşı davalı kadın üzerinde bırakılması gerekirken, yazılı şekilde bir bütün olarak değerlendirilip erkeğe yüklenmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....