Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya dairemizin 2020/2004 esas numarasına kaydedilmiş, söz konusu dosyada boşanmanın ve fer'isi niteliğinde olan karar incelenerek, boşanmanın fer'isi niteliğinde olmayan ziynet eşyası ve mehir alacağı davasının tefrikine karar verilmiş ve tefrik edilen dosya dairemizin 2021/146 esas sırasına kaydedilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : HMK'nın 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, ziynet ve mehir alacağına ilişkindir. 1- Davacı dava dilekçesinde ziynet eşyalarının ve mehir alacağına ilişkin altınların cins, gram, nevi ve benzeri özelliklerini belirtmemiştir. Uyuşmazlığın aydınlatılmasının zorunlu kıldığı durumlarda, hakim maddi veya hukuki açıdan belirsiz veya çelişkili gördüğü hususlar hakkında taraflardan açıklama isteyebilir (6100 s.HMK.md.31/1)....

Uyuşmazlık, mehir senedinden kaynaklanan alacak davasında verilen karara yönelik yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın iadesi istemi kabul edildikten sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile mehir senedinde yer alan 9.100 TL değerindeki ev eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin, yine mehir senedinde yazılı bulunan 20.000 DM'nin dava tarihindeki karşılığı olan 16.523.10 TL'nin yasal faizi ile davacı ...'...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında boşanma davasının bulunduğunu, ekte sundukları mehir senedinde belirtilen 16 gram 22 ayar 5 adet bileziğin davacı müvekkiline mehir olarak verildiğini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan ve mehir senedinde "...bu borcumuza mahsuben yukarıda 36 sıradan tadat olunan..." kısımda belirtilen 400.000,00 TL bedelin davacı müvekkiline her iki davalı tarafından ödenmediğini, mehir senedine göre o zamanki paranın alım gücüne göre bahsedilen miktarın 106 gram 22 ayar altın bileziğin 3 katı civarına tekabül ettiğini, asgari ücretin neredeyse 21 katı bir bedele tekabül ettiğini, mehir senedine istinaden ödenmesi gereken bu bedelin de her iki davalıdan tahsilini talep ettiklerini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan 400.000,00 TL olarak belirtilen alacağın (paranın zaman değeri hesabı ve alım gücü dikkate alınarak) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal...

    karar ve 18/09/2022 tarihli kararıyla davaya bakmakla görevli ve yetkili mahkemenin Manavgat 1.Aile Mahkemesi olduğu kanaatiyle karşı görevsizlik kararı verildiği, her iki mahkeme arasında görev uyuşmazlığının doğduğu, sorunun merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Uyuşmazlık mehir senedine dayalı ziynet alacağı istemine ilişkindir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 20/09/2021 NUMARASI : 2020/1367 ESAS 2021/1350 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedinden Kaynaklı Alacak KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Asıl dosya dava ve cevaba cevap dilekçesi: Davacı vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen eşya ve alacakların müvekkiline teslim edilmediğini belirterek eşya ve altınların bedeli için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 2.500,00 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş, 08/06/2021 tarihli dilekçesi ile de dava dilekçesinde bildirilen 17.230,00 TL üzerinden harcı tamamladığını belirtmiş, 07/07/2021 tarihli ıslah dilekçesinde de mehir senedinde belirtilen altın ve eşyalar yönünden herhangi bir ıslah işlemi yapılmamıştır....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek haneden şiddete uğrayarak kovulduğunu, bu nedenle mehir ve çeyiz senedinde belirtilen kişisel ve çeyiz eşyaları ile ziynetlerini geride bırakmak durumunda kaldığını, bunun haricinde müvekkiline düğünde takılan altınların davalı tarafça alınıp ailesine teslim edildiğini, müvekkilinin kişisel eşyaları ve müşterek haneye getirdiği çeyizlerin de davalıda kaldığını belirterek mehir ve çeyiz senedinden kaynaklı eşya ve ziynetlerin bedeli için şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini ve düğünde takılan ziynetlerin kişisel eşyaların ve çeyiz eşyalarının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 05/05/2022 tarihli ıslah dilekçesi ile de, mehir senedinden kaynaklanan eşya ve ziynet bedeline yönelik olarak dava değerini 12.720,00 TL olarak ıslah etmiş, düğünde takılan ziynet ve kişisel...

      davalı eşini hakaret, darp edip birçok kez aldatması nedeniyle müvekkilinin ruhen incinmesine ve küçük düşürücü muamelelerde kalmasından dolayı hükmedile maddi ve manevi tazminat miktarlarının az olduğunu, ziynet alacağı davasının reddini kabul etmediklerini ancak bu kararın verilmesi halinde lehlerine ziynet alacağı ve mehir alacağı yönünden 2 kez vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri gibi karar verilmesini talep etmiştir....

      Bölge adliye mahkemesince kadının kabul edilen ziynet alacağının miktarı, reddedilen ziynet ve mehir alacağı karar tarihindeki kesinlik sınırı olan 107.090,00TL'yi aşmadığından 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi gereğince temyiz sınırı altında olduğundan kesindir. Açıklanan nedenle, tarafların ziynet alacağına, davalı-karşı davacı kadının mehir alacağına yönelik temyiz dilekçelerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Tarafların diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir....

        (BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup, mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, bila tarihli şahitler huzurunda düzenlenen ve dosyada sureti bulunan mehir senedinde de "mihri müeccel" ibaresinin yazılı olduğu, dava dilekçesi ekinde olan sözleşmedeki ziynetlerin ise mehir alacağı olmayıp, ziynet eşyalarına ilişkin olduğu anlaşılmıştır....

        I- Dava; mehir senedinden dolayı ziynet eşyalarının aynen, bunun mümkün olmaması halinde bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu’nun 6.maddesi hükmü uyarınca; Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimse iddia ettiği olayı ispatlamakla yükümlüdür. Öte yandan, ziynet eşyası rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen, götürülebilen türden eşyalardan olduğu için evden ayrılmayı tasarlayan kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi her zaman mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Bunun sonucu olarak normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının üzerinde olduğunun kabulü gerekir....

          UYAP Entegrasyonu