Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekilinin 03/07/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin haklarının saklı tutulmak kaydı ile 18/06/2007 tarihinde taraflarca düzenlenmiş olan mehir senedinden kaynaklı alacak için 201 gram 22 ayar altının mümkünse iadesi, mümkün değil ise dava tarihindeki bedelin yasal faizi ile dava değeri olarak 28.000,00TL olarak talep edildiğini, yargılama sırasında bilirkişi incelemeleri neticesinde, 12/06/2019 tarihli rapor ile hesaplamaların tamamlandığını, müşterinin alış, kuyumcu esnafın satış fiyatı üzerinden Sarraflar ve Kuyumcular Odası'nın 08/01/2018 tarihindeki fiyat listesine göre 201 gram 22 ayar alacağı olan altının değerinin 30.451,50TL olarak hesaplandığını, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla 28.000,00TL olarak ikame edilen alacağının 2.451,50TL artırılarak dava dilekçesinin ıslah edilerek davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı tarafından Konya 3.Aile Mahkemesinin 2019/568 sayılı dosyasında açılan davada verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine Dairemizin 2021/2020 Esas 2022/2 Karar sayılı ilamı ile mehir senedi nedeni ile davacının mehir senedinden kaynaklı eşya ve altınlar için toplam alacağının 61.058,00 TL olduğu belirtilmek sureti ile taleple bağlı kalınarak 4.000,00 TL'ye hükmedildiği, verilen kararın kesin olup, davacı tarafça bu kez bakiye miktar için dava açıldığı, işbu davanın ek dava olması sebebi ile ziynet ve eşyaların ek dava tarihi itibariyle yeni değerlerinin belirlenmesinin mümkün olmadığı, Dairemizin bir önceki kararında davalının itiraz sebeplerinin ayrıntılı olarak açıklanmak sureti ile verilen kararın da kesin olduğu gözetilerek tarafların istinaf taleplerinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

(BK m.238/1) Davacı davalının mehir senedindeki taahhütlerini yerine getirmediğini iddia etmektedir. Davacının talebi mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde mehri müeccel niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlık; aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğinde olup Asliye Hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi hatalı olmuştur....

Somut olay bu ilke ve kavramlar ışığında değerlendirildiğinde, Eldeki dava mehir senedinden dolayı ziynet eşyasının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğuna göre, konunun ispat hukuku açısından ve yukarıdaki açıklamalar ışığında ele alınması gerekir. Davalılar 13.10.2011 günlü celsede senetteki imzaları kabul etmişler, davacı tarafın mehir senedindeki altınların takılmadığına yönelik beyanı karşısında teslim şartının gerçekleşmediğinden dolayı geçerli bir bağış aktinden söz edilemeyeceğini iddia etmişlerdir. Yukarıda vurgulandığı üzere, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davalıların davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet eşyalarına ilişkin taahhüdü yerine getirdiklerini yazılı delille kanıtlamaları gerekir. Ancak davalılar iddialarını yasal olarak ispatlayacak yazılı bir delil dosyaya sunmamışlardır. Mehir senedinden vazgeçildiğinin ancak aynı kuvvetteki belge ile kanıtlanması gerekir....

    Aile Mahkemesi'nin 03.09.2013 tarih ve 2012/845 Esas 2013/808 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, tarafların 1991 yılında evlendiklerinde adet olduğu üzere davacı kadın yararına "mihir senedi 8.000 TL bağlanmıştır" ibaresinin yazıldığı bir mehir senedi düzenlendiğini, tarafların 2013 yılında boşandıklarını, ancak davalının mehir senedinden kaynaklanan yükümlülüğünü bugüne kadar yerine getirmediğini, mehir senedinde müvekkili yararına 8.000,00 TL mehir bedelinin kararlaştırıldığının anlaşıldığını, uygulamada ve adetlerimizde mehir senedinin evlenen kadını evlilik birliğinin ileride bozulması halinde bir nebze olsa maddi yönden güvence altına almak olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere mehir senedinden kaynaklanan alacak için şimdilik 500,00 TL'nin boşanma tarihi olan 03.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık mehir senedinden kaynaklanan eşyaların iadesi isteğine ilişkin bulunduğuna ve davada zilyetliğe dayanılmadığına göre, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 26.01.2012 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 09.02.2012 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 18.02.2012 tarih 28208 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yüksek Yargıtay (6.) Hukuk Dairesine ait olmakla gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 04.07.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davacının mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin yapılan incelemede, davalının cevap dilekçesinde mehir senedinden kaynaklanan 200 gr 22 ayar altına ilişkin borcunu düğünde davacıya takılan 10 adet bilezik ile ödediğini ileri sürmüş ve ilk derece mahkemesi tarafından bu savunmaya üstünlük tanınarak 200 gram 22 ayar altına yönelik talebin reddine karar verilmiş ise de; davalının davacıya taraflar arasında imzalanan mehir senedinden kaynaklanan 200 gram 22 ayar altın borcu olduğunun davalının da kabulünde olduğu gözetilerek davalının ödeme yönündeki savunmasının incelenmesinde, davalının davacıya mehir senedinden kaynaklanan 200 gram 22 ayar altın borcunu ödediğini mehir senedi kuvvetindeki yazılı bir delille ispat edemediği gibi ilk derece mahkemesi tarafından dinlenen tanık Nurettin Civelek'in "Biz 3 kardeş olarak bir şirkete sahibiz şirket olarak çocuklarımıza hep 10 tane bilezik takarız ....

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Açılan dava mehir senedinden kaynaklı alacak davası isteminden ibarettir. İlk Derece Mahkemesince davalı müteveffanın yerleşim yerinin Eskişehir ili olduğu, davalı tarafın süresi içerinde usulüne uygun yetki itirazında bulunduğu, iş bu davada davalının yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle mahkemesinin yetkisizliğine ve davaya bakmaya Eskişehir Aile Mahkemesinin yetkili olduğuna, HMK'nın 323 ve 331/2 maddeleri uyarınca yargılama giderlerinin yetkili mahkemede değerlendirilmesine karar verilmiş, yetkisizlik kararı davacı tarafa tebliğ edilmesine rağmen dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği anlaşılmaktadır....

      Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinde yazılı eşya ve altınların davalı Yaşar tarafından alındığını ,dolayısıyla mehir senedinden kaynaklı sorumluluğun yerine getirildiğini, mehir senedindeki eşya ve altınların davacıda kaldığını, düğünde takılan ziynet eşyalarının ise davalı Muhammet tarafından alındığı iddiasının doğru olmadığını, zira bu altınların davacı tarafından kullanıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Yusuf ile evlenirken mehir senedi imzalandığını, boşanma davasının derdest olduğunu, mehir senedinden kaynaklı alacağının aynen ya da bedelinin tarafına verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Ziynet eşyalarını evi terk eden davacının yanında götürdüğünü belirterek açılan davanın reddini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı 12/09/2020 tarihli dilekçesi ile, mehir senedinden kaynaklı alacağını temin edebilmek için davalıların taşınmaz mallarına, banka hesaplarına, 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece verilen 14/09/2020 tarihli ara karar ile; Alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi sebebi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir....

      UYAP Entegrasyonu