AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/02/2014 NUMARASI : 2013/285-2014/110 Uyuşmazlık, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine (mehir senedinde belirtilen eşyaların alınmadığı belirtildi) ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 05.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mehir senedinden kaynaklı alacak istemine ilişkin yapılan incelemede: Dosya kapsamına alınan mehir senedinde davalının borçlu sıfatıyla Şevket ve Şerife Kordemir'in kızı Zeynep ile evlenmesinden dolayı 100 gram altın ve 50.000 TL'i mehir olarak kadına borçlandığının düzenlendiği, davalının senette imzası bulunmakla birlikte davacı kadının imzası olmadığı, dava dilekçesi ile davacı kadının mehirden kaynaklı alacağının kendisine teslim edilmediğini iddia etmesi karşısında, dinlenen tanık beyanları ile senetteki 100 gram altından 80 gramının kadına takıldığının anlaşıldığı, her ne kadar bir kısım tanıklar, davacıya takılan altınların davalı tarafından bozdurulduğunu beyan etmiş iseler de davacının altın bozdurulma vakıasına dayanmaması sebebi ile davacının dayanmadığı bir vakıa nedeni ile lehine sonuç çıkartılamayacağı, bu nedenle 80 gram altın yönünden davanın kabulünün hatalı olduğu, bu haliyle mehirde geçen 20 gram altın ve 50.000 TL 'nin erkek tarafından kadına teslim edildiğinin kadının...
Asliye Hukuk Mahkemesince; asıl ve karşı dava, mehir senedinden dolayı alacak, mutat hediyelerin iadesi davası olduğuna göre, her iki davanın Aile Mahkemesinde görülmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 7. Aile Mahkemesince; taraflar arasında mehir senedinin resmi nikah kıyılmadan önce tanzim edildiği ve sonrasında da resmi nikah kıymadıklarının anlaşıldığı, dolayısıyla bahse konu bağışlama taahhüdününe dayanılarak ileri sürülen talep Borçlar Kanununa dayandığı, karşı dava yönünden de asıl talebin bağıştan rücu olduğu sabittir ve bu istek de Borçlar Kanununa dayandığından talebin incelenmesinde genel görevli mahkeme olarak Asliye Hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Dava, evlilik vaadine dayalı olarak tanzim olunan mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olup dava tarihi itibarıyla davacı ile davalı arasında resmi bir evlilik akdi bulunmadığı anlaşılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mehir Senedinden Kaynaklı Alacak-Eşya alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalılar tarafından taşınmazdan kaynaklı aleyhe hükmedilen alacak yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı HMK’nın 362. maddesinin 1. fıkrasının b bendi uyarınca “Miktar veya değeri kırk bin Türk Lirasını (bu tutar dâhil) geçmeyen davalara ilişkin kararlar” temyiz edilemez. 02.12.2016 tarihli 6763 sayılı Kanun’un 44. maddesi ile de 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na eklenen ek madde 1 uyarınca temyiz parasal sınırlarının (HMK m. 341, 362) Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 298. maddesine göre her yıl tespit ve ilan edilecek yeniden değerleme oranında artırılması öngörülmüştür. Karar tarihi itibariyle bu miktar “78.630,00 TL” olarak belirlenmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında boşanma davasının bulunduğunu, ekte sundukları mehir senedinde belirtilen 16 gram 22 ayar 5 adet bileziğin davacı müvekkiline mehir olarak verildiğini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan ve mehir senedinde "...bu borcumuza mahsuben yukarıda 36 sıradan tadat olunan..." kısımda belirtilen 400.000,00 TL bedelin davacı müvekkiline her iki davalı tarafından ödenmediğini, mehir senedine göre o zamanki paranın alım gücüne göre bahsedilen miktarın 106 gram 22 ayar altın bileziğin 3 katı civarına tekabül ettiğini, asgari ücretin neredeyse 21 katı bir bedele tekabül ettiğini, mehir senedine istinaden ödenmesi gereken bu bedelin de her iki davalıdan tahsilini talep ettiklerini, 06/03/1982 tarihli mehir senedinden doğan 400.000,00 TL olarak belirtilen alacağın (paranın zaman değeri hesabı ve alım gücü dikkate alınarak) dava tarihinden itibaren işleyecek yasal...
HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Dairemiz karar tarihi itibariyle davalı tarafından mehir senedinden kaynaklı alacak davasına yönelik alınması gereken 837,68 TL nispi harçtan, davalı tarafından yatırılan 165,50 TL nispi harç ile 44,40 TL maktu harç toplamı olan 209,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 627,78 TL'nin davalıdan alınarak, HAZİNE'YE GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, 4- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5- Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....
Davacının talebi, mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi vardır. Uyuşmazlık, Aile Hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Hal böyle olunca, davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir (HMK m. 1, 3, 114/1,c, 115/1). O halde mahkemece, bu taleple ilgili dava hakkında HMK 167. maddesi gereğince ayırma ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken; hatalı değerlendirme ile işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuş, bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 8....
Aile Mahkemesinin 2014/603 Esas, 2015/1042 Karar sayılı ilamı ile boşandıkları, kararın 22.02.2016 tarihinde kesinleştiği, taraflar arasında evlendikleri gün itibari ile mehir senedi düzenlendiği, davalı tarafın mehir senedindeki davaya konu eşyaları davacıya evlilik birliği içerisinde öncesinde ve sonrasında teslim etmediği, her ne kadar mehir senedinde davacının tüm mehir senedine tabi ziynet ve eşyaları teslim aldığına dair ibare bulunsa da dinlenen tanık anlatımları ve davacı tarafın beyanı ile teslim yapılmadığının anlaşıldığı, bu halde mehir senedinden kaynaklı alacak talebine ilişkin davadaki uyuşmazlığın Aile Hukukundan değil Borçlar Hukukuna tabi sözleşmeden kaynaklandığı ve davayı görmeye genel mahkeme sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Konya 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mehir senedinden kaynaklanan alacak istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 09.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
(BK m.238/1) Taraflar arasındaki davanın dayanağı olan sözleşme (mehir senedi) yazılı olarak düzenlenmiş olup mehirde belirlenen bedelin ne zaman ödeneceğine ilişkin bir kaydın bulunmadığı, ancak davalı vekilinin mehir alacağı talebinde bulunurken boşanma halinde talep edilebileceğini belirttiğine göre, davacının talebi , mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlık; aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğinde olduğundan, mahkemece Asliye Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğuna ilişkin kararın yerinde olduğu değerlendirilmekle, davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....