Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HÜKÜM :Yukarıda açıklanan sebeplerle; 1- Davalının istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, 2- Dairemiz karar tarihi itibariyle davalı tarafından mehir senedinden kaynaklı alacak davasına yönelik alınması gereken 837,68 TL nispi harçtan, davalı tarafından yatırılan 165,50 TL nispi harç ile 44,40 TL maktu harç toplamı olan 209,90 TL'nin mahsubu ile bakiye 627,78 TL'nin davalıdan alınarak, HAZİNE'YE GELİR KAYDINA, 3- Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin üzerine bırakılmasına, 4- Kararın ilk derece mahkemesince taraflara tebliğine, 5- Dairemiz kararının tebliğ ve harç tahsil işlemlerinin ilk derece mahkemesince yapılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK'nın 362/1- a maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Alacak Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı alacak davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, mehir senedinden kaynaklanan alacak davasında verilen karara yönelik yargılamanın iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece yargılamanın iadesi istemi kabul edildikten sonra yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile mehir senedinde yer alan 9.100 TL değerindeki ev eşyalarının aynen iadesine, mümkün değilse bedelinin, yine mehir senedinde yazılı bulunan 20.000 DM'nin dava tarihindeki karşılığı olan 16.523.10 TL'nin yasal faizi ile davacı ...'...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Dava, davacı ile davalılar arasında düzenlenen mehir senedinden kaynaklanan ziynet ve eşya alacağı istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 13.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 21.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacını talebi incelendiğinde dava konusunun davacıya takılan değil takılması vaad edilen takılarla ilgili alacağının olduğu, bu hususun mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde, mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmaktadır. Bu sebeple, uyuşmazlık, aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı ( TBK 286 vd.) alacak istemi niteliğindedir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re'sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır....

        Davacının talebi mehir olarak ödenmiş bir alacak değil bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) şeklinde alacak talebine ilişkindir. Uyuşmazlık aile hukukundan dayalı alacak niteliğinde olmayıp, genel hükümlere dayalı (TBK 286 vd.) bir alacak talebi niteliğindedir. Bu durumda davayı görmeye genel mahkemeler görevlidir. Görev ile ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir. O halde mahkemece bu talep ile ilgili dava hakkında HMK'nun 167 maddesi gereğince ayırma ve görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir....

        Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2012/15917 Esas 2014/4374 Karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, davaya dayanak teşkil eden mehir senedinin 23/11/2020 tarihli celseye gelinceye kadar davalıya tebliğine dair bir işlem yapılmadığı, davalının mehir senedini 23/11/2020 tarihli celsede gördüğü, bu nedenle süresinde cevap dilekçesi vermese dahi mehir senedini gördükten sonra imzaya yaptığı itirazın savunmanın genişletilmesi olarak nitelendirilemeyeceği, buna göre, davalının imza itirazının dikkate alınarak mehir sözleşmesindeki imzanın davalıya ait olup olmadığının tespitinin gerekeceği, Kabule göre de; Mahkemece 250 gram altın yönünden davanın kabulüne karar verildiği, davacının dava dilekçesi ile mehir senedinden dolayı alacak ve katılma alacağı yönünden dava değerini 20.000,00 TL olarak bildirdiği, davacının katılma alacağı talebinin tefrikine karar verildiği, gösterilen 20.000,00 TL dava değerinin mehir alacağı ve katılma alacağına dair olmasına rağmen mahkeme tarafından sanki mehir alacağı...

        Aile Mahkemesince; " Davacı talebinin mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak olmadığı, bağışlama vaadi şeklinde (mehri müeccel) niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkin olduğu, taraflar arasında sözleşme ilişkisinin bulunduğu, uyuşmazlığın aile hukukuna dayalı alacak niteliğinde olmadığı, genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd., eBK m. 234 vd.) bir alacak talebi niteliğinde olduğu, bu nedenle davayı görmeye genel mahkemelerin görevli olduğu" gerekçesiyle ve davaya Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmiş, Kayseri 11....

        Aile Mahkemesinin 2015/948 Esas 2016/1152 Karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği, boşanma kararının 14/11/2016 tarihinde kesinleştiği, davacı ve T1 resmi olarak evlenmeden iki gün önce 26/07/2007 tarihinde mehir senedi düzenlendiği, bu mehir senedine göre davacıya 400 gram 22 ayar altın verileceğinin taahhüt edildiği, iş bu mehir senedinin davalı T4 tarafından imzalandığı, davacı taraf her ne kadar evlilik gerçekleştikten sonra mehir senedinde korusu geçen 400 gram 22 ayar altının söz verildiği gibi kendisine verilmediğini iddia etmiş ise de davalı tarafça mehir altını teslimi başlığıyla dosyaya delil olarak sunulan belgeye göre davacıya mehir senedi ile vericeleği taahhüt edilen 400 gram 22 ayar altının verildiği, davacının da bu belgeyi imzaladığı, davacı tarafça bu belge üzerindeki imzanın davacıya ait olmadığı yönünde itirazda bulunulması üzerine Konya 4....

        GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 17.08.2017 tarihinde evlendiklerini, evlenirken mehir senedi yapıldığını, 27.07.2018 tarihinde Konya 5. Aile Mahkemesinin 2018/602 E. Sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, davanın derdest olduğunu, mehir senedindeki eşyalardan davalının davacıya karşı sorumlu olduğunu, bilirkişi incelemesi yaptırılması ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile mehir senedinde 1 adet yatak odası takımı 300.TL, 1 adet salon takımı 300.TL , 1 adet yemek odası takımı 300.TL , 1 adet Bosch marka bulaşık makinası 350.TL, 1 adet bosch marka buz dolabı, 550.TL, 1 adet bosch marka Çamaşır makinası 400.TL, 1 adet bosch marka elektirikli fırın 300.TL, 1 adet phliips marka 108 ekran televizyon 350.TL olmak üzere toplam 2.850.TL 'den davalının sorumlu olduğunu iddia ederek şimdilik 2.850.TL mehir senedinden kaynaklı eşya alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        (BK m.238/1) Davacı davalının mehir senedindeki taahhütlerini yerine getirmediğini iddia etmektedir. Davacının talebi mehir olarak ödenmiş olan (mehri muaccel) bir alacak değil, bağışlama vaadi şeklinde mehri müeccel niteliğinde mehir senedinden kaynaklanan alacak talebine ilişkindir. Bu durumda uyuşmazlık; aile hukukundan kaynaklanan alacak niteliğinde olmayıp genel hükümlere dayalı (TBK m. 286 vd) bir alacak talebi niteliğinde olup Asliye Hukuk mahkemesine görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi hatalı olmuştur....

        UYAP Entegrasyonu