Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, 400 gram 22 ayar altın bilezik taahhüdünde bulunulduğunu, davalının mehir senedini imzalayarak davacıya verdiğini, ancak evlilik süresinde mehir senedinin aslının kaybolduğunu, 400 gram mehir altınını hiç ifa edilmediğini, düğünde takılan 23 adet çeyrek altının ise davalı tarafça harcandığını belirterek ziynet eşyalarının bedeli için şimdilik 20.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 207.255,00 TL olarak ıslah etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı cevap dilekçesinde özetle; mehir senedinin imzalandığının doğru olduğunu, mehir ediminin eksiksiz olarak yerine getirildiğini, düğünde takılan hediyelik altınların da davacı tarafından kendi akrabalarının özel günlerinde karşılık olarak takıldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir....

dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir . 1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. 2-)Davaya konu mehir senedini davalılar birlikte imzalamışlardır . Mehir senedinde yeralan eşyaların (buzdolabı, çamaşır makinesi, üçlü fırın, koltuk takımı, halı) davacıya tesliminden her iki davalı da sorumludur . Davacı ve davalı ...'ın bağımsız konutta yaşamış olmaları mehir senedini imzalayan davalı ...'in sorumluluktan kurtulmasını sağlamaz . Diğer bir anlatım ile, mehir senedinde yeralan eşyalar (buzdolabı, çamaşır makinesi, üçlü fırın, koltuk takımı, halı) yönünden davalı ... ile birlikte davalı ... yönünden de talebin kısmen kabulü gerekirken; yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

    , dolayısıyla 50 gram mehir altını yönünden de davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı ancak her ne kadar davalı Huriye yönünden 50 gram mehir altınının ifa edildiği, 100 gram mehir altını yönünden ise Huriye'nin senedi kefil olarak imzaladığından bahisle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalı Huriye'nin 50 gram mehir karşılığı takılan 3 adet bileziği diğer davalı ile birlikte harcadıklarını boşanma dosyasında kabul ettiği, hiç takılmayan 100 gram mehir altını yönünden her ne kadar davalı Huriye senedi kefil olarak imzalamış ise de, davalı Huriye'nin süresinde adi kefalet definde bulunmadığı, dolayısıyla bu definin mahkeme tarafından re'sen nazara alınamayacağı, hal böyle olunca davalı Huriye'nin takılıp harcanan ve takılmayan mehir altınları yönünden sorumlu olduğu, bu nedenle mirasçı sıfatındaki dahili davalılar yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği anlaşılmakla davanın kabulüne yönelik davalının istinafının reddine, dahili davalılar yönünden...

    Aile Mahkemesinin 2020/635 esas sayılı dava dosyası ile boşanma davalarının olduğunu, davalının annesinin müvekkiline takılan altınları rızası dışında aldığını bir daha geri vermediğini, ayrıca taraflar evlenirken mehir senedi ve çeyiz senedi düzenlediklerini, çeyiz eşyalarının da evde kaldığını, mehir senedindeki ziynetleri de vermediklerini, tüm bu kişisel eşyaların müvekkiline iadesinin gerektiğini, aksi halde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 10.000,00 TL'nin işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini, yargılama giderlerinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir....

    Uyuşmazlık, bir kısım çeyiz eşyaları ile mehir senedine bağlanmış ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsiline ilişkindir....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2018 NUMARASI : 2018/13 ESAS - 2018/435 KARAR DAVA KONUSU : Mehir Senedi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda; mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla, evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalının evlendikleri gün yörelerinin adeti gereği mehir senedi düzenlendiğini, olası boşanma halinde davalının taahhüdünü yerine getirip borcundan kurtulacağını, boşanmanın gerçekleştiğini, müvekkilinin fiili ayrılıkları sırasında aile konutun dan kolluk kuvvetleri eşliğinde götürüldüğünden basit şahsi eşyalarını dahi alamadığını belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı tutulmak kaydıyla 22 ayar 150 gram altının aynen iadesine, aynen teslimi mümkün değil ise bedeli olan 18.000 TL'nin yasal faiziyle ödenmesine, mehir senedinde belirtilen ziynet dışındaki...

      DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile 200 gram altının davacıya verilmek üzere mehir olarak kararlaştırıldığı, davacının 133 gram mehir altınının verilmediği iddiası ile açılan işbu davada senetten kaynaklanan edimin yerine getirildiğinin ispat külfetinin davalı tarafta olup, bununda ancak senet kuvvetindeki bir belge veya yemin gibi kesin bir delille ispat edilebileceği, davalının senet kuvvetindeki belgeyi ibraz edememekle birlikte davalıya yemin delilinin hatırlatılmadan 133 gram mehir altını için davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu görülmüştür....

      Aile Mahkemesi'nin 2020/728 Esas Sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde 21/09/2021 tarihinde tarafların boşanmasına karar verildiğini, boşanma davasında verilen kararın davalı tarafça temyiz kanun yoluna başvurulması nedeniyle henüz kesinleşmediğini, taraflar arasında 18.08.2000 yılında yapılan imam nikahı sırasında 22 ayar 160 gram altın miktarı yazılı çeyiz (mehir) senedi orada bulunan şahitler huzurunda imzalanarak müvekkiline verildiğini, söz konusu senedin 7. maddesinde mehir olarak belirlenen 22 ayar 160 gram altın miktarının yazılı olarak bulunduğunu, davalı tarafından taahhüt edilen 22 ayar 160 gram altın müvekkiline ödenmediğini, çeyiz (mehir) senedi yazılı delil başlangıcı olduğunu, senede karşı senetle ispat kuralı gereğince, davalının davaya konu mehir senedinde yazılı ziynet eşyasına ilişkin taahhüdü yerine getirdiklerini yazılı delille kanıtlaması gerektiğini, 18.08.2000 tarihli çeyiz (mehir) senedinin 7. maddesinde belirtilen davalı tarafından taahhüt edilip ödenmeyen...

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı Ali'nin evlenirken mehir senedi imzalandığını, mehir senedinde yazılı olan altınların davalı Veli tarafından diğer davalı T5 baskısı ile müvekkilinden alınıp geri verilmediğini, bu altınların davalı Veli'nin oğlu Mustafa'nın düğün masrafları için harcandığını, mehir senedindeki eşyaların ise hiç alınmadığını belirterek mehir senedi alacağının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 100,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....

      Cevap dilekçesi: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı Adem'in mehir senedinde yazılı olan tüm eşyaları davacıya teslim etmekle sorumluluğunun ortadan kalktığını, bu nedenle davalı Adem hakkında açılan davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiğini, mehir senedinde yazılı olan ziynet eşyaları ve davacının talep ettiği çeyrek altınları davacının baba evine giderken beraberinde götürdüğünü, mehir senedinde yazılan ev eşyaları ve şahsi eşyaların ise herhangi bir ihtilaf olması halinde aynen teslim edileceğinin, olmadığı takdirde rayiç değerinin mehir senedi ile taahhüt edildiğini, davalı Ramazan'ın mehir senedinde yazılı olan ev eşyaları ve davacının çeyiz eşyalarını aynen teslim etmeye hazır olduğunu belirterek davalı Adem yönünden açılan davanın husumetten reddine, davalı T4 açısından açılan ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, diğer eşyalar yönünden aynen teslim kabul edildiğinden bedele yönelik talebin reddine karar verilmesini talep etmişlerdir....

      UYAP Entegrasyonu