Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez ( HMK. 26).İstek olmadan davacı karşı davalı kadın yararına Türk Medeni Kanunu’nun 174/1. maddesi uyarınca maddi tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı karşı davalı kadın dava dilekçesi ile mehir olarak verilmesi gereken 400 gram 22 ayar altının verilmediğini belirterek mehir olarak verilmesi gereken altınların bedelini talep etmiştir. Mahkemece kararın gerekçesinde mehir alacağına ilişkin talebin Aile mahkemesinin görevine girmediği belirtilerek karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtilmiş, hüküm de ise mehir altının aile mahkemesinin görev kapsamına girmediği anlaşılmakla talebin reddine denilmiştir. Mehir alacağına yönelik istek Aile Mahkemesinin görevi kapsamında bulunmaktadır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; sunulan mehir senedinin yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, tanık beyanlarıyla mehir yapıldığının sabit olup, ayrıca yemin delilinin hatırlatılmamasının da hatalı olduğunu belirterek davanın kabulü gerektiğinden bahisle İlk Derece Mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı Yusuf ile evlenirken mehir senedi imzalandığını, boşanma davasının derdest olduğunu, mehir senedinden kaynaklı alacağının aynen ya da bedelinin tarafına verilmesini talep etmiştir. Cevap dilekçesi; Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; Ziynet eşyalarını evi terk eden davacının yanında götürdüğünü belirterek açılan davanın reddini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Davacı 12/09/2020 tarihli dilekçesi ile, mehir senedinden kaynaklı alacağını temin edebilmek için davalıların taşınmaz mallarına, banka hesaplarına, 3.kişilerdeki hak ve alacaklarına teminatsız ihtiyati haciz konulmasını talep etmiştir. Mahkemece verilen 14/09/2020 tarihli ara karar ile; Alacağın varlığının yargılamayı gerektirmesi sebebi ile ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Mehir altınları yönünden davanın kabulüne dair verilen kararın taraflarca istinaf edilmeksizin kesinleştiği görülmüştür....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline nişan sırasında 4 adet kalın, 1 adet ince olmak üzere toplamda 5 adet 120 gram ağırlığında bilezik takıldığını, ayrıca müvekkiline annesi tarafından 1 adet isimlikli kolye, 2 adet altın yüzük, 1 çift altın küpe ve davalının babası tarafından da 9 adet cumhuriyet altını takıldığını, ayrıca 120 gram altın için de mehir senedi düzenlendiğini ancak mehir senedindeki altınların davalı tarafından verilmediğini, mehir senedinin de davalıda kaldığını, tarafların boşanma sürecine girdikleri esnada müvekkilinin, davalı tarafından sokağa atıldığını, bu nedenle ziynetlerin davalıda kaldığını belirterek aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 92.900,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, bununda mümkün olmaması halinde ziynet eşyalarının karar tarihine yakın bir tarihteki güncel değerinin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir....
in babası olduğunu, mehir senedinde davalı ...'in borçlu olmadığı gibi kefil sıfatının da bulunmadığını, bu nedenlerle davalı ...'e husumetin yönlendirilemeyeceğini, boşanma davasında davacının kusurlu olduğunu ve bağışlama niteliği olan mehir senedinin iptal şartlarının oluşacağından davanın reddinin gerektiğini, sahte bilezik iddiasının doğru olmadığını belirterek açılan davanın reddini istemiştir....
Mehir senedi içeriğine göre, dava konusu edilen çeyiz ve ziynetler davalı eş ve babasına teslim edilmiştir. Taraflar arasında ... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi'nin 2010 / 124 esas 2011/203 karar sayılı boşanma davası içeriğine göre de davacı eş, ... isimli çocuklarının doğumundan üç ay sonra herhangi bir gerekçe göstermeden ortak konutu terk ederek babasının evine dönmüş, müşterek çocuklarını davalının ailesinin yanına bırakmış, araya girenlerin aracılığına rağmen, eve dönmeyerek, evlilik sorumluklarını yerine getirmemiştir. Bu nedenle mahkeme davacı kadının açtığı boşanma davasını ret ederken, davalı kocanın açtığı karşılık boşanma davasını kabul etmiştir. Hüküm boşanma yönünden 22.6.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Söz konusu çeyiz eşyaları ve ziynetler taraflar arasında senede bağlanmış olup, davalı açısından bağlayıcıdır. Dolayısıyla davalı senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmek zorundadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Tarafların 1997 yılında evlendikleri, Konya 3.Aile Mahkemesinin 2013/663 Esas sayılı dosyasında eşit kusurlu bulunmak suretiyle boşanmalarına karar verilerek işbu kararın kesinleştiği, tarafların eşit kusuru nedeni ile bağıştan rücu koşulları gerçekleşmediği gibi bağıştan rücu definin de boşanmanın kesinleşmesinden itibaren bir yıllık süre geçtikten sonra ileri sürülmesi sebebiyle dikkate alınamayacağı, mehir senedi ve çeyiz senedinin davalı tarafından imzalandığı, dolayısıyla davalının çeyiz senedi içeriğindeki bir kısım eşyaların getirilmediği yönündeki iddiaya itibar edilemeyeceği, hal böyle olunca çeyiz senedi ve mehir senedinde ziynet eşyaları dışında kalan eşyaların evlilik birliği içinde kullanılmaları nedeni ile yıpranmış değerleri üzerinden davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının bu yöne temas eden istinafının reddine karar verilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mehir senedi ile müvekkiline verilen altınların evliliğin ilk aylarında davalılar tarafından araba almak maksadı ile müvekkilinden alınıp iade edilmediğini, müvekkilinin altınlarının davalılar tarafından kendi ticaretlerinde ve işlerinde kullanıldığını belirterek 100 gram altının karar tarihindeki rayiç değerinin tespit edilerek boşanma dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de dava değerini 23.600,00 TL olarak ıslah etmiştir....
için kullanıldığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 18.01.1993 tarihli mehir senedi ile davacıya bağışlanan ve sayılan toplam 244 gr. altın bedeline karşılık 20.000 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....