WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, davalının mehir senedi nedeniyle borç altına girdiğini, boşanma neticesinde mehir senedinde yer alan mallardan hiçbirisinin müvekkilince kalmadığını, bazı eşyaların ise hiç alınmadığını belirterek, mehir senedindeki ziynet ve eşyaların dava tarihi değerinin yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tarafların anlaşmalı olarak boşandıklarını, davacının müşterek hanedeki eşyaları ve ziynet eşyaları beraberinde götürdüğünü, hatta ziynet eşyalarını daha sonra kuyumcuda bozdurduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Davacı ile davalı Mehmet evlenirken mehir senedi düzenlendiği, senedin davalı Şayeste tarafından kefil sıfatı ile imzalandığı, senette tahrifat yapıldığı iddiasının adli tıp kurumundan alınan rapor ile ispat edilemediği, davalı Şayeste'nin adi kefalet definde bulunması sebebi ile hakkında davanın reddine karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı gibi ziynet eşyalarının düğünde takıldığı ve daha sonra davalı Mehmet tarafından alındığının belirtilmesi karşısında da davalı Şayeste'nin ziynetlerden kaynaklı sorumluluğunun kalmadığı, her ne kadar davacı tanığı Metehan Hakkı Özdemir, ziynetlerin davalı Mehmet tarafından bozdurulduğunu beyan etmiş ise de, bu beyanının soyut olduğu, davacının yemin delilini kullanmadığı, yine müşterek hanede kaldığı iddia edilen diğer mehir eşyaları konusunda da davacının mehir eşyalarını alamadığının ispatlanamadığı, yemin delilini kullanmadığı, boşanma ilamında da davacının müşterek haneden ayrılırken eşyaları...

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı , davalı ile boşandıklarını, davalının 03/07/2008 tarihinde iki mehir senedi ile mehir bedeli olarak 20.000.00.- TL nakit ve bir kısmı da ziynet ve çeyiz eşyası olarak toplamda 45.220.TL'yi tanıklar huzurunda borçlandığını; ödeme yapmadığını, tahsili için icra takibi yapıldığını, itiraz ile durduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir . Davalı , davacının kendisine ait olan tüm eşyalarını aldığını, ziynetleri yanında götürdüğünü belirterek, davanın reddini istemiştir ....

    Kabule göre de; Her ne kadar İlk Derece Mahkemesi tarafından bir nolu senette belirtilen altın yönünden de davanın reddine karar verilmiş ise de, bir nolu senette bir adet çeyrek altının davacının gelin gelirken beraberinde getirdiği, davalı T4'ya teslim edildiği belirtilmek suretiyle senedin teslim alan sıfatı ile davalı Mevlüt tarafından imzalandığı, dolayısıyla senet içeriğine göre davalı Mevlüt tarafından teslim alındığı sabit olan bir adet çeyrek altının daha sonra davacıya iade edildiğinin ispat külfetinin davalı Mevlüt'de olduğu, bunun da ancak senet kuvvetindeki bir belge veya yemin gibi kesin bir delille ispat edilebileceği, dolayısıyla davacının iddiasının bu kapsamda değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin hatalı olduğu, Yine dava dilekçesinde bir nolu mehir senedi ve iki nolu mehir senedi için fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik ayrı ayrı 500,00'er TL talep edildiği, davanın daha sonra ıslah edildiği, bu nedenle dava...

    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile müvekkiline 150 gram altının mehir eşyası olarak verilmesi gerekirken davalı tarafından bu taahhüdün yerine getirilmediğini, yine müvekkilinin akrabaları tarafından düğünde takılan 12 gram 22 ayar 1 adet altın bilezik, 1 adet tam altın ve 3 adet çeyrek altının davalı tarafından bozdurulup, harcandığını, müvekkilinin aile konutuna çeyiz olarak getirdiği eşyaların ise davalıda kaldığını belirterek ziynet eşyalarının ve ev eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak şimdilik 5.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 20/04/2021 tarihli ıslah dilekçesi ile de 150 gram mehir altını yönünden davasını 41.400,00 TL olarak ıslah etmiştir....

    Davalı, dava konusu taşınmazın mehir senedi ile dava dışı kayınvalidesine verildiğini, ancak tapuda devir yapılmadan kayınvalidesi ...'ın taahhüt edilen taşınmazı aynı amaçla kendisine verdiğini, mirasbırakanın mal kaçırma amacı bulunmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, mirasbırakanın mal kaçırma amacı bulunmadığı, taşınmazın mehir olarak davalıya devir edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi'nce 6100 sayılı HMK'nun 353/1-b-2. bendi uyarınca harç yönünden kabul edilerek mahkeme hükmünün kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

      Cevap dilekçesi: Davalılar cevap dilekçesinde özetle; davacının altınlarını giderken beraberinde götürdüğünü, bu nedenle altınlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, mehir senedinde belirtilen eşyaları ise vermeye hazır olduklarını, davalı Coşkun'un mehir senedinde geçerli bir kefaretinin olmadığını, kaldı ki eşyaların davacı tarafa teslim edilmesiyle davalı Coşkun'un sorumluluğunun sona erdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      Aile Mahkemesi'nin 03.09.2013 tarih ve 2012/845 Esas 2013/808 Karar sayılı kararı ile tarafların boşanmalarına karar verildiğini, tarafların 1991 yılında evlendiklerinde adet olduğu üzere davacı kadın yararına "mihir senedi 8.000 TL bağlanmıştır" ibaresinin yazıldığı bir mehir senedi düzenlendiğini, tarafların 2013 yılında boşandıklarını, ancak davalının mehir senedinden kaynaklanan yükümlülüğünü bugüne kadar yerine getirmediğini, mehir senedinde müvekkili yararına 8.000,00 TL mehir bedelinin kararlaştırıldığının anlaşıldığını, uygulamada ve adetlerimizde mehir senedinin evlenen kadını evlilik birliğinin ileride bozulması halinde bir nebze olsa maddi yönden güvence altına almak olduğunu, tüm bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere mehir senedinden kaynaklanan alacak için şimdilik 500,00 TL'nin boşanma tarihi olan 03.09.2013 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      a karşı açılan davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, adı geçenin mehir senedindeki yükümlülükleri yerine getirerek senede konu eşyaları davacıya teslim ettiğini, davanın ...'a yöneltilmesi gerektiğini davalı ...’in mehir senedinde yazılı eşyaların teslimine hazır olduğunu bildirmesine rağmen aleyhine dava açıldığını savunarak, davanın reddini dilemiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedi ile davacıya mehir olarak verilen 500 gram 22 ayar altının iadesi için mehir borçlusu Mevlüt Körpe hakkında açılan dava sonucunda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4.Hukuk Dairesi tarafından 500 gram mehir altını tarafından davanın kabulüne karar verildiği, kararın gerekçesinde 500 gram mehir altınından davacıya takıldığı iddia edilen 315 gram altının mahsup edilemeyeceğinin belirtildiği, buna göre davacının işbu dosyada talep ettiği 315 gram altının mehir altını olmadığının işbu karar ile kesinleştiği, davacının bu altınlarla ilgili olarak iddiasının en son müşterek haneden ayrılırken kapı dışarı edilmesi nedeni ile altınlarını yanına alamadığı yönünde olduğu, bu konuda dinlenen davacı tanığı İsmet Akbaş ve Ahmet Akbaş'ın beyanına göre kadının müşterek haneden hiçbir eşyasını almadan ayrıldığının sabit olduğu, davalı tarafın cevap dilekçesinde davacının daha önce de birkaç kez müşterek haneyi terk...

        UYAP Entegrasyonu