Dava, mehir senedinden dolayı ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen, aynen iadesinin mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili istemine ilişkindir. Dava konusu mehir eşyaları senede bağlanmış olup, senette davacının senede bağlanan eşyaları teslim aldığına dair imzasının bulunmadığı da gözetildiğinde, davalı senette belirtilen yükümlülüklerini yerine getirdiğini ispatlamak zorundadır. Senet gereğinin yerine getirildiği konusunda tanık dinlenmesi ve tanık beyanlarının hükme esas alınması mümkün değildir. Mahkemece; uyuşmazlıkta ispat külfetinin davalı tarafta olduğu gözetilmeksizin, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, evlenmeye karar verdiği davalı ile aralarında yaptıkları adi yazılı mehir senedi uyarınca, bedelini ödeyerek üçüncü kişilerden satın aldığı ... ada ... sayılı parseldeki 4 no’lu bağımsız bölümün ½ payını kendi adına, kalan ½ payını da davalı adına tescil ettirdiğini, daha sonra adına kayıtlı ½ payı da davalıya satış göstererek devrettiğini, devirler sonrası davalı ile resmi nikah kıydıklarını, ancak nikah sonrası davalının evi terk ettiğini, davalıya yaptığı bağışın hukuki sebebinin ortadan kalktığını, bağışlamanın geri alınması şartlarının oluştuğunu, davalı tarafından taşınmazın bedelsiz devri konusunda kandırıldığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile adına tescilini istemiştir....
mehir senedinde olmadığını belirtilerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir....
Davalılar cevap dilekçesinde; davalı ... hakkında açılan davanın husumet nedeniyle reddi gerektiğini, zira mehir senedinde yazılı bu eşyaları alarak davacı gelinine teslim ettiğini ve evlendikleri tarihten itibaren onun tasarrufunda bulunduğunu, davalı ... ise mehir senedinde yazılı eşyalardan bir kısmının hiç alınmadığını, mecbur kaldığı için bu senedi imzaladığını, davacının bir süre dinlenmek üzere baba evine gittiğini ve bu sırada mehir senedinde yazılı altınları da yanında götürdüğünü, bazı eşyaların ise halen evde olup bunları iade etmeye hazır olduğunu belirterek, davanın reddini istemişlerdir....
Davacı taraf senedin geçersiz olduğunu ve evliliğin teminatı olduğunu iddia etmiş davalı ise senedi talil ederek mehir senedi olduğunu iddia etmiştir. Davalı taraf senedin mehir senedi olduğunu ispat yükü yer değiştirdiğinden ispat etmek zorundadır. Mahkememizce taraf tanıkları dinlenmiştir, taraf tanıklarının beyanlarının incelenmesinde ... ile ...'in düğüden bir süre sonra resmi nikahlarının yapıldığı düğün sırasında davacının ve davacının dayısını imzalarının bulunduğu bir senet düzenlendiği daha sonra davacının dayısının isteği üzerine dava konusu senet ile değiştirildiği anlaşılmıştır, Yine davalı tanık ...'un beyanında kendisinin de ...'...
K A R A R Davacı ,davalı eşi ...’dan ayrıldığını ancak mehir senedindeki eşyalarının kendisine verilmediğini ileri sürerek aynen iadesini ,olmadığı takdirde bedelinin tahsilini talep etmiştir. Davalılar davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ,hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile 2000 yılında evlendiklerini, 8.5.2000 günlü mehir senedi ile alınan eşyalarının ve ziynetinin kendisine verilmediğini bildirerek eldeki davayı açmıştır. Taraflar arasındaki evlilik birliğinin dava tarihi itibariyle sürdüğü ve açılan davanın bu niteliği gözetildiğinde evlilik birliği içinde edinilmiş malların tasfiyesine yönelik olduğu anlaşıldığından davaya bakmakla görevli olan mahkeme Aile Mahkemesidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazınılmış hak söz konusu olmaz....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı Ahmet evlenirken düzenlenen 06/03/1982 tarihli mehir senedi ile 400.000,00 TL'nin ödenmesinin kararlaştırıldığını ancak bu paranın şimdiye kadar ödenmediğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir. Cevap dilekçesi: Davalı Ahmet vekili cevap dilekçesinde özetle; mehir senedi alacağına ilişkin herhangi bir beyanda bulunmamıştır. Davalı Abdullah davaya cevap dilekçesi vermemiştir....
bilezik, 1 adet 14 ayar 27 gram bilezik, 5 adet çeyrek altının davalı Muhammet'ten tahsil edilmesi gerektiği, işbu altınlardan 150 gram mehir altını için davalı T5 Şanlı'nın senedi damat babası sıfatı ile imzaladığı, senet içeriğinde herhangi bir taahhüdünün olmadığı, kaldı ki 150 gram mehir altınının davacıya verilmekle senetten kaynaklanan taahhüdün kısmen yerine getirildiğinin anlaşıldığı, davalı Durmuş'un taraflarla aynı evde de oturmadığı, dolayısıyla 150 gram mehir altını yönünden davalı Durmuş'a husumet yöneltilemeyeceği, davalı Durmuş'a karşı açılan bu altınlar yönünden davanın husumetten reddine karar verilmesi gerektiği, davada aynen iade talebi olması nedeni ile belirsiz alacak davası olarak nitelendirilemeyeceği, bu nedenle faize dava ve ıslah tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği anlaşılmakla davacının istinafının kısmen kabulü ile 150 gram mehir altını için davalı Durmuş'a karşı açılan davanın husumetten reddine, davanın kabulü ile 150 gram mehir altını (42.270,00 TL...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalılar vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu mehir senedinden kaynaklı olarak kadının alacağının bulunmadığını, arsa alımı sırasında davalı Ahmet'in arsa bedelini ödemesine rağmen davacının kardeşinin arsadaki hisseyi kadının eşi Ahmet üzerine tescil ettirmediğini, bunun üzerine davacı ile müvekkili eşinin arsa için verdiği paranın mehir senedindeki bedelin ödenmesi olarak anlaştıklarını, mehir senedinin aslının sunulmadığını, senedi kabul etmediklerini, imza incelemesi yapılmayan belgenin hükme esas alınamayacağını, taraflar arasında evlilik birliği devam ettiği için eldeki davanın dinlenemeyeceğini, ayrıca senet içeriğinde altınların ayarına dair bir açıklama olmamasına rağmen 22 ayarın esas alınmasının da hatalı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken mehir senedi düzenlendiği, mehir senedinde davalı Selim'in imzası olmamakla birlikte davacının beyanı ile mehir senedindeki ziynet ve eşyaların düğün sırasında alındığının anlaşıldığı, davacının işbu davadaki iddiasının ziynet eşyalarının davalı Selim tarafından alındığı, mehir eşyalarının ise davalı Selim'de kaldığı yönünde olduğu, hal böyle olunca işbu davanın mehir senedinden kaynaklı alacak davası değil zilyetliğe dayalı kişisel eşyanın iadesi davası olduğunun anlaşıldığı, hal böyle olunca davalı Selim'in mehir senedinde imzasının olmamasının ve davalı Süleyman'ın senedi ne sıfatla imzaladığı yönünde bir açıklık bulunmamasının sonuca etkili olmayacağı, kaldı ki davalı Süleyman yönünden davanın reddine dair kararın da davacı tarafından istinaf edilmeksizin kesinleştiği, davacının 01/12/2020 tarihli celsedeki beyanı ile, mehir senedinde yer alan 150 gram karşılığında 7 adet bilezik, 1 adet set takıldığının anlaşıldığı...