KARAR Davacı, davalı ... ile evli olduğunu, diğer davalının da ...’in babası olduğunu, mehir senedinde yazılı eşyaların davalılarda kaldığını ileri sürerek bu eşyaların aynen, değilse bedelleri toplamı olan 15.650.000.000 Tl.nın tahsilini istemiştir. Davalılar, davacının ziynetlerini götürdüğünü savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, davada mehir senedinde yazılı ziynet ve çeyiz eşyalarının davalılarda kaldığından bahisle bu davayı açmış, mahkemece dava davalı Nuh Işıkın sorumluluğu olmadığından reddine, diğer davalı ... açısından aynen kabul edilmiştir. Mehir senedinde yazılı eşyaların davacıya ait olduğu açık ve belirgindir....
Cevap dilekçesi: Davalı Hüseyin Öztürk cevap dilekçesinde: Mehir senedinde belirtilen tüm eşyaları aldığını, düğünde takılan altınların takı merasiminden sonra davacının kardeşi Leyla tarafından alındığını, düğünden sonra tarafların Ankara'ya yanlarına geldiklerinde davacının kendisine davalının borçlar için altınları istediğini, kendisinin de vermediğini söylediğini, daha sonra altınların farklı farklı olduğunu belirterek bunları tek tip olarak birleştirilmesini talep ettiğini, kendisinin davacının verdiği altınları kuyumcuya götürerek 30 gramlık 5 adet bilezik yaptırarak kendisine teslim ettiğini, davacının altınlarını ve diğer eşyalarını giderken yanında götürdüğünü, mehir senedinin 80 gram altın olarak konuşulduğunu, ancak en son kuyumcuda takılanlarla birleştirilip alınan altınların da mehir senedine yazılmak sureti ile mehir senedinin 150 gram olarak düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Eşya Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı erkeğin ziynet ve mehir alacağına yönelik temyiz itirazlanın incelenmesinde; Ziynet ve mehir alacağı toplam miktarının 43.540,00 TL olup karar tarihindeki kesinlik sınırı 47.530,00 TL'yi aşmadığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362/1-a maddesi gereğince temyiz sınırının altında kaldığı için kesindir....
Cevap dilekçesi: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın mehir olarak takılacağı iddia edilen 100 gram altına ilişin de davalının bağlayıcı yazılı bir belgesi ve tüm tanıkların ittifakı ile sabit bir vaadinin söz konusu olmadığını, tanık beyanlarında da taraflar arasında yazılı bir mehir sözleşmesi yapılmadığının beyan edildiğini, bu nedenlerle ispat edilemeyen davacı tarafın talep ettiği mehir olarak belirtilen 100 gram altın talebi açısından ve çocuğun doğumunda takılan altınların bedeli olarak talep edilen tutar açısından red kararı verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğinden bahisle ilk derece mahkemesi kararını istinaf etmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen mehir senedinde belirtilen eşya ve ziynetlerin davacıya teslim edildiğine dair mehir senedinde herhangi bir ibare olmadığı, davacı tarafça mehir ediminin ifa edilmediğinin iddia edilmesi karşısında ispat külfetinin senet kuvvetindeki bir belge veya yemin delili ile davalıya ait olduğu, davalının senet kuvvetindeki bir belge ibraz edemediği gibi yemin delilini kullandığı, davacının mehir ediminin ifa edilmediğine yemin ettiği gözetilerek davanın kabulüne karar verilmesinde isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla davalının istinaf talebinin reddine dair aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Taraflar evlenirken düzenlenen senet içeriği ile davacının düğün günü beraberinde getirdiği eşyaları Mehmet Çelik'e ait eve götürdüğü, Mehmet Çelik ve T3 tarafından eşyaların tek tek sayılarak teslim alındığı belirtilmek sureti ile senedin davalı tarafından imzalandığı, senette bunun haricinde başka bir imza olamamasının senedin geçerliliğini etkilemeyeceği, senet içeriği ile herhangi bir anlaşmazlık halinde eşya ve altınların aynen iadesi, olmadığı takdirde rayiç bedeli olan 25.000 Euro'nun hiçbir şarta bağlı olmaksızın davacıya verileceğinin taahhüt edildiği, her ne kadar davalı bu senedin mehri müeccel bir senet olduğunu iddia etmiş ise de, senedin mehir senedi olarak değil çeyiz senedi olarak düzenlendiği, davacının evlenirken baba evinden getirdiği eşyalara ilişkin olduğu, dolayısıyla işbu davanın mehir davası değil kişisel eşyanın iadesi davası niteliğinde olduğu, her ne kadar davalı senet içeriğindeki bir çift sille halısı dışında...
alınmadığı anlaşılan 150 gram mehir altını yönünden davacıya yemin ettirilmediği anlaşılmıştır....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı Adem'in 2013 yılında evlendiklerini, en son müvekkilinin darp edilerek evden kovulduğunu, Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/121 Esas sayılı dosyası ile boşandıklarını ve kararın kesinleştiğini, tarafların evlenirken mehir senedi düzenlendiğini, senette belirtilen eşyalar ile bir kısım ziynet eşyalarının davalılarda kaldığını belirterek, senette belirtilen beyaz eşya ve mobilya başlıklı 21 kalem eşya ile 8 adet 22 ayar kilitli 60 gram bilezik, 1 adet nişan yüzüğü, 2 adet yüzük, 24 ayar 200 gram set takımının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000,00 TL bedelinin yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, 30/09/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile de, dava değerini 111.525,00 TL olarak ıslah etmiştir....
senedi, düğünde takılan altınlar ve eşya bedelleri için davacı tarafından Konya 3.Aile Mahkemesinin 2015/467 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, verilen karar gereğince mehir senedi, altınlar ve eşya bedelleri için davacıya ödeme yapıldığını müvekkilinin ibra edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıların müvekkili lehine 30/04/2008 tarihinde mehir senedi düzenlendiklerini, müvekkiline düğünde takılan altınların müvekkili ve davalı eşi tarafından bozdurulduğunu, davalı eşin bu altınların tekrar verileceğini taahhüt etmesine rağmen altınları iade etmediğini, bozdurulan altınlardan elde edilen paranın bir kısmı ile borçların kapatıldığını, kira ödendiğini, çocuk sahibi olmak için tedavi giderlerine harcandığını, eşya alınması için kullanıldığını ve kalan bir miktar paranın da araç alımında kullanıldığını belirterek senette belirtilen 201 gram altının aynen iadesi, mümkün olmadığı takdirde şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalılardan tahsilini talep etmiştir....