Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, davacının adına tescilli "...'' ibareli markaya davalının "... Nakliyat" ibaresi ile tecavüzünün bulunduğu gerekçesi ile davacının markaya yönelik talebinin kabulü ile davalı tarafın davacının markasına tecavüz ettiğinin tespiti ile iş yerinde '....'' kelimesinin tabelalardan ve iş evraklarından silinerek kaldırılmasına, markaya tecavüz ve haksız rekabetin Türkiye genelinde yayın yapan 3 büyük gazetede ilamına, gerekli giderin davacı vekilince karşılanmasına, 556 sayılı KHK'nın 62. maddesi uyarınca bu kullanım nedeniyle davacının manevi tazminat isteminde bulunabileceği gerekçesi ile manevi tazminat yönünden davanın kabulüne, 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, ispatlanamayan maddi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararı davalı temyiz etmiştir....

    Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Dava, markaya tecavüzün tespiti, meni ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, hükmedilen manevi tazminat bakımından avans faizine karar vermek gerekirken yasal faiz işletilmesine karar verilmesi doğru görülmeyip kararın bu nedenle bozulması gerekirse de, yapılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK 438/7. maddesi uyarınca hükmün, aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanması gerekmiştir....

      Hukuk Dairesi HÜKÜM : Kısmen kabul Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen markaya tecavüzün tespiti ve tazminat davasında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

        İSTANBUL 4.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/329 Esas KARAR NO : 2022/96 DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 23/06/2021 KARAR TARİHİ : 13/09/2022 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, yaklaşık 10 yıldır internet üzerinden mektup gönderilmesini sağlayan bir web site üzerinde ailece çalıştıklarını, internet üzerinden web sitemizi bulan müşterilerin web sitemizde yazdıkları mektupları seçtikleri desenlerdeki kağıtlara basıyor yine seçtikleri desenlerdeki zarflara koyarak ekledikleri resim kartpostal ve kitabıda zarfa koyarak PTT ile dünyanın her yerine gönderdiklerini, barkod numarasınıda müşterilere sms ile ilettiklerini, bu hizmeti Türkiye de ilk sunmaya başladıklarını, proje tamamen kendilerine ait olduğunu, ... ve ......

          GEREKÇE: Dava, davacı adına tescilli olan markaya tecavüzün tespiti ve men'i ile maddi ve manevi tazminatın tahsili talebine ilişkindir. Markaya tecavüzün önlenmesi Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin görev alanına girmektedir. Haksız rekabetten doğan taleplerle birlikte dava açıldığında davanın özel görevli Fikri Sınai Haklar Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden ve HMK 1 maddesi uyarınca görev hususunun mahkemece resen gözetilmesi gerekmesi nedeniyle HMK 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            Kararı davacı vekili temyiz etmiştir 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2- Ancak, dava, markaya tecavüzün tespiti ve men'i ile maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkin olup, bu davaların ayrı davalar oldukları, objektif dava birleşmesi sonucu birlikte açıldıkları dikkate alınarak hüküm tarihindeki AAÜT’ne göre ayrı ayrı değerlendirilmesi ve buna göre davacı taraf yararına ayrı ayrı vekalet ücreti tayin edilmesi gerekirken, yazılı şekilde yalnızca maddi ve manevi tazminat istemleri yönünden vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş, markaya tecavüzün tespiti ve meni isteminin reddi bakımından vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle temyiz eden yararına bozulmasına karar vermek gerekmiş ise de; kanuna aykırı olan bu yanlışlığın...

              Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı sonuçlandırmayan ve infazda tereddüt oluşturacak şekilde 1 nolu hüküm fıkrasının 3'üncü paragrafında yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, kararın davalı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, davacı... markasına tecavüzün önlenmesini, maddi ve manevi tazminatın tahsilini talep etmiş olup davalar arasında objektif dava birleştirmesi vardır. Mahkemece markaya tecavüzün tespiti ile men'ine, maddi tazminat talebinin kabulüne, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar verilmiş, kabul edilen tazminat talepleri için davacı vekiline vekalet ücreti takdir edilmiştir. Davacının markaya tecavüzün önlenmesi talebi de kabul edildiğine göre, bu talep yönünden de davacı lehine vekalet ücreti takdiri gerekirken bu hususta bir hüküm tesis edilmemesi doğru olmamış, kararın davacı yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir....

                Taraflar arasındaki markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve maddi ve manevi tazminatın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalılar vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

                  Davalı vekili, davalının ticaret ünvanında yer alan "..." ibaresinin davalı ortaklarının baş harfi olduğunu, davacı tarafından yaptırılan delil tespiti sonrası anılan ibarenin ticaret ünvanından çıkarıldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının tescilli ticaret unvanını kullanmasının davacının marka hakkına tecavüz oluşturmayacağı, davalının "..." ibaresini markasal kullandığına dair delil bulunmadığı gerekçesiyle markaya tecavüzün tespiti, men'i ve tazminat taleplerinin reddine, "..." ibaresinin ticaret unvanından terkini talebi hakkında ise davalının davadan önce ticaret unvanında değişiklik yaparak dava konusu ibareyi ticaret ünvanından çıkardığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

                    Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk (Kartal Fikri ve Sınai Haklar Hukuk) Mahkemesi’nce verilen 19/07/2012 tarih ve 2011/15-2012/258 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirkete ait www.bal-nak.com isimli internet sitesinde alan adı ile site içeriğindeki görseller üzerinde, müvekkiline ait BALNAK ibareli markaların kullanıldığını tespit ettiklerini, yapılan delil tespiti sonucu alınan raporda da yapılan tecavüzün belirlendiğini, bunun hukuka aykırı bulunduğunu ileri sürerek davalının marka hakkına tecavüz teşkil eden fiillerinin tespiti ile marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin durdurulmasına ve men'ine, haksız rekabet sonucu elde edilmesi mümkün...

                      UYAP Entegrasyonu