Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

internet yolu dahil olmak üzere kullanımının men'ini, "vodasoft" ibaresinin davalının ticaret unvanından çıkarılmasını, "vodafone" markasına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını ve men'ini, "vodasoft" markasının davalının işyeri unvanında ve diğer tanıtım araçlarında kullanımının önlenmesini ve yasaklanmasını, mahkemece bu yöndeki hükmün tirajı yüksek bir gazetede yayınlamasını talep etmiştir....

    Davalı vekili, müvekkili şirketin uzun yıllardan beridir davaya konu edilen markaları 37. , 39. ve 43. sınıflarda kullandığını, markanın korunması için .... kişilere karşı davalar açtıklarını, davaların lehine sonuçlandığını, markaların davalı şirket tarafından kullanılmış olması sebebi ile hükümsüzlüğünün söz konusu olmayacağını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; davalı şirket adına tescilli 37. sınıfta kayıtlı “...” markasının 37. sınıfta tescilli inşaat hizmetleri açısından son 5 yılda kullanımının olduğu, 37. sınıfta sayılan diğer hizmetler açısından davalı şirketin kullanımının olmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kullanılmayan mal ve hizmetler açısından markanın hükümsüzlüğüne karar verilmiştir....

      markasının, geçmişe etkili olarak başvuru tarihinden itibaren hükümsüzlüğünün tespiti ile dava konusu markanın kullanımının önlenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, müvekkilinin, adına tescilli "..." ibareli markanın sahibi olduğunu, müvekkili markasının gerek 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında KHK, gerekse TTK'nın amir hükümlerine göre çifte koruma altında olduğunu, davacı markasının tanınmış marka olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Tescil edilmiş bir markanın sahibi, Sınai Mülkiyet Kanunu’na dayanarak, yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde, markanın kullanılmasının engellenmesini talep edebileceği; somut olay bakımından, dava dilekçesi ekinde, davacı tarafça markanın fiilen kullanıldığına dair belgeler sunulduğu, “.... ” ibaresinin ... nezdinde tescilli olduğuna dair dosyada bir bilgi/belge bulunmadığı, tescilsiz marka ile Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde hak talep edilemeyeceğinden, davacının taleplerinin 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu “marka hakkına tecavüz” hükümleri çerçevesinde değerlendirilmesi mümkün olmadığı, ayrıca davacı tarafın kullandığı ibare ve slogan tescilli marka olsaydı dahi, davalı tarafın sitesi, tüketicilerin almış oldukları mal ve hizmetlerle ilgili olumlu veya olumsuz düşüncelerini belirttikleri bir platform olduğu, söz konusu platformun yapısı gereği şikayet edilen veya hakkında olumlu görüş bildirilen şirketlerin markalarının belirtilmesi zorunluluk arz etmekte olup, söz konusu markalar...

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE : Dava, davalı adına tescilli .... sayı ile tescilli markanın markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir. Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan gelen kayıtlardan, .... tescil numaralı "...." ibareli markanın 38 ve 41. sınıfta 13/01/2020 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. 6769 Sayılı SMK'nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Aynı kanunun 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir....

            Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi'nin 2018/259 esas 2018/130 karar sayılı kararıyla tescil haklarının kullanımının önlenmesi yönünden makul delil ibraz edilmediğinden, mevcut şartlara göre tescil haklarının kullanılmasının engellenmesini HMK 389 ve 6769 sayılı SMK hükümlerine uygun olmadığından tedbir talebinin reddine karar verdiği, davacı vekilinin ise davalı tarafın İstanbul Anadolu FSHHM'nin 2018/150 sayılı D.İş dosyasında tespit talep ettiğini, davacı tarafın ise markanın tescili yönünden mutlak red nedeninin bulunduğu, markanın ürünün fonksiyonuna işaret ettiği, faydalı model belgesinin ise yeni olmadığını 2011- 2012 yılından beri ürünü aynı isimde piyasaya sürdüğünü beyan ettiği, ürünün daha önce piyasaya sürüldüğüne dair davacı tarafa ve yurt dışında daha önce piyasaya sürüldüğüne dair internet görselleri ibraz ettiği göz önüne alınarak marka vekili ve patent vekili bilirkişiler ile bilişim uzmanı bilirkişilerden oluşacak heyetten görsellerin internete konuluş tarihlerinin tespiti...

            Şti. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Mahkemece, davalının "..." şeklindeki markasal kullanımının davacıya ait "..." unsurlu markaya tecavüz teşkil etmeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davalının ürünlerinde bu ibareyi kullanımının marka hakkına tecavüz teşkil ettiği gerekçesiyle ... Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesi ve ... . Asliye Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldığı ve hatta eylemin marka hakkına tecavüz ettiğine yönelik dosyaya bilirkişi raporu da sunulduğu halde, mahkemece söz konusu ceza dosyaları beklenmeksizin ve gerekçeli kararda bu husus tartışılmakzısın yazılı gerekçeyle, tecavüzün ref'i, men ve önlenmesi ile manevi tazminat istemleri yönünden asıl davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış ve hükmün asıl davada davacı taraf yararına bozulması gerekmiştir. 3-Bozma sebep ve şekline göre asıl davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik görülmesine gerek görülmemiştir....

              ve markanın itibarını zedeleyeceğini ileri sürerek, TPE YİDK’nun 2008-M-339 sayılı kararın iptaline, başvurunun marka olarak tescil edilmiş olması halinde hükümsüzlüğünün tespiti ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 11.04.2013 tarih ve 2010/83-2013/111 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı şirket adına 05/11/1998 tarih ve 185370 no ile tescilli “VİTEC” ibareli markanın kapsadığı sınıflarda, 556 sayılı KHK'nın 14. maddesi uyarınca 5 yıl süreyle kullanılmadığını ileri sürerek, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacı kullanımının davalının marka hakkına tecavüz teşkil etmediğinin tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  +ŞEKİL" unsurlu markanın video kameralar, lensler ve bunların aksesuarları ve kılıfları ürünleri dışındaki tescilli bulunan ürünler bakımından hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, davacı tarafın kullanımının davalının marka hakkına tecavüz teşkil etmediğinin tespiti istemine ilişkin davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine dair verilen karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Taraf vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu