Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yine markının tescilli olduğu mal veya hizmetlerde kullanılması markanın tescilli olduğu mal ve hizmetlerin reklam ve tanıtımlarında kullanılması, markanın kullanımının ciddi olması gereklidir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarda kullanılması ve markanın, marka sahibinin izni ile başkası tarafından kullanılması halleri de kullanma sayılmaktadır....

    kullanılması" şeklinde tanımlanmış olup buna göre kullanımın nasıl olması gerektiği genel olarak tarif edildiğinde; ----- olmasının gerektiği, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerde kullanılması kullanımın ciddi olması , markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurda kullanılması, markanın tescilli olduğu mal veya hizmetlerin reklam veya tanıtımlarında kullanılması, markanın, marka sahibinin izni ile kullanılması, markanın kullanılamaması halinde ise kullanılamamanın haklı bir nedene dayanması gerektiği yine ----- kararlarında da belirtildiği üzere tanınmış markalarında markayı kullanma zorunluluğu olup, kullanmama nedeni ile iptal davalar bakımından tanınmış markalara herhangi bir şekilde ayrıcalık sağlanmayacağı, bu şekilde dosya içeriği incelendiğinde; öncelikle davacının, davayı açmakta hukuki yaranının olup olmadığı bakımından kullanmama nedeni ile iptal davalarını kimlerin açacağı ----- olarak belirtildiği, ilgili kişiler kavramının çok fazla geniş olarak...

      FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/273 KARAR NO : 2023/4 DAVA : Markanın İptali, Markanın Hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 07/09/2021 KARAR TARİHİ : 11/01/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 11/01/2023 Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda : GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, "....." markasının 2003 yılında kurulan .... Ltd.'ye ait bir marka olduğunu, ........

        Ancak davaya konu marka Fen Bilimleri Merkezi A.Ş’ye değil davacıya ait olduğundan ve taraflar arasında markanın devri hususunda ayrıca bir sözleşme yapılmadığından belirtilen sözleşmeyle davaya konu markanın da devredildiği sonucuna varılması isabetli görülmemiştir. Mahkemece, davacı vekilinin, 02.02.2010 tarihli celsede, müvekkilinin markanın tescil edildiği 1997 tarihinden sonra dershanecilik alanında faaliyette bulunmadığını bildirdiği, bu nedenle marka hakkında verilen kullanmama nedeniyle iptal kararının sonuçlarını tescilden itibaren doğuracağı belirtilmişse de yukarıda da ifade edildiği üzere, davacı davaya konu markanın kullanım hakkını 25.03.1997 tarihli “Dershane Devir ve İsim Kullandırma Sözleşmesi” ile davalı şirketin müdürü olan dava dışı ...’a devretmiş ve marka davalı şirket tarafından 30.06.2008 tarihine kadar bu sözleşme kapsamında kullanılmıştır....

          Bu kez davalı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur. 1- Dava, kullanmama nedenine dayalı markanın hükümsüzlüğü istemine ilişkin olup, mahkemece, bozma ilamına uyularak davanın kabulüne dair verilen karar davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizce onanmıştır. Ancak, karar tarihinden sonra 06.01.2017 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarihli 2016/148 esas ve 2016/189 karar sayılı kararı ile 556 sayılı KHK’nin 14. maddesinin iptaline karar verilmiştir....

            İstinaf mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davalının sair istinaf itirazlarının yerinde olmadığı, ancak mahkemece, davacı markalarının tanınmış olduğundan bahisle 2003/32289 sayılı markanın hükümsüz kılınmasına karar verilmişse de, davacının, davalı yanca marka başvurusunun yapıldığı 03.12.2003 tarihinde markasının tanınmış olduğunu ispatlayamadığı, bunun yanında tescil sınıfları farklı olduğundan iltibas oluşmayacağı, davacının kötüniyete ilişkin başka bir ispat vasıtası da ileri süremediği gerekçesiyle, davalı vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına esas hakkında yeniden hüküm tesis edilmek suretiyle, kullanmama nedeniyle hükümsüzlük talebi bakımından karar verilmesine yer olmadığına, iltibas, tanınmışlık ve kötüniyet vakıalarına dayalı hükümsüzlük talebinin ise kısmen kabulüyle, davalı adına tescilli 2010/62859 sayılı markanın hükümsüz kılınmasına, 2003/32289 sayılı marka hakkındaki davanın...

              Fıkrasına göre "Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır." 2....

              Fıkrasına göre "Tescilli markanın koruma süresi başvuru tarihinden itibaren on yıldır." 2....

                Dava tarihi nazara alındığında yürürlükte olan 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu’nun markanın kullanılmaması nedeniyle iptaline ilişkin hükümlerinin somut uyuşmazlığa uygulanması gerekecektir. 6769 sayılı SMK'nın 9. maddesi uyarınca tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması, markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. 6769 sayılı SMK'nın 26. maddesinde kullanmama nedeniyle markanın iptaline karar verme yetkisinin Türk Patent Kurumuna ait olduğu düzenlenmiştir....

                  DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Fransa'da mukim tekstil sektöründe faal ve bu alanda tanınmış bir çok markanın yaratıcısı olduğunu, müvekkilini itirazı sonucunda davalı şirkete ait 2013/38687 sayılı BONOBOS marka başvurusunun reddedildiğini, davalı şirketin bunun üzerine müvekkiline ait 2007/67341sayılı BONOBO kelime markasına karşı 08.05.2014 tarihinde kullanmama nedeniyle hükümsüzlük davası açtığını ,müvekkili tarafından 2015/46305 sayılı BONOBO+ şekil marka başvurusuna davalının itiraz ettiğini itirazın reddi üzerine YİDK nezdinde itirazda bulunduklarını ve YİDK tarafından davalının itirazı kabul edilerek 2015/46305 sayılı BONOBO+ şekil ibareli başvurunun reddine karar verildiğini ,müvekkilinin 2007/67341 sayılı markasının hükümsüzlüğü hakkında kesinleşmiş bir kararın bulunmadığını kaldı ki, hükümsüzlüğü istenen BONOBO markası ile işbu davanın konusu BONOBO+şekil markasının aynı olmadığını, markanın esas unsuru korunarak yaratılan seri markalardan biri olduğunu ve...

                    UYAP Entegrasyonu