Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

devam etmesi durumunda markayı taşıyan ürün, ambalaj ve her türlü materyal ile üretim araç gereçlerinin toplatılarak imhasını talep ve dava etmiş, birleşen davada ise, davalının markalarını 556 sayılı KHK’nın 14. maddesi anlamında kullanmadığını ileri sürerek, davalı markalarının kullanmama nedeni ile iptalini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; davalının markalarını tescil edildiği şekli ile kullanıldığını kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararı davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava, markanın kullanılmama nedeniyle hükümsüzlüğü istemine ilişkindir. Dava konusu markalar 29.05.2015 tarihinde devredilmiş olup mahkemece bu husus nazara alınmaksızın 09.09.2015 tarihinde davanın kabulüne karar verilmiştir. Dava konusunun devri halinde davaya olduğu gibi devam edilmesi imkanı yoktur. Zira mahkeme hüküm devreden aleyhine verilmiş olsa bile, kesinleşecek hüküm devralan aleyhine de kesin hüküm teşkil edecektir....

      Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 14.11.2013 tarih ve 2013/129-2013/57 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, davalı adına ... nezdinde tescilli bulunan 2003/28952 nolu "PİCOLİNİ" ibareli markanın, 556 sayılı KHK'nın 14, 42/1-c maddeleri uyarınca 5 yıl boyunca kullanmama nedeni ile tescilli olduğu sınıflardaki tüm mallar bakımından hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, zamanaşımı def'inde bulunup, markanın ciddi şekilde kullanıldığını, davacı tarafın, kendi markalarını haksız olarak kullanarak tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu savunarak davanın reddini istemiştir....

        Buna karşılık marka hükümsüzlüğü davası, aralarındaki bağlantı nedeni ile YİDK kararının iptali davası ile birlikte görülmekte ise de, esasen bu dava bağımsızlığını koruduğundan ve davalı tarafça süresi içinde kullanmama definde bulunulduğundan, marka hükümsüzlüğü davası yönünden davalının kullanmama definin incelenmesi zorunludur. Markaların karşılaştırılmasına gelindiğinde; dosyada mevcut bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere dava konusu başvurunun kapsamında yer alan 29. ve 30. sınıftaki mallarla davacının itirazına mesnet markanın kapsamında yer alan mallar, aynı/benzer olduklarından emtia benzerliğine ilişkin koşul gerçekleşmiştir. Marka işaretlerinin değerlendirilmesinde ise davacı markası "..." ibareli iken dava konusu başvuru ise "... ..." ibarelidir. Davalı başvurusunda, marka işareti büyük, standart, koyu harflerle yazılmış ve biri diğerine üstün olmamak üzere ilk bakışta bir bütün olarak algılanmaktadır....

          Mahkemece, iddia, savunma, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre, kullanmama nedeniyle kısmen hükümsüzlüğü talep edilen davalı adına tescilli ...” ibareli markanın fiilen sicile tescil edildiği 1.2.2007 tarihinden itibaren davanın açıldığı 2.3.2011 tarihine kadar 556 Sayılı KHK'nın 42/1-c maddesinde belirtilen 5 yıllık sürenin dolmamadığı, davanın erken açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 2,50 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 12/01/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            +şekil" ibareli markaların tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden kullanmama nedenine dayalı olarak SMK'nın 9. Maddesi uyarınca iptali talep edilmiş olup, karşı davada davacının anılan markaların tescilli olduğu sınıflarda iptali talep etmekte hukuki yararı bulunduğu konusunda tereddüt bulunmamaktadır. Karşı davanın konusunu oluşturan 99/018178 sayılı markanın 25. sınıf mallar , 2002/12322 sayılı markanın 10.,14.,18.,21.,24.,25.,27.,28.,34.,35.,37.,40.,41.,42.,43.,44.,45. sınıf mal ve hizmetler , 2004/01056 sayılı markanın 18.,25.,35. sınıf mal ve hizmetler 2004/02708 sayılı markanın 1'den 45' kadar olan tüm sınıflarda yer alan mal ve hizmetler, 2005/25619 sayılı markanın da 3.,9.,14.,18.,20.,24.,25.,26.35. sınıf mal ve hizmetler yönünden tescilli olduğu anlaşılmaktadır....

              Sınai Mülkiyet Kanununun 25/1. maddesinde marka hükümsüzlüğü halleri sayılmış olup, SMK'nun 5. ve 6. maddelerinde sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde Mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği belirtilmiştir. Davacı davasını tamamen ıslah ederek, davalıya ait------ markasının birden çok nedenle hükümsüzlüğünü talep etmiş olduğundan, her bir hükümsüzlük nedeni ayrı ayrı incelenmiştir.SMK'nun 6/1. maddesi uyarınca, tescil başvurusu daha önce yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal ve hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil, karıştırılma ihtimali bulunması hükümsüzlük sebebi olarak sayılmıştır. Davacı ve davalının markaları ve davacının ticaret unvanında yer alan ------ ibareleri görsel ve işitsel olarak birebir aynıdır....

                tescilli olduğu mal ve hizmetler bakımından pazar payı yaratacak yahut var olan pazarı korumayı amaçlayacak şekilde ve yoğunlukta, markanın temel işlevlerine uygun ciddi bir kullanım olarak değerlendirilemeyeceği ve markanın kullanmama sebebiyle iptali koşullarının oluştuğu, kullanımın ciddi bir kullanım olarak değerlendirilmesi halinde, davalı faturalarında geçen ... markasının yer aldığı; “...” emtiasının markanın tescilli olduğu 19....

                  GEREKÇE :1-Asıl ve birleşen dava, davacılar-karşı davalıların ...sayılı ve "..." ibareli markasına dayanılarak açılmış müdahalenin men'i, marka hükümsüzlüğü ile maddi ve manevi tazminat, karşı dava ise ...sayılı markanın kullanmama nedeniyle iptali istemine ilişkindir. İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır....

                    İSTANBUL 3.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/545 KARAR NO : 2023/50 DAVA : KULLANMAMA NEDENİ İLE MARKANIN İPTALİ VE SİCİLDEN TERKİNİ DAVA TARİHİ : 23/11/2021 KARAR TARİHİ : 16/03/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Kullanmama Nedeni İle Markanın İptali ve Sicilden Terkini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: TPMK nezdinde davalı şirket adına tescilli ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... numaralı markaların kullanmama nedeniyle 6769 sayılı SMK’nın 9 ve 26. madde hükümleri gereğince iptali ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir. Davalı şirkete TK 35. maddeye göre tebligat yapılmış, davaya cevap verilmemiştir. Davacı vekili 07/10/2022 tarihli dilekçesinde özetle: Tarafların sulh olmaları nedeniyle davayı geri çektiklerini beyan etmiş ve dilekçe ekinde 5 sayfadan ibaret sulh protokolu sunmuştur....

                      UYAP Entegrasyonu