Davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ikinci bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 20/05/2021 havale tarihli raporlarda sonuç olarak, dosya kapsamında sunulan deliller bakımından davacı yanın ülkemiz nezdinde herhangi bir faaliyeti tespit olunamadığı gibi, ilgili markanın ülkemizde bilinir durumda olduğuna ilişkin de dosya içerisinden herhangi bir husus tespit edilemediğinden, SMK’nın 6/3. Maddesi kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını, davacı dava konusu markanın gerçek hak sahibi olduğunu ve markasının davalı markasının koruma tarihi öncesinde tanınmış marka olduğunu ispat edemediğinden, davalı adına 41 ve 42. sınıflarda tescilli 2012 46912 nolu " ........” markasının bu sebeplere dayalı olarak hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığını, davalı markasının tescilinde kötüniyetli olduğunun değerlendirilebileceğini, bu halde ....... kod numaralı markanın SMK’nın 6/9....
VEKİLLERİ : DAVALI DAVANIN KONUSU : Marka İle İlgili Kurum Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü Taraflar arasında görülen davada Ankara 1....
tescilinden --- yılından beri tescilsiz bir şekilde kullandığını, ---- nezdinde tescil ettirmek için müracaat ettiğinde söz konusu markanın davalı yan adına tescil edildiğini öğrendiğini, ------yazıldığında sadece müvekkil şirket haberleri çıktığını, bilindiği üzere ------ bu halde tescilinin ----- bahsedildiğini, bunun ----- ile getirildiğini buna göre markanın eskiye dayalı öncelikle kullanıcısı o markanın gerçek hak sahibi olduğunu, ----- kimse o markanın gerçek hak sahibi olduğunu ve açıklayıcı etkiye sahip tescile karşı üstün ve öncelikle hak sağladığını marka tescilden önce kullanılması halinde sicile kaydedilmesi açıklayıcı nitelikte olduğunu buna karşılık eskiye dayalı hak sahibinin olabilmesi için bu kullanımın markasal nitelikli olması gerekli olmadığını, davacı adına tescilli şekil markaları ile davalıya ait markanın ------ ihtimali olduğu, davaya konu dava tescilli markaların tescilli olduğu emtialarda -------ciddi kullanım olarak kabul edilen şekilde kullanılmaması nedeniyle...
İZMİR FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2020/83 KARAR NO : 2021/147 DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkini, Maddi ve Manevi Tazminat DAVA TARİHİ : 02/10/2020 KARAR TARİHİ : 22/09/2021 Davacı vekili tarafından 02/10/2020 tarihinde davalı aleyhine açılan dava, mahkememizin esas defterine kaydedilmiş olup, yapılan açık yargılaması sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin “...” ibareli markasını ..., ... vb. ... ürünleri kapsamında uzun yıllardır kullanıldığını, tanınmış hale geldiğini, ..., ...,...,...,...,...,... tescil numaralarıyla “...” ve sıralı marka sayılabilecek nitelikte ibarelerini kendi sektöründe aldıklarını, davalı adına tescilli olan ... tescil numaralı “...” ibareli markanın kullanımının benzerlik ve iltibas yarattığını, hukuka aykırı ve kötü niyetli tescil olduğunu belirterek, 20.000 TL manevi, 1.000 TL maddi tazminat talebiyle markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini talepli dava etmiştir....
yanın kötüniyetli olarak nitelendirilebileceği, davalı yana ait dava konusu .... kod numaralı markanın SMK 6/3 ve 6/9.maddeleri hükümleri gereği hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğu" hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir....
ın davalı ... şirketinin ortağı ve yetkilisi olduğu, SMK'nın 6/1. maddesi kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, SMK'nın 6/3. maddesi kapsamında dava konusu markanın hükümsüzlüğü koşullarının oluşmadığı, SMK'nın 6/9. madde hükümleri çerçevesinde hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği, konu hakkında nihai takdirin yalnızca mahkemeye ait olduğu bildirilmiştir. 29/08/2022 tarihli bilirkişi kurulu ek raporunda özetle: Davacı yanın kök rapora itiraz dilekçeleri ekinde sunmuş olduğu evrakın delil mahiyetinin, ilgili evrakın davanın bu aşamasında dosyaya sunulmasının uygun olup olmadığı kanaatinin yalnızca Mahkemeye ait olduğu bildirimi ve ilgili evrakın doğruluğu / gerçekliği ve dosyaya usule uygun olarak sunulduğu kanaatinin mahkeme nezdinde oluşması ihtimalinde; dava konusu markanın SMK'nın 6/3 maddesi hükmü çerçevesinde hükümsüzlüğü koşullarının oluştuğunun değerlendirilebileceği, sair hususlar bakımından kök rapordaki görüşlerinin devam...
Taraflar arasındaki Yeniden İnceleme ve Denetleme Kurulu (YİDK) kararının iptali ve markanın hükümsüzlüğü davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince iptal istemi yönünden davanın kabulüne, markanın hükümsüzlüğü bakımından ise karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. Kararın davalı kurum vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kurum vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü. I....
Maddeleri, GEREKÇE:Dava, davalı adına tescilli ----------numaralı markaların SMK'nın 5/1-ç ve 6/1 Maddelerinden kaynaklı markanın hükümsüzlüğü davasıdır....
hükümsüz kılınması gerektiğini, davalının benzer başka marka başvurularının da olduğunu, davalı şirkete ait ... numaralı markanın üçüncü kişilere devrinin engellenmesi için ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve ... tescil numaralı markanın hükümsüzlüğü vesicilden tekinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Asıl dava, davalı ... adına tescilli markanın hükümsüzlüğü ile davalıların eylemlerinin marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti, sona erdirilmesi ve davalıların eylemlerinin haksız rekabet oluşturduğunun tespiti, önlenmesi istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... adına tescilli markanın hükümsüzlüğü istemini içeren işbu davanın tefrikine karar verilmiş ve ayrı bir esasa kaydedilerek akabinde 556 sayılı KHK’nın 63/3 maddesi uyarınca yetkisizlik kararı verilmiştir. Ancak, 556 sayılı KHK’nın 63/1 maddesi uyarınca, marka sahibi tarafından, üçüncü kişiler aleyhine açılacak hukuk davalarında yetkili mahkeme, davacının ikametgahının olduğu veya suçun işlendiği veya tecavüz fiilinin etkilerinin görüldüğü yerdeki mahkemedir....