Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili, müvekkilinin markası ile davacının markası arasında benzerlik bulunmadığını, müvekkilinin ... nezdinde marka başvurusunda bulunduğu şekliyle markasını kullandığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

    Gümrük Müdürlüğü'nce 23.12.2009 tarihi itibariyle ürünlerin "fikri ve sınai haklar mevzuatına aykırı olduğu" düşüncesiyle 10 iş günü ile sınırlı olmak üzere gümrük işlemlerinin durdurulmasına karar verilerek el konulduğunu, davalının bu karara müvekkiline ait 2003/02022 sayılı markanın, ... 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 2008/645 esas ve 2009/377 sayılı karar ile hükümsüz kılındığı gerekçesi ile itiraz ettiğini; oysa sözü geçen kararın henüz kesinleşmediğini, kesinleşmeyen kararın dikkate alınmayacağını, müvekkilin halen "..." markasının sahibi olduğunu, davalının bu eyleminin 556 sayılı KHK’nin 61.maddesi anlamında marka hakkına tecavüz olduğunu ileri sürerek, öncelikle 556 sayılı KHK'nın 76 ve 77. maddeleri uyarınca gümrük işlemleri durdurulan eşyalara "el konulması ve muhafazasına" yönelik ihtiyati tedbir kararı verilmesini, ayrıca marka hakkına tecavüzün önlenmesi giderilmesi ve hükmün ilanını talep ve dava etmiştir....

      Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava 6769 sayılı Sınaî Mülkiyet Kanunu kapsamında açılmış marka hükümsüzlüğü ve sicilden terkini, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesi istemine ilişkindir. ... 3....

        Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davaya konu markanın kulanmama nedeniyle hükümsüz kılındığı, işbu davanın açıldığı tarih itibariyle markanın sicilde kayıtlı ve geçerli olduğu, markanın hükümsüzlük davasının açıldığı 27.04.2009 tarihinden itibaren iptal edilebilir nitelikte bulunduğu, işbu davanın ise 16.01.2009 tarihinde açıldığı, marka sahibinin dava tarihindeki koşullar çerçevesinde haksız kullanılan dönem bakımından markaya tecavüzün meni ve tazminat haklarını kullanabileceği, 30.06.2008-16.01.2009 arası tazminat miktarının 66.700,97 TL olarak belirlendiği gerekçesiyle, davanın kabulüne, markaya tecavüzün önlenmesine, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 20.000 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir....

          Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....

            FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/588 Esas KARAR NO : 2023/105 DAVA : Markadan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Maddi ve Manevi Tazminat ile Marka Hükümsüzlüğü DAVA TARİHİ : 02/11/2021 KARAR TARİHİ : 29/03/2023 K.YAZILDIĞI TARİH : 02/05/2023 Mahkememizde görülmekte bulunan Markadan Doğan Haklara Tecavüzün Tespiti, Maddi ve Manevi Tazminat ile Marka Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, ... markasının davacının yetkili temsilcisi bulunduğu ... Sanayi Ve Ticaret Limited Şirketi faaliyetleri çerçevesinde tekstil piyasasında özellikle kadın giyim sektöründe en az 10 yıldan beri kullanıldığını, 2012 yılından beri tekstil sektöründe hem ürün teşhirinde hem de mağaza tabelası üzerinde kullanılan ... markasının ... no ile TPMK nezdinde tescilli olduğunu, Beyoğlu .......

              Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Aynı kanunun 6/9 maddesi uyarınca kötü niyetle yapılan marka başvuruları itiraz üzerine reddedilir....

                Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; davalı üniversitenin "OTEL DOKUZ EYLÜL+Şekil" markasını kullanmaya 27.....2010 tarihli rektörlük onay yazısı üzerine, konaklama hizmeti veren birimin ise 01.01.2011'de faaliyete başladığı, davacı şirketin internet site içeriğindeki otel adını 08.09.2013 tarihli arşiv kaydıyla değiştirdiği, bu anlamda asıl davadaki marka hükümsüzlüğü iddialarının kanıtlanamadığı, birleşen davada davalı şirketin otel hizmetleri alanında dava tarihine kadar markayı kullandığı, marka tescil başvurusunun 07.03.2012 tarihinde yapıldığı, bu tarihten dava tarihine kadar geçen süre içerisinde davalı şirketin kullanımı sebebiyle davacı üniversitenin 556 sayılı KHK nın 66/b maddesi uyarınca yoksun kaldığı kârın 53.820,75 TL olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulü ile marka hakkına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, ibareyi içeren her türlü tanıtım gereçlerinin toplanarak imhasına, web ortamından...

                  Bununla birlikte 10.01.2017 tarihinde yürürlüğü giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu (SMK) ile ilk defa marka hukukunda hükümsüzlük davaları yönünden sessiz kalma yoluyla hak kaybına ilişkin bir düzenleme getirilmiştir. SMK’nin 26/6. maddesi; “Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötü niyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez” hükmünü haizdir. Buna göre marka hükümsüzlük davalarında sessiz kalma yoluyla hak kaybı ilkesinin uygulanabilmesi için beş yıllık sürenin geçmiş olması gerekmektedir. Bu durumda, davalının markasal kullanımları ve başlangıcı nazara alınarak bu tarihten itibaren dava tarihine kadar geçen süre belirlendikten sonra davacının markaya tecavüze dayalı talepleri yönünden işbu davanın açılmasının TMK'nın 2. maddesi kapsamında kalıp kalmadığının da bu minvalde değerlendirilmesi gerekir....

                    dava yönünden hükümsüzlük talebinin incelenmesinde:karşı davacı vekili VİTAMİN ibaresinin gerçek hak sahibinin davacı/karşı davalı olmadığını, dava dışı 3. bir kişi adına tescilli IQ VİTAMİN ibareli bir marka olduğunu iddia ve beyan ederek 2008 28206 sayılı markanın hükümsüzlüğünü talep ettiği, karşı davacı şirketin dava dışı 3. bir şirkete ait olan IQ VİTAMİN ibareli markayı ileri sürerek gerçek hak sahipliğinin dava dışı 3. kişide olduğunu gerekçe göstererek dava açma hakkının bulunmadığı, nispi ret sebeplerinin kapsamındaki hükümsüzlüğün yalnızca itiraz etme hakkına sahip, tescil edilmiş veya tescili için başvuruda bulunulmuş marka sahiplerince talep edilebileceğinden; davacının nisbi ret sebepleri ileri sürerek dava açma hakkının bulunmadığı, hükümsüzlük talebinin yerinde olmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu