Dava, davalının, davacıya ait markalardan doğan haklarına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat talebine yöneliktir. SMK'nun 6/1 md'sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md'sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK'nun 6/1 md'sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK'nun 25/1 md'si gereğince hem 5.md'de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md'de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir....
SMK'nun 6/1 md'sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md'sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK'nun 6/1 md'sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK'nun 25/1 md'si gereğince hem 5.md'de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md'de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK'nun 7/1-b md'sine göre ise, marka sahibi "tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir. Davacı markalarının asli ve ayırdedici unsuru "..." kelime unsurudur....
Maddesinin (a) bendine göre, marka sahibinin izni olmaksızın markayı 7/2 maddede belirtilen biçimlerde kullanmak marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmiştir.Sınai Mülkiyet Kanununun 149. maddesinde marka hakkına tecavüz edilen marka sahibinin fiili tecavüzün olup olmadığının tespitini, muhtemel tecavüzün durdurulmasını, tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün kaldırılmasını, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği düzenlenmiştir.Sınai mülkiyet hakkı tecavüze uğrayan hak sahibinin ileri sürebileceği talepler SMK'nın 149....
Kararı davalılar vekili temyiz etmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi v.s. hususlarına ilişkin asıl davaya yönelik tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan asıl davaya ilişkin kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. 2- Davalı ... adına tescilli “AHMET KÖSEOĞLU” markasının hükümsüzlüğüne ilişkin birleşen davaya yönelik davalı vekilinin temyiz itirazlarına gelince ; Mahkemece, davacı ......
FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/621 Esas KARAR NO : 2021/75 DAVA: Marka (Tecavüzün Ref'i İstemli) DAVA TARİHİ: 13/11/2017 KARAR TARİHİ : 30/03/2021 Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan tecavüzün ref'i istemli marka davasının yapılan açık yargılama sonucunda; İSTEM / Davacı vekili------- aleyhine açtığı dava dilekçesini duruşmada tekrarla; davalı --- markasının tescili talebine davacı tarafça yapılan itirazın ---- markasının hükümden düştüğü gerekçesiyle reddedildiğini, davacının bu markayı ---yılından bu yana markasal olarak ve ticaret unvanı olarak kullandığını, ayrıca ----- kullandığını, ---- adıyla kayıtlı olduğunu, davalının da------ davalının sitesine de giriş yapıldığını, davalının markasının da aynı mal ve hizmetler için tescil edildiğini, her iki şirketin aynı alanda faaliyet gösterdiğini, davalının bu eyleminin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini belirterek, davalı---- davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun...
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre, yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Asıl dava marka hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, tecavüzün men’i ve ref’i, birleşen dava ise marka hükümsüzlük istemine ilişkindir....
Davalı, açılan davanın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kullanımının davacının marka hakkına tecavüz oluşturmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; marka hakkına tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebi ile dava açıldıktan sonra davalı tarafından buna son verildiği, bu eylemle meydana gelen maddi ve manevi zararların ne olduğu hususunda davacı tarafça delil sunulmadığı gerekçesiyle marka hakkına tecavüzün tespiti talebi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, tazminat istemlerinin reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, yargılama sırasında davalının, davacıya ait markayı kullanmayı bıraktığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmişse de her davanın açıldığı tarihteki koşullara göre değerlendirilmesi gerekir....
Davacının hükümsüzlük dışındaki talepleri yönünden ise mahkememizin kesinleşen 2014/353 Esas 2016/62 Karar sayılı ilamı bulunduğu gibi marka tescili dışında davalının bu markayı fiilen ticari etki doğuracak şekilde kullandığı ispatlanamadığından reddine" kararı verilmiştir....
GEREKÇE: Asıl dava, haksız rekabetin ve markaya tecavüzün tespiti, durdurulması, karşı dava ise, markanın hükümsüzlüğü taleplerine ilişkindir. Dosya içeriğinden davalı adına ... ibareli herhangi bir marka ya da marka başvurusunun bulunmadığı, davacı adına ise ... ibareli markaların 3.sınıfta tescilli olduğu anlaşılmıştır.Dosya içeriğinden davalı tarafın davacının markasını aynı ürünler için kullandığı, bu durumun iltisaba sebebiyet vereceği ve davacının marka haklarının ihlal edildiği ve bu durumun aynı zamanda haksız rekabette teşkil ettiği kanaatine varılmış olup, davalı karşı davacının asıl davaya yönelik istinaf talepleri yerinde değildir....
Dava, davalının, davacıya ait "..." esas unsurlu markalardan doğan haklarına tecavüzün tespiti, men ve ref'i talebine yöneliktir. SMK'nun 6/1 md'sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md'sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK'nun 6/1 md'sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK'nun 25/1 md'si gereğince hem 5.md'de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md'de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir....