WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

marka sahibi taraf olarak hükümsüzlük davasında davalı olarak gösterilmediğinden ve hükümsüzlük davası yönünden dava açıldıktan sonra asıl davalı yönünden ayrı dava açılıp birleştirilmek suretiyle davada taraf teşkili sağlanamayacağından (tescilli markanın hükümsüzlük talebi yönünden) asıl dava yalnızca Kurum aleyhine açılmış olup tescilli marka sahibine husumet yöneltilmemiş olduğundan hükümsüzlük talebi yönünden asıl davada dava şartı yokluğu nedeniyle hükümsüzlük talebinin reddine, asıl dosyaya taraf teşkili için birleştirilen 2014/519 E. sayılı dosyada taraf gösterilen davalı ......

    Davacı markasının ------ ayırt edici anlam içermediklerinden esaslı unsurun ----- ibaresi olduğu, bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere ------ ibaresi ile birlikte kullanıldığında, markayı ayırt edici hale getirdiği, davalı şirket tarafından da ----şekilde tescilli marka kullanımı bu şekilde ---- sureti ile markayı diğer markalardan ayırt edici hale getirdiği, davalının bu şekilde ---- davacının marka hakkına yönelik tecavüz teşkil ettiği, her ne kadar davalının, davaya konu edilen ----- davacı tarafından sunulan deliller ve davalı ---- yapılan incelemede tek başına ----ibaresinin tek başına ayırt ediciliği olmayan ----- belirtilen harcı alem olarak değerlendirilen sınıflara ilişkin olması ve davacı markasından farklı olduğu da gözetildiğinden marka hakkına tecavüz koşullarının oluşmadığı, bu nedenle marka hakkına tecavüz yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, hükümsüzlük talebi bakımından ise davacı tarafın ----olduğu, davalıya ait davaya konu edilen ----ibareli markanın...

      ..., ..., ... markalarının sahibi olduğunu, müvekkilinin davalılardan ...’nın ... sayılı markasına itiraz edilip ardından açılan hükümsüzlük davasında (... 2....

        a ait olarak görmüş bulunduğundan ihlalden söz edilemeyeceği, marka hakkının, karşı davacıya ait olduğu gerekçesiyle ana dosyada; Marka tecavüzü, haksız rekabet ve manevi tazminat davasının reddine, Karşı davada, Davacı adına kayıtlı 2017/09327 nolu ''....'' ibareli markanın 37. sınıfta inşaat hizmetleri bakımından hükümsüzlüğüne, kısmı terkinine, sair emtia bakımından açılan davanın hükümsüzlük davasının reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı karşı davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur....

          hizmetiyle sınırlı olduğu, ana davada yanlar arasındaki çekişmenin, inşaat hizmetlerine ilişkin bulunduğu, davalının ise marka hükümsüzlük davasını emtia ayrımı yapmadan açtığı, marka kaydına dayanarak men ve tazminat davası açılmışsa da davalı/karşı davacının hükümsüzlük isteme bakımından güçlü delilleri bulunduğu, bu nedenle davacının ileri sürdüğü, marka tecavüzü, haksız rekabet ve kötü niyet iddialarının temelsiz kaldığı, manevi tazminatın da söz konusu olmayacağı, toplanan ve değerlendirilen kanıtlara göre davacı tarafın tescilli markasını, inşaat hizmetlerinde, daha önce bu marka altında kullanan davalı/karşı davacının öncelik hakkına dayanarak kısmi hükümsüzlüğe tabi tutmak gerektiği, marka tescili 02/02/2017 tarihinde yapılmış olsa da, davalının Menemen'de gerçekleştirdiği inşaat faaliyeti sırasında tescilsiz kullanımıın 17/12/2014 tarihine dayandığı, İnternet ortamında da markasal kullanımların davalıya tescilsiz marka yapmak yönünde davalı/karşı davacıya öncelik sağladığı...

          Bölge adliye mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, mahkemenin kullanmama nedeniyle marka iptali davasının yasal dayanağının kalmadığı ve hükümsüzlük davasının reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik olmadığı, davalının marka tescilinin kötü niyetli olduğu kabul edilse dahi marka tescilinden yaklaşık 21 yıl sonra işbu hükümsüzlük davasının açılmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde bulunduğu, emsal kararlara göre marka tescilinin kötü niyetli olduğu hallerde dahi sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğranmasının mümkün bulunduğu gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir....

            Davalı Türk Patent ve Marka Kurumu vekili, davalı başvuru ile davacı markaları arasında benzerlik bulunmadığını, karıştırılma ihtimalinden de söz edilemeyeceğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı ... yargılamaya katılmamıştır. Davalı ... yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamanın sonucunda, dava konusu marka ve redde mesnet markaların mal ve hizmet sınıfları dikkate alındığında, ortalama tüketiciler nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığı, iltibas tehlikesinin olmadığı gerekçesiyle davalı Türk Patent ve zorunlu dava arkadaşı diğer davalılar aleyhine açılan YİDK kararının iptali talebinin reddine, Türk Patent dışında diğer davalılar aleyhine açılan hükümsüzlük istemine ilişkin talep ile ilgili mahkememizce verilen hükümsüzlük kararı diğer davalılarca temyiz edilmediğinden kesinleşmiş olduğu gözönüne alınarak hükümsüzlük talebi ile ilgili hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir....

              İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/38 Esas KARAR NO : 2022/112 DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) DAVA TARİHİ : 02/02/2021 KARAR TARİHİ : 30/06/2022 Mahkememiz işbu dosyası ve İstanbul 1. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 19/02/2021 tarih 2021/35 Esas ve 2021/83 sayılı kararı ile Mahkememiz işbu esasından devam etmek üzere birleştirilmesine karar verilmiş olup, Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Mevcut Olmadığının Tespiti İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince Mahkememize sunulan dava dilekçesi ile birleşen İstanbul 1....

                Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin... sayılı dosyası ile görülen davanın 06.01.2016 tarihinde açıldığı, dava konusu marka başvurusunun ise bu davadan 2 ay sonra yapıldığı, dava konusu marka başvurusunun, hükümsüzlük davasına konu marka ile aynı/aynı tür malları kapsadığı, bu bağlamda davacının hükümsüzlük tehdidi ile karşı karşıya olan markasının aynısı için başvuru yapmak suretiyle bu markayı yedeklemeyi, yargılama sonucu verilebilecek olası hükümsüzlük kararını etkisiz kılmayı ve hükümsüz kılınabilecek markanın sağladığı hak ve güvenceleri muhafaza edip markasal kullanımını sürdürmeyi amaçladığı, davacının marka başvurusunun bu nedenle kötüniyetli olarak kabul edilmesinde bir isabetsizlik olmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir....

                  Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/652 E. sayılı derdest dava dosyası olması karşısında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 114 üncü maddesinin birinci fıkrasının (ı) bendi ve 115 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre dava şartı yokluğu nedeniyle reddi gerektiği gerekçesiyle asıl dava yönünden açılan davanın kabulü ile dava konusu 2014-M-682 sayılı YİDK kararının iptaline, dava konusu 2011/68749 sayılı marka tescilli olduğundan hükümsüzlüğüne, sicilden terkin edilmesine, karşı dava yönünden ise kullanmama nedeniyle 2002/01380 sayılı markanın hükümsüzlüğü istemli açılan davanın dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine, davalı tarafa ait 2002/01380 sayılı markanın kötü niyetli tesciline bağlı hükümsüzlük istemi yönünden açılan davanın tefrik edilerek ayrı esasa kayıt edilmesine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiştir. B....

                    UYAP Entegrasyonu