Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hükümsüzlük yönünden feragat, ... kararının iptali istemli davayı sona erdirmemektedir. ... kararının iptali istemi yönünden her iki davalı da mecburi dava arkadaşıdır. Bu sebeple sadece hükümsüzlük istemi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiştir. Tarafların hükümsüzlük istemi yönünden sulh olmaları ... kararının hukuka uygun olup olmadığını etkileyecek bir husus değildir....

    Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir....

      Davalı TPMK vekili, hükümsüzlük davalarında TPMK’nin taraf ehliyetinin bulunmadığını bu sebeple hukuka aykırı açılan bu davanın husumet bakımından reddini istemiştir....

        tüm sınıflar yönünden hükümsüzlük koşullarının oluşacağı buna göre, neticeten taraf markalarının ortak olarak ---- ve birebir aynı ibarelerle tescil oldukları davalı markasının ayrıca -------tescilli olduğu, mahkememizce alınan sektör bilirkişisi raporunda da belirtildiği üzere ---- yer alan mal ve hizmetler bakımından örtüştüğü bu nedenle hükümsüzlük yönünden --- bakımından da hükümsüzlük koşullarının oluştuğunun belirtildiği, davacının rüçhan hakkı nedeniyle marka başvurusu yönündün öncelik hakkı olması, markanın gerçek sahibinin davacı olması, ve davalının davaya konu marka başvurusunun kötü niyetli olması nedeniyle, davaya konu davalıya ait ----------- numaralı markanın hükümsüzlüğüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurıulmuştur....

          Özel Daire'ce; hükümsüzlük hallerinin düzenlendiği 556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname'nin 42, maddesinde, marka tescil başvurusu veya tescilin kötü niyetle yapıldığı takdirde markanın hükümsüz sayılacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, bu bakımdan, sadece KHK'nın 35. maddesine dayalı olarak kötü niyetli tescilden dolayı hükümsüzlük kararı verilemeyeceği görüşü açıklanmaktadır. Yerel mahkemece; kötü niyetin mukayeseli marka hukukuna göre bir kısım Avrupa ülkelerinde ve Avrupa Birliği marka mevzuatında müstakil hükümsüzlük nedeni olarak kabul edildiği, ayrıca 556 sayılı KHK'nın 42.maddesinde kötü niyetli tescil açıkça hükümsüzlük sebebi sayılmamışsa da, MK'nın 2. maddesi uyarınca kötü niyetin korunmasının mümkün olamayacağı, marka korumasının ülkeselliği ilkesinin kötü niyetli tescilleri korumayacak ve kötü niyete prim vermeyecek biçiminde yorumlanması gerektiği düşüncesiyle direnme kararı verilmiştir....

            Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez....

              Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır....

                Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır....

                  Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesinde açılan davada, 30.11.2015 tarih, 2014/252 esas, 2015/191 karar sayılı kararla davalı şirkete ait 2012/14516 sayılı “BİRA UZMANI” ibareli markanın hükümsüzlüğüne karar verildiği, bu karar Dairemizin 20.09.2017 tarih, 2016/1831 esas, 2017/4549 karar sayılı kararı ile onandığı, işbu hükümsüzlük davası ile tarafları, dava sebepleri ve konusu aynı olan ve Bakırköy 1. Fikri ve Sınai haklar Hukuk Mahkemesinde görülen dava bulunduğundan, hükümsüzlük istemine ilişkin davanın derdestlik dava şartı nedeniyle HMK'nın 114/1-ı ve 115/2. maddeleri uyarınca reddi gerekeceğinden davanın YİDK kararının iptaline ilişkin davanın kabulü ile Türk Patent YİDK'nın 2014-M-15399 sayılı kararının davacı itirazlarının reddi yönünden iptaline, davalı şirket adına tescilli 2012/14516 sayılı "BİRA UZMANI" ibareli markanın hükümsüzlüğü istemli davanın HMK'nın 114/1-ı ve 115/2 maddeleri uyarınca usulden reddine karar verilmiştir....

                    Ancak, işbu davada davalı kurum tarafından redde mesnet alınan 2006/31856 sayılı marka, 12.01.2015 tarihinde davacı tarafça açılan hükümsüzlük davasına konu edilmiş olup, işbu davanın konusu olan YİDK karar tarihi itibariyle sözkonusu hükümsüzlük davasında verilen hükümsüzlük kararı henüz kesinleşmemiş ise de hükümsüzlüğün geriye etkisi de gözetilerek sözü edilen davada verilen hükmün kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması gerekirken, ilk derece mahkemesince YİDK’nın 01.03.2018 tarihli ve 2018-M-1509 sayılı kararının iptali talebine yönelik açılan davanın reddi ve bu karara yönelik davacı tarafça yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi doğru görülmemiş ve Bölge Adliye Mahkemesi kararın bu yönden davacı yararına bozularak kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu