Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den oluşan 04.07.2017 tarihli raporda; Davalı eyleminin TTK. 56 vd gereğince haksız rekabet oluşturduğunu, davalı eyleminin KHK 61 yollamasıyla 9/c,d gereğince markaya tecavüz oluşturduğunu, davalı şirketin dava tarihinde ve dava tarihinden sonra da zararda olduğu ve kazancının olmadığı tespit edilmiş olduğundan, davacının davalıdan 556 Sayılı KHK’nin 66/1-b maddesinde ifade edilen "Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre” talep edebileceği maddi tazminatın bulunmadığını, davacı tarafın manevi tazminat ve itibar tazminatı talebinde bulunabileceğini ancak bunun takdirinin mahkemeye ait olduğunu beyan etmişlerdir. G E R E K Ç E :Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının reklam filminin, müvekkilinin markasına tecavüz teşkil ettiğini, markanın itibarını zedelediğini ve haksız rekabet teşkil ettiğini beyanla markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, meni, refi ile maddi tazminat, manevi tazminat ve itibar tazminatı talep etmiştir....

    Zira İtibar tazminatı tüzel kişi işletmeden ziyade doğrudan markanın itibarına yönelik meydana gelen zararın giderilmesi amacını gütmektedir.Talep edilen tazminat tarafların ekonomik durumlarına ve ele geçen ürün niteliğine göre hakkaniyete uygun kabul edilmiştir. Davacı manevi tazminatta da talep etmiştir. Marka hakkı tecavüze uğrayan marka sahibinin manevi tazminat talep edebileceği belirtilmiştir. Mütecavizin kusurlu olması şartıyla, markası ile işletmesinin ticari hayattaki imajının ve kendisine duyulan güvenin sarsılması nedeniyle, marka sahibinin ticari ve kişisel varlığında meydana gelen olumsuz sonuçların ortadan kaldırılması amacıyla manevi tazminat ödenmesine karar verilebilir. Somut olayda davalı tarafından taklit ürünler ticari saha içinde yani işyeri içinde ele geçirilmiştir....

      Yargıtay kararlarında, markaya tecavüz fiilinin varlığında mutlaka uygun bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğinin belirtildiği, manevi tazminat miktarının tayininde bu tazminatın bir zenginleşme aracı olması ve hukuka aykırı eylemin yapılmasını istenir hale getirecek aşırı miktarlarda olması kabul edilmemekte, zarara uğrayanda manevi huzuru sağlayacak oranda, tecavüzü yapanda da caydırıcı bir etki bırakacak miktarlarda olmasına özen gösterilmesi gerektiği bilinmekle manevi tazminat talebinin kabulüne ve her bir davacı için ayrı ayrı 1.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı vekili 6769 sayılı yasa kapsamında itibar tazminatı talep etmiştir. Marka hakkına tecavüz eden tarafından markanın kötü veya uygun olmayan bir şekle kullanılması sonucunda, markanın itibarı zarara uğrarsa, marka sahibi bu nedenle ayrıca tazminat isteyebilir diyerek itibar tazminatının tanımını yapmıştır. Söz konusu taklit markalı ürünler davalı işyerinde tespit sonucu ele geçmiştir....

        SMK'nın 149/1-ç maddesi uyarınca, sınai mülkiyet hakkı sahibi, tecavüzün tespit, önlenmesi ve maddi tazminat yanında manevi tazminat da talep edebilmektedir. TBK'nın 58. Maddesi göz önüne alınarak; somut olayın koşulları ve sonuçları dikkate alınarak birleşen ve asıl dosya kapsamında 3.000 TL manevi tazminatın kabulü uygun görülmüştür. Asıl dosya kapsamında davacı itibar tazminatı talep etmiş ise de satışa sunulan ürün elde edilemediğinden itibar tazminatı yerinde görülmemiştir. Her ne kadar 09/02/2022 tarihli kısa karar da birleşen dosya kapsamında itibar tazminatının reddine yazılmış olsa da; sehven yanlış yazıldığı anlaşılmış olup maddi hata düzeltilerek aşağıdaki şekilde hüküm verilmiştir....

          FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO: 2021/171 Esas KARAR NO: 2021/212 DAVA: Marka (Manevi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 18/10/2021 KARAR TARİHİ: 07/12/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, İSTEM :Davacı vekili dava dilekçesi ile: Müvekkil ---- bu yana ---- fazla şubesi bulunan ve hitap ettiği tüketici kitlesi nezdinde tanınmışlığa sahip bir firması olduğunu ayrıca ----bulunan müşterilerine hizmet verdiğini, ancak Müvekkil ---nezdinde tescilli markalarına art niyetli üçüncü kişiler tarafından haksız şekilde tecavüz edilmekte, --- tescilli markaları kullanılarak------- ettiği alan olan ---- satılmakta ve bu yolla haksız kazanç elde edilmekte olduğunu, davalı----marka tescilleriyle iltibas yaratacak ve hatta taklit teşkil edecek şekilde----hizmet verdiği tarafımızca tespit edildiğini, bu işyerinden yapılan alışveriş sonucu müşterilere verilen satış fişinde de -----markasına benzerliği kullanılarak...

            İSTANBUL 2.FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/178 Esas KARAR NO : 2021/217 DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) DAVA TARİHİ : 26/05/2021 KARAR TARİHİ : 22/06/2021 Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Manevi Tazminat İstemli), Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalının, müvekkili şirkete ait ...,...,... ve ... numaralı patent tescilleri kapsamına düşen davalı ...'...

              alındığında marka hakkını ihlal nedeniyle 5000 TL maddi tazminat isteminin makul olabileceğine kanaat getirilmiştir. 5.Manevi Tazminat Talepleri Yönünden Değerlendirme Davacı manevi tazminat talebini marka ve telif hakkına tecavüze dayandırmış olup markanın başkası tarafından taklit edilmesi marka hakkına tecavüz sayılmakta olup Yargıtay emsal kararlarına göre bir davada marka hakkına tecavüz kanaatine varılması halinde manevi tazminat talebinin de kabul edilmesi gerekir....

                İtibar zararı ise inşa edilen veya edilmekte olan imajın zedelenmesi nedeniyle doğan zarardır. İtibar tazminatı belirlenirken, bir taraftan imaj inşası için gerçekleştirilen giderlerden hareket ederek zararın giderilmesi için yapılması gereken (reklam kampanyası gibi) giderleri dikkate almalı, diğer taraftan da itibar kaybının manevi yönünü göz önünde tutulmalıdır. Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili, davalının marka hakkına tecavüz eylemini gerçekleştirdiği fuar organizasyonunun küçük bir alanda yapılması, bunun da fuarın başarısız olduğu izlenimini yaratması olarak açıklamış, mahkemece görüşüne başvurulan bilirkişi raporunda ise itibar tazminatı koşullarının oluşmadığı, belirtilmiştir. Mahkemece davacı yararına itibar tazminatına hükmedilmişse de karar yerinde gerekçesi açıklanmamıştır....

                  İtibar kaybı, markanın müşteriler nezdinde kazandığı saygınlık ve güvenin kaybı olduğundan ve itibar tazminatı ile bir yönüyle gayrimaddi mal varlığı üzerindeki mutlak haklarda olan marka üzerinde hak sahibi olan kişinin malvarlığında iradesi dışında meydana gelen eksilmenin giderilmesi, bir yönüyle de markanın itibarının düzeltilmesi için yapılan giderlerin ve yoksun kalınan kazançların tazmini amaçlandığından itibar tazminatının maddi tazminat niteliğinde olduğu sonucuna varılmaktadır. Davacı adına tescilli marka ürünlerin taklitlerinin satışı davacının marka hakkını ihlal eden ve itibarını zedeleyen bir davranıştır. Bu nedenle itibar tazminatı ve manevi tazminatın koşulları oluşmuştur....

                  GEREKÇE: Dava, marka ve tasarım hakkına tecavüzle haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve durdurulması ile maddi - manevi tazminat ve itibar tazminatı istemine ilişkindir.İlk derece mahkemesi tarafından, "Davalının, davacıya ait tescilli marka hakkına ve tasarım hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine, -2-5.040,00-TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 23/06/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile davalıdan tahsiline, -İtibar tazminatı ve makul payın eklenmesi isteminin reddine, -Mahkememizce verilen 29.11.2017 tarihli tedbir kararının karar kesinleşene kadar devamına, -El konulan ve yeddieminde bulunan ürünlerin masrafı davalıdan alınarak imhasına, -Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin Türkiye’de tirajı yüksek bir gazetede bir kez ilanına masrafın davalıdan tahsiline." karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu