Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı T8 vekili cevap dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada kusurun müteveffa Mehmet'te olduğunu, müvekkilden istenen manevi tazminatın fahiş miktarda olduğunu, mahkemece davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar vekilinin ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiştir. İstinaf başvurusunda bulunan davacılar vekili dilekçesinde özetle; davalı T8'nın kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu olduğunu, ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Talep, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle açılan manevi tazminat davasında istenen ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yapılan itiraza ilişkindir....

Her ne kadar davacı manevi tazminat için ihtiyati haciz talep etmiş ise de; manevi tazminatın bölünemezliği ilkesi gereği ve takdiren manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....

    İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, davanın ölümlü/yaralanmalı trafik kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, davacı vekili manevi tazminat alacağını karşılayacak şekilde davalının taşınırları, taşınmazları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulması talebinde bulunduğu, İİK'nın 257....

    , 15.000,00 maddi, Fulya için 200.000,00 TL manevi, 15.000,00 TL maddi, Baran için 200.000,00 TL manevi 15.000,00 TL maddi, Bahittin için 200.000,00 TL manevi 15.000,00 TL maddi ve Çimen için 100.000,00 TL manevi olmak üzere toplam 860,000.00 TL belirsiz alacakların olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, anılan tutar bakımından teminatsız olarak ihtiyati haciz kabul görmemesi halinde ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini istemiştir....

    Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre; icra takibine dayanak yapılan 11.11.2008 tanzim, 13.12.2008 vade tarihli 25.000 TL meblağlı senetteki imzanın davacının eli mahsulü olmadığı, bu itibarla senetten sorumlu tutulamayacağı, söz konusu takip dosyasında haksız haczedilerek satılan menkul malları nedeniyle davacının maddi zararının 4.330,00 TL olduğu, davacının borçlu olmadığı senetten dolayı haksız icra takibi ve haciz işlemine maruz kalması, haciz sırasında menkullerinin haczedilerek satılması nedeniyle duyduğu sıkıntı ve üzüntü, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, manevi tazminatın zenginleşme amacını gütmeyip manevi huzur duygusunu tatmin amacına yönelik bulunduğu hususları göz önüne alınarak takdiren 6.000,00 TL manevi tazminatın hüküm altına alınmasına karar verildiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere...

      (yaklaşık ispat kuralı) Eldeki davada yaklaşık ispat şartı gerçekleşmiş olduğundan ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davalı-karşı davacı Ahmet Alan vekilinin ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuş ve davalı-karşı davacı Ahmet Alan vekilinin manevi tazminat yönünden ihtiyati haciz talebinin reddi kararına yönelik istinaf sebepleri yerinde görülmüştür....

        İlk derece mahkemesince, ihtiyati haciz talebinin davalı T5 yönünden 30.000,00 TL maddi tazminat yönünden kabulüne, davalı T5 yönünden manevi tazminat talebine ilişkin olarak ve davalı T3 açısından tümden ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

        Somut olayda; icra takibine konu edilen asıl alacak içerisinde, dayanak ilamın bozulması üzerine yeniden hüküm altına alınan 4.500,00 TL tutarında manevi tazminat alacağı da vardır. Bu durumda haciz yazısı, İİK'nun 82/11. maddesinde düzenlenen maddi tazminat dışındaki, manevi tazminat alacağı yönünden de uygulanabilir niteliktedir. Mahkemece yukarıdaki açıklamalar ve yasal düzenlemeler ışığında icra takibinde maddi ve manevi tazminat alacaklarının birlikte takip konusu edildiği ve manevi tazminat alacağı üzerine haciz konulabileceği gözardı edilerek haczedilemezlik şikayetinin manevi tazminat alacağı yönünden de kabulü doğru değildir. SONUÇ : Haciz alacaklısı ...Bankası A.Ş.'...

          Öncelikle belirtmek gerekir ki; manevi tazminat istemi, zararın tekliği ve bölünmezliği ilkesi gereğince kısmi ve belirsiz alacak davası olarak açılamaz. Bu sebeple davacının manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceği göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması, ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 sayılı HMK'nın 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

          Davalı vekili, icra takibine konu edilen senedin 24.05.2005 vade tarihli olduğunu oysa davacının tahsilat makbuzu karşılığında elden pazarlamacıya ödediği 4.000 TL. meblağlı senedin ise 25.05.2005 vade tarihli olduğunu, müvekkili şirketin kayıtlarına göre davacının dava tarihi itibariyle halen 5.845,10 TL. borçlu olduğunu, davacıya tebliğ edilen ödeme emrine itirazın icra mahkemesince reddedildiğini, bu durumda davacının haciz işlemine maruz kalmamak için menfi tespit davası açarak icra takibinin durdurulmasını talep etmesi gerektiği halde bu yasal hakkını kullanmadığını, bu durumda maruz kaldığı haciz işlemi nedeniyle manevi zarara uğranıldığına dair iddiaya itibar edilemeyeceğini ileri sürerek davacının istirdat ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu