Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, haksız şikayetten kaynaklanan manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece; açılan davanın reddine dair verilen karar, dairemiz 09.10.2012 gün ve 2011/10639 esas, 2012/14701 karar sayılı ilamı ile onanmış, davacı karar düzeltme isteminde bulunmuştur. Yapılan incelemede; davalının ilçede kaymakam olarak görev yaptığı ve eylemini bu görev sırasında gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır. Kamu görevlilerinin yetkilerini kullanırken veya görevlerini yaparken kişilere zarar vermesi ilgili kamu kurumunun hizmet kusurunu oluşturur. Bu durumda sorumlu, kamu görevlisinin emrinde çalışmakta olduğu kamu kurumu olup dava o kurum aleyhine açılmalıdır. (T.C. Anayasası 40/III, 129/V, 657 Sy.K.13, HGK 2011/4-592 E., 2012/25 K.) Bu konuda yasal düzenlemeler emredici hükümler içermektedir. Diğer yandan Sorumluluk Hukukunun temel ilkeleri açısından bakıldığında da bu şekilde düzenlemenin mevzuatta yer almış olması zarar görenin zararının karşılanması yönünde önemli bir teminattır....

    suçlar yönünden ayrım yapmadan sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçtiği bu vazgeçmenin hakaret suçunu da içerdiği ve aynı celsede hazır olan sanığında şikayetten vazgeçmeyi kabul ettiğinden, bu suçtan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle düşürülmesine karar verilmesinde zorunluluk bulunması nedeniyle hükmün BOZULMASINA, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden ve davanın takip imkanı kalmadığından 5237 sayılı TCK.nun 73/4 ve 5271 sayılı CMK.nun 223/8 maddeleri uyarınca sanık hakkında hakaret suçundan açılan kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle DÜŞÜRÜLMESİNE, 02/07/2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, hakaret, aile hukukundan kaynaklanan yükümlülüğün ihlali HÜKÜMLER : Beraat Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Kararın katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesinden sonra katılan ve vekilinin bu defa 01/02/2017 tarihli mahalli mahkemeye sunduğu dilekçe içeriğine göre "şikayetten ve temyiz talebinden vazgeçtiklerini" ifade ettiği ve vekaletname içeriğine göre de temyizden vazgeçmeye yetkili bulunduğu anlaşıldığından, katılan vekilinin temyiz davası isteği hakkında bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA ve dosyanın incelenmeksizin karar mahkemesine GERİ GÖNDERİLMESİNE, 15/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, haksız şikayetten kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Buna göre; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasasının 14. maddesi ile Başkanlar Kurulu’nun 12.02.2016 gün ve 1 sayılı kararı uyarınca Yüksek 4. Hukuk Dairesine ait olup, 6723 sayılı Danıştay Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 21/2.maddesi ile değişik 2797 sayılı Kanunun 60/3. maddesi gereğince dosyanın anılan Daireye gönderilmesi gerekmektedir. Bu nedenlerle dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26/09/2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, davalılar ... ve diğeri aleyhine 10/02/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayetten kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 19/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA 31/10/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Şikayetçi vekilinin 28.03.2016 tarihli şikayetten vazgeçme dilekçesiyle ... adına şikayetten vazgeçtiği, diğer şikayetçi ... adına şikayetten vazgeçip geçmediği anlaşılamadığından, her iki şirket adına şikayetten vazgeçilip vazgeçilmediğinin şikayetçiler vekilinden sorulmak üzere mahalline iadesi için dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              ın 15.08.2006 tarihli oturumda alınan beyanlarında, herhangi bir maddi ve manevi tazminat taleplerinin bulunmadığı ve şikayetçi olmadıklarını söylemeleri karşısında; sanığa atılı mağdur ...'a yönelik mala zarar verme suçu ile mağdur ...'a yönelik konut dokunulmazlığının ihlali suçlarından şikayetten vazgeçme nedeniyle düşme kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde mahkûmiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK'un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkındaki kamu davasının şikayetten vazgeçme nedeniyle 5271 sayılı CMK’nın 223/8. maddesi uyarınca DÜŞMESİNE, II-Sanık hakkında mağdur ...'a yönelik hırsızlığa teşebbüs ve konut dokunulmazlığının ihlali, mağdur ...'...

                nun hüküm verildikten sonra mahkemeye sunduğu 10/11/2015 havale tarihli dilekçe ile sanık hakkındaki şikayetlerinden vazgeçtiğini beyan ettiği, sanık müdafiinin ise 20/11/2015 havale tarihli dilekçesi ile katılan vekilinin dilekçesini ek yaparak "katılanın tüm maddi ve manevi zararlarının sanık tarafından giderildiğini ve katılanın şikayetten vazgeçtiğini, gereğinin yapılmasını" beyan ettikleri, bu şekilde katılanın şikayetten vazgeçmesinden haberdar oldukları ve kabullerinin bulunduğu anlaşılmakla, hükmün 5320 sayılı Kanun'un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yeniden yargılama gerektirmeyen bu hususta aynı Kanun'un 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, sanık hakkındaki davanın TCK'nın 73/4. ve CMK'nın 223. maddeleri gereğince DÜŞMESİNE; 04/10/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Özel belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Katılanlar ... ve ... adına Av. ... tarafından verilen, 04.01.2017 tarihli dilekçe ile şikayetten vazgeçildiği belirtilmiş ise de; 5271 sayılı CMK'nin 266/2. maddesi uyarınca vekilin, şikayetten vazgeçebilmesi, vekaletnamede bu hususta özel yetkili kılınmış olması koşuluna bağlı olup, dosyada bulunan vekaletnamede şikayetten vazgeçme yetkisinin bulunmadığı, katılanların şikayetten vazgeçmeye muvafakatları olup olmadığına ilişkin belgelerin eklenmesinden sonra iadesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 07.04.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

                    Dava, trafik kazası nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; Manevi zarar, malvarlığı dışında kalan değerlerin yani kişi varlığı değerlerinin zedelenmesi sonucu doğan rahatsızlık, duyulan elem ve ızdırap olarak gözükmektedir. Manevi tazminat ise, zarar görenin kişi varlığı değerlerindeki zedelenme sonucu oluşan elem ve acının genellikle ödenen bir tazminatla değerlendirilmesinden ibarettir. Manevi tazminat, manevi zararın bir giderim biçimidir. Herkese karşı korunan kişilik hakkının kapsamına giren değerlerden birinin ihlali halinde doğan mutlak bir haktır. Manevi zararların hukukumuzda üç ayrı grup altında incelendiğini görmekteyiz. Beden ve ruh bütünlüğünün zedelenmesinden doğan manevi zarar, Ölüm nedeniyle yakınların uğradığı üzüntü nedeniyle manevi zarar, Kişilik haklarının zedelenmesinden dolayı manevi zarar durumlarından ibarettir....

                    UYAP Entegrasyonu