WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkün olup, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 8., 9. ve 40. Hukuk Dairelerinin yukarıda açıklanan ve benimsenen kararları da bu yöndedir." denilmiştir. Somut uyuşmazlıkta, dosya kapsamı, Ceza Mahkemesi dosya kapsamında alınan ATK kusur raporu, davacının yaralanmasına ilişkin hastane belgeleri ve diğer deliller ile yaklaşık ispat kuralına, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde değerlendirme yapılmak suretiyle ihtiyati haciz talebinin karara bağlanması gerekirken, az yukarıda belirtilen yasal düzenlemelere ve ilkelere uymayan ifadelerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi (Yargıtay 4....

    Manevi tazminat kişinin, kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir." gerekçesi ile; davacı vekilinin ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiş, verilen ara karar davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir....

    Davacının manevi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; manevi tazminat miktarı tümü ile ilk derece mahkemesi tarafından toplanılacak deliller ve yapılacak yargılama sonucunda takdir hakkı da kullanılmak suretiyle tespit edileceğinden bu aşamada, manevi tazminat olarak talep edilen miktar yönünden somut bir miktar belirlenmesinin mümkün olmadığı ve dolayısı ile ihtiyati haciz koşullarının oluşmadığı kanaatine varılmıştır. Bu haliyle, manevi tazminat bakımından ihtiyati haciz talebinin reddine karar verilmesi gerekmektedir. Davacının maddi tazminat talebi açısından davaya konu olan olayda; Davacının, davalı aleyhinde açtığı iş bu davada fazlaya dair haklar saklı tutarak şimdilik 60.000,00- TL maddi tazminat talep edilmiştir....

    Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Dava dilekçesindeki beyanlarını tekrarla müvekkilinin davalı ... bankasının müşterisi olduğunu, davalının müvekkilinin her türlü ekonomik durumunu bildiğini,davaya cevap dilekçesi ile birlikte yaptıkları ödemeleri, kaldırdıkları ipotekleri bankanın bilgisine sunmalarına rağmen davalının aldığı ihtiyati haczi kaldırmak yerine karar kesinleşinceye kadar haksız ihtiyati haczi uygulamaya devam ettiğini, manevi tazminat açısından ihtiyati haciz gibi haksız ihtiyati tedbirin de manevi zarar oluşturacağını, işbu davada manevi tazminatın koşullarının oluştuğunu beyanla Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf sebepleri ile bağlı kalınarak yapılan incelemede; Dava; haksız haciz iddiasına dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Haksız haciz kural olarak haksız fiil niteliğindedir....

      Mahkemece, 01/12/2023 günlü ara karar ile ihtiyati haciz talebinin teminat mukabilinde kabulüne ve 164.000,00 TL teminat karşılığında dava değeri (820.000,00 TL) ile sınırlı şekilde davalı gerçek kişilerin mal varlığı değerleri üzerine ihtiyati haciz konulmasına karar verilmiştir. Davacılar vekili, ihtiyati haciz kararının teminatsız verilmesi gerektiğinden bahisle ara karara itiraz etmiş, mahkemece 05/12/2023 günlü ara kararda, ihtiyati haczin teminat karşılığında uygulanabileceği, teminat alınmamasını gerektiren koşulların da bulunmadığı gerekçesiyle itirazın reddine karar vermiştir. Bu karara karşı davacılar vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuştur. Talep, maddi manevi tazminat davasında ihtiyati haczi kararına ilişkindir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yürütülmüştür....

        olup, ihtiyati haczin talep edildiği dava, trafik kazasından kaynaklanan maluliyete ve destekten yoksun kalmaya dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, Haksız fiilin faili ihtara veya ihbara gerek olmaksızın zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylemin işlendiği tarihten itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır....

        İSTİNAFA BAŞVURAN TARAFLAR ve İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalılar ... vekilinin istinaf başvuru dilekçesinde özetle;Yerel mahkemece ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkiller faaliyetlerini sürdürmekte olduğu açık olup, bir hakkın elde edilmesinin zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden söz etmek mümkün olmadığını, davalı müvekkillerin gerek maddi gerekse manevi tazminatı kapsar şekilde mali mesuliyet sigorta poliçesi mevcut olduğunu, bu nedenlerle ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep ettiği anlaşılmıştır. DELİLLER : Tüm dosya kapsamı. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava,trafik kazası nedeniyle açılan maddi ve manevi tazminat davasıdır. Dairemizce HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere inceleme yapılmıştır....

          dosya üzerinden ve taraflarca sunulan tüm kanıtlar sunulmaksızın verilmesinin kanunun amacına aykırı olmamasına, teminatın miktarının hâkimin takdirinde olmasına göre; verilen ihtiyati haciz kararına ve teminata yönelik itirazın reddine karar verilmesinde dosya içeriğiyle usul ve yasaya aykırılık bulunmamıştır.Ancak ihtiyati haciz kararı verilirken gözetilmesi gereken tarafların hak ve çıkar dengeleri ile orantılılık ilkesi uyarınca, taşınır eşya bakımından fiili haciz ve muhafaza tedbirine başvurulmaksızın, araçların trafik kaydına ihtiyati haciz kaydı konulmak suretiyle ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, davalıların durumunu ağırlaştıracak biçimde karar verilmesi yerinde görülmemiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/881 Esas sayılı dosyasındaki bilirkişi raporunun esas alınamayacağını, çünkü bu rapora göre hüküm kurulmayacağını, ayrıca davacı tarafın farklı icra dosyalarında borcu bulunduğunu, bunlara ilişkin de haciz işlemleri olduğunu, ihtiyati haciz kaydının kaldığını, sadece malvarlığı olarak davacının bir adet taşınmazına kaydı haciz konulduğunu ve bu taşınmazın da kredi borcundan dolayı üçüncü şahsa ipotekli ve satışa ilişkin hiçbir icrai işlem yapılmadığını, satışının da mümkün olmadığını, davacının iş yeri ve meskeninde ihtiyati hacze ilişkin haciz ve muhafaza yapılmadığını, davacıdan ihtiyati hacze ilişkin tek kuruş haczedilip tahsilat yapılmadığını, davacının evinde, iş yerinde, maaşında ve banka hesaplarında, araçlarında haciz yapılmaması nedeni ile manevi zararı oluşmadığını, ayrıca İİK 257 devamı maddelerinde tazminat davasının ihtiyati haciz kararı veren mahkemede açılacağının belirtildiğini, davacının ise davasını aynı mahkemede açmadığını, faiz başlangıcının...

            Zarar haksız eylemden kaynaklandığından tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. Buradaki muacceliyet kavramı, alacaklı tarafından talep ve dava edilebilir hale gelmiş olma anlamındadır. Borçlunun temerrüdüne ilişkin 6098 sayılı TBK’nın 117. maddesine göre haksız eylemlerde eylemin işlendiği tarih itibariyle borçlunun temerrüde düşmüş olacağı düzenlenmiştir. Haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istemiyle açılan davalarda ihtiyati haciz kararı verilmesini engelleyen yasal bir hüküm mevcut olmadığı gibi, İİK’nın 257 vd. maddelerinde de bu yönde bir hüküm bulunmamaktadır. Haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında İİK’nın 257 vd. maddelerinde öngörülen ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi ve mahkemenin alacağın varlığı konusunda kanaat edinmiş olması halinde, somut olayın özelliklerine ve ölçülülük ilkesine uygun düşecek şekilde ihtiyati haciz kararı verilebilmesi mümkündür. 10....

            UYAP Entegrasyonu