Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Dava, kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesi tarafından davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiş, Dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Davacı ...Partisi Genel Başkanı, davalı ise ...Partisi Denizli Milletvekilidir. Davacı 06/11/2012 tarihinde Partisinin gurup toplantısında yaptığı konuşmada, davalıyı hedef alıp hakkında sahtekarlık isnadında bulunduktan sonra, soyadından ve yöresinden esinlenerek bu gibi kimselere zeybek oyunu oynamak düşmez şeklinde sözler sarf etmiştir.Bunun üzerine davalı da 29/12/2012 günü yapılan ...Parti Denizli İl Danışma Kurulu toplantısında davacıya hitaben ''Ulan sen zeybeği ne bilirsin, efeyi ne bilirsin, ne anlarsın o işlerden" biçiminde beyanda bulunmuştur. Uyuşmazlık "ulan" kelimesinin davacının kişilik hakkına saldırı teşkil edip etmediği noktasında toplanmaktadır....

    KARŞI OY YAZISI Dava, yayın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat davasıdır. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiş ve dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Dosya içindeki, bant çözüm raporunun incelenmesinden davacı YÖK Başkanının maaşına zam yapılacağı konusu işlenirken, kullanılan bazı sözlerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu konusunda çoğunlukla aynı düşüncede olmakla birlikte programın sunum tarzı, olaya mizahi bir tarzda yaklaşılmış olması ve diğer deliller birlikte değerlendirildiğinde mahkemece hükmedilen tazminat miktarı fazla olup, daha az bir miktara hükmedilmesi gerektiği düşüncesinde olduğumdan çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum. 19/04/2011...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/07/2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15/07/2010 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, taraflar arasında görülmekte olan bir başka davada davalının savunma amacıyla söylediği sözlerin kişilik hakkına saldırı teşkil ettiğini iddia eden davacının manevi tazminat talebinden ibarettir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin devamı sırasında boşanma davası bulunmadan gerçekleşen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, davalı eşinin boşanma kararı kesinleşmeden başka bir kadınla birlikte yaşamaya başladığını ileri sürerek davalıdan manevi tazminat talep etmektedir. Manevi tazminat talebi, boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle değil, boşanmadan bağımsız olarak ileri sürüldüğüne göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine değil, aile hukukunun dışında haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk hükümlerine dayanmaktadır....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Manevi Tazminat Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evlilik birliğinin devamı sırasında boşanma davası bulunmadan gerçekleşen kişilik haklarına saldırı sebebiyle manevi tazminat isteğine ilişkindir. Davacı, davalı eşinin evlilik birliği sona ermeden sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğini ileri sürerek davalıdan manevi tazminat talep etmektedir. Manevi tazminat talebi, boşanmaya sebep olan olaylar sebebiyle değil, boşanmadan bağımsız olarak ileri sürüldüğüne göre, Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesine değil, aile hukukunun dışında haksız eyleme ilişkin genel sorumluluk hükümlerine dayanmaktadır....

            VI-) DEĞERLENDİRME : Dava, kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat talebine ilişkindir. Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” hükmü ile hak arama hürriyetini teminat altına almıştır. Bu hak kapsamında olarak kişiler gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kişilik haklarını ihlal eden, kişilik haklarına saldırıda bulunanlara karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir. Keza, Anayasa’nın 12....

            Yargı kararının idare tarafından uygulanmaması nedeniyle açılan manevi tazminat davalarında, tazminata hükmedilebilmesi; yargı yerlerince verilen kararın idare tarafından uygulanmamasıyla birlikte ancak bir manevi zararın mevcut olması halinde mümkün olabilecektir. Manevi tazminat; kişinin manevi değerlerinde meydana gelen eksilme ile duyulan acı, üzüntü ve sarsıntının bir miktar parayla kısmen de olsa hafifletilmesini sağlamak amacına yönelik olup, bir manevi tatmin aracıdır. Manevi tazminatın bu niteliği dikkate alındığında, manevi tazminata hükmedilmesini gerektirecek zarar; ölüm, bedensel zarar ve kişilik haklarına saldırı hallerinde sözkonusu olabilecektir. Gerçek kişiler yanında, tüzel kişilerin de kişilik haklarına yönelik bir saldırı nedeniyle manevi zarara uğrayabilecekleri, bu tür zararların da tazmini gerektiği açıktır....

              Mahkemece, toplanan deliller ve tanık anlatımlarına göre, davalının davacıyı evlenme vaadiyle kandırdığı ve bir çocuk dünyaya getirdiği, bu durumun kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne, maddi tazminat isteminin de ispatlanamadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacı ile davalının 2005 yılında tanıştıkları, daha sonra ayrıldıkları, davalının bu süreçte evlendiği ve evli olduğu sırada davacı ile rızaya dayalı birliktelik yaşadığı, bu birlikteliğin sonucunda bir çocuğu dünyaya geldiği anlaşılmaktadır. Davacının, bu olaylar yaşandığı sırada ergin olduğu sabittir. Şu durumda, davacı ile davalının rızaya dayalı birliktelik yaşaması ve davacının da ergin (reşit) olması gözetildiğinde, davalının eylemi kişilik haklarına saldırı teşkil etmediğinden mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

                Bu itibarla davacı kadının bu yöne ilişkin karar düzeltme talebinin kabulü ile Dairemizin onama bozma ilamının manevi tazminat yönünden bozmaya ilişkin 2. bendinin kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı erkeğin bozma sebebine göre inceleme dışı kalan manevi tazminatın miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Boşanmada manevi tazminatın amacı, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan tarafın, bozulan ruhsal dengesini telafi etmek, manevi değerlerindeki eksilmeyi karşılamaktır. Onun için, kişilik haklarını ihlal eden fiille, tazminat miktarı arasında makul bir oranın bulunması gerekir. Bir tarafın zenginleşmesine yol açacak sonuçlar doğurur miktarda manevi tazminat takdiri, müesseseyi amacından saptırır....

                  Davacı, avukat olarak görev yaptığını ve bir dava dosyasına sunulan ihtarnamede bir takım usulsüzlükler tespit etmesi üzerine noter olan davalı ve diğer sorumlulular hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, soruşturma kapsamında savcılık tarafından noterden ilgili belge asıllarının istendiğini, davalının savcılık yazısına cevap verirken kendisi hakkında kullanmış olduğu ifadelerin kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı, olayla ilgili ceza davasının sonucunun beklenmesi ve davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı tarafından kullanılan ifadelerin davacının kişilik haklarına saldırı oluşturduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verilmiştir. Türk Borçlar Kanunu’nun 58. maddesi (818 sayılı BK 49. maddesi) hükmüne göre kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminata hükmedilmesini isteyebilir....

                    UYAP Entegrasyonu