Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARŞI OY YAZISI Dava; kişilik haklarına saldırı nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, taraf vekillerinin temyizi üzerine dairemiz çoğunluğu tarafından onanmıştır. Dosya kapsamı ve mahkeme kararının gerekçesinde belirtilen olayın gelişimi ile davalı tarafça sarfedilen sözlerin icapsız olduğu kabul edilebilir olmakla birlikte, bu ifadeler düşünce açıklaması niteliğinde olup kişilik haklarına saldırı oluşturmaz. Bu nedenle davanın reddi gerektiği düşüncesiyle dairemiz çoğunluğunun onama kararına katılmıyorum. 22/02/2013 KARŞI OY YAZISI Dava; kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne dair karar taraflarca temyiz edilmiştir. Dairemiz değerli çoğunluğunun onama kararına aşağıda göstereceğim sebeplerle iştirak edemiyorum....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, kişilik hakkına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 4.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 24.03.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davalılarca İstanbul CBS'ye verilen şikayet dilekçesi ile davacı hakkında suç isnadında bulunmasının kişilik haklarını ihlal etmesine rağmen mahkemece davanın reddine dair kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İnceleme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun(HMK) 355. maddesi gereğince istinaf dilekçelerinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır. Dava; Haksız şikayet sebebine dayalı manevi tazminat davasıdır. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....

      Manevi tazminata karar verilebilmesi için Türk Borçlar Kanunu (TBK)’nun 58. maddesindeki koşulların oluşması gerekir. Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevitazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar; kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişanın bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK 158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (TBK 56) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (TBK’nın 58). Bunlardan TMK’nın 24 ile TBK’nın 58. maddeleri daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin yollama yaptığı durumlarda, ilgili hükümler (örneğin, TMK 26, 174, 287 gibi), bunların dışında ise TBK’nın 58. maddesi uygulanır....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE Dava kişilik haklarına saldırı nedeni ile tazminat istemini konu almaktadır. 6100 sayılı Yasanın 355.maddesi uyarınca, ileri sürülen istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere ve fakat kamu düzenine ilişkin hususlarda re'sen tekmil dosya kapsamı birlikte incelenip değerlendirilmekle, Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil, onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan, acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek bazı olguları özel olarak düzenlemiştir....

        in diğer temyiz itirazlarına gelince; Asıl dava ve karşı dava kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece asıl ve karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. Asıl davada davacı, resmi nikahlı eşinin davalı ile kendisini aldattığını belirterek, karşı davada ise davacı, kendine ait gizli çekilmiş özel görüntülerinin adli ve idari mercilere verildiğini, basına yansıdığını ileri sürerek kişilik haklarının ihlaline dayalı manevi tazminat talep etmişlerdir. Şikayet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır....

          Aksi halde şikayetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır. Somut olayda; davacı hakkında nitelikli cinsel saldırı ve şantaj suçlarından kamu davası açılmış olduğuna göre, davalıların şikayetçi olmasında ciddi emare bulunduğu anlaşılmaktadır. Ceza mahkemesince yapılan yargılama sonucunda davacı hakkında beraat kararı verilmesi şikayetin haksız olduğunu göstermez. Şu durumda; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, şikayetin kişilik haklarına saldırı olduğundan bahisle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 09/05/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Televizyonunda yayınlanan “Söz Sende” programında yaptığı konuşmalarla davacının kişilik hakkına saldırıda bulunduğu iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu beyanların geçtiği panelde ve yayında davalı, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halk oyuna sunulması sonucundaki “evet” ve “hayır” oylarının değerlendirilmesi bağlamında bazı sözler sarf etmiş ve nitelendirmelerde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi manevi tazminat talebini kısmen kabul etmiştir. Dairemizin sayın çoğunluğunca, tazminat yaptırımı yerine Borçlar Kanunu'nun 49/3. maddesinde sözü edilen diğer yaptırımlardan tecavüzün kınanmasına dair kararla yetinilmesi gerekirken tazminat yaptırımı yoluna gidilmesi usul ve yasaya aykırı bulunarak yerel mahkeme kararı bozulmuştur....

              (M) (M) KARŞI OY YAZISI Dava, davalının 18 Eylül 2010 tarihinde ....Şubesi tarafından düzenlenen “Türkiye Nereye Gidiyor” konulu panelde ve 20 Eylül 2010 tarihinde Habertürk Televizyonunda yayınlanan “Söz Sende” programında yaptığı konuşmalarla davacının kişilik hakkına saldırıda bulunduğu iddiasıyla manevi tazminat istemine ilişkindir. Davaya konu beyanların geçtiği panelde ve yayında davalı, 12 Eylül 2010 tarihinde yapılan Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halk oyuna sunulması sonucundaki “evet” ve “hayır” oylarının değerlendirilmesi bağlamında bazı sözler sarf etmiş ve nitelendirmelerde bulunmuştur. İlk derece mahkemesi manevi tazminat talebini kısmen kabul etmiştir....

                KARŞI OY YAZISI Dava, evli olduğunu bildiği halde onunla duygusal ve cinsel ilişkiye girmek suretiyle kişilik haklarına saldırı iddiasına dayalı manevi tazminat davasıdır. Eşler evlenmekle birbirlerine karşı cinsel anlamda sadakat yükümlülüğü altına girerler. (MK.185/III) Bu yükümlülüğün ihlali halinde diğer eş TMK 161 maddesine dayalı olarak zina nedenine dayalı boşanma davası açar ve bu davada MK 174/2 maddesinde düzenlenen manevi tazminat isteminde bulunabilir. Böyle bir boşanma davası açarak eşinden tazminat alan kişinin manevi zararı karşılanmış demektir. Boşanma davası açmayan eş, sadakat yükümlülüğüne uymayan eşi affetmiş demektir. Affeden eş manevi tazminat isteminde bulunamaz. Diğer yandan boşanma davası açmakla birlikte hangi sebeple olursa olsun eşinden bu nedenle manevi tazminat istemeyen eşin durumuda aynıdır....

                  UYAP Entegrasyonu