Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 19/03/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 18/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

    a velayeten kendi adına asaleten ... vekilleri ...Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... vd aleyhine 13/11/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine ve davalı-karşı davacılar ... vd vekilleri Avukat ... tarafından davacı-karşı davalılar ... vd aleyhine 04/12/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ve karşı dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

      Davalı, taraflar arasında görülen boşanma davasında aynı nedenle tazminat istendiğini, ancak bu talebin reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, aynı eylem nedeniyle yeniden tazminat istenemeyeceğini savunmuştur. Mehkemece, davacının boşanma davasında aynı eylem nedeni ile manevi tazminat talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda bu talebinin reddine karar verildiği, eldeki davada manevi tazminat istemine konu edilen olayın aynı olduğu, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince aynı eylem nedeniyle farklı bir yasal düzenleme niteliğindeki Borçlar Yasası'nın 41 ve devamı maddeleri gereğince yeniden manevi tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalının davacıyı kasten yaraladığı ve bu eylem nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu görülmektedir....

        YEREL MAHKEME KARARI: Denizli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/893 Esas, 2021/53 Karar sayılı 02/02/2021 tarihli kararı ile; "davacının maddi tazminat davasının kabulü ile, toplam 219.105,45- TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi olan 12.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kabulü ile, toplam 40.000,00- TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi olan 12.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20,000,00- TL'sinin davalı Veli Çakmak'tan, 20.000,00- TL'sinin ise davalı T4 alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verilmiştir....

        Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/1-2. maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi; zarar görenin haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Dava konusu haksız eylem tarihi ile davanın açıldığı tarihler birlikte gözetildiğinde eylem tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’ndaki 1 yıllık zamanaşımı süresi ile, Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır....

          Davalı ... vekili, maddi ve manevi tazminat taleplerinin fahiş olduğunu savunmuştur. İhbar olunan ... Sigorta A.Ş vekili, müvekkil şirketin aleyhine hüküm kurulmamasını talep etmiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davalı ... ve ... hakkında açılan maddi ve manevi tazminat taleplerinin kazada kusurları bulunmadığından reddine, maddi tazminat talebinin ıslah edilen hali ile kabulü ile 39.931,02 TL maddi tazminatın 5.000,00 TL'sine dava tarihinden itibaren, 34.931,02 TL'sine ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsiline; manavi tazminat davasının kısmen kabulüne, 7.000,00 TL manevi tazminatın davalı ...'dan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

            KARŞI OY YAZISI Dava haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacılar evlerinin davalı ... tarafından haksız olarak yıkılması nedeniyle oluşan maddi ve manevi zararlarının tazminini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya kapsamından yıkıma dayanak yapılan mahkeme kararında davalı ... taraf değildir. Bu nedenle söz konusu mahkeme kararının belediye açısından bağlayıcılığı yoktur. İdarenin yıkım faaliyetinin idari bir işleme dayanmadığı da anlaşılmaktadır. Ortada idari bir eylem bulunmaktadır. Anayasanın 125/1. maddesine göre idarenin her türlü eylem ve işleme karşı yargı yolu açıktır. 2577 sayılı İdari Yargılama Usul Kanunu'nun 2. maddesinde idari dava türleri arasında sayılan tam yargı davaları idari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan zarara uğrayanlar tarafından açılan davalardır....

              Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir....

                Somut olayda davacı vekilince ... ve ... için 10.000,00’er TL manevi tazminat, ... için 5.000,00TL manevi tazminat, ... için 5.000,00TL manevi tazminat, ... için 5.000,00TL manevi tazminatın davalı ...'dan tahsili talep edilmiş, mahkemece, ... için 5.000,00TL, davacı ... için 5.000,00TL, davacılar ... , ... ve ... için 2.500,00’er TL olmak üzere toplam 17.500,00TL manevi tazminata karar verilmiştir. Yukarıda belirtilen hususlar dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın bir miktar düşük olduğu görülmüş ve hakkaniyete uygun bir manevi tazminata hükmedilmek üzere kararın bozulması gerekmiştir....

                  Davacı, davalının evine zorla girerek kendisini darp ettiği ve korku yaşamasına neden olduğu gerekçesiyle, uğradığı manevi zararın davalıdan tazminini talep etmiştir. Davalı, davacının kavga sırasında kazara yere düştüğünü, kendisinin bir kasıt ya da kusuru olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur. Mahkemece açılan davanın kısmen kabulü ile kabul edilen tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dava, haksız eylem nedenine dayalı tazminat istemine ilişkin olup faiz başlangıç tarihi haksız eylem tarihi olmalıdır. Davacı vekili dava dilekçesinde tazminat talebinde bulunurken olay tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline yönelik olarak da talepte bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu