WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, taraflar arasında görülen boşanma davasında da aynı nedenden tazminat istendiğini ve hüküm altına alındığını, dosyanın Yargıtay'da olduğunu aynı konuda derdest dava bulunduğunu savunmuştur. Yerel mehkeme, maddi tazminat istemini feragat nedeniyle ret, manevi tazminat istemini kısmen kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalı kocanın davacı karısını tahrik altında basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve uzuv tatili oluşturacak biçimde yaraladığı bu eylem nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu, davalının davacı aleyhine açtığı boşanma davasında davacının aynı eylem nedeniyle manevi tazminat istediği ve kısmen hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Şu durumda dava konusu tazminatın TMK 174. maddesi gereğince boşanmaya sebep olan olaylardan kaynaklandığı, davalının bu kusurlu eylemi nedeniyle boşanma davasında manevi tazminata hükmolunduğu eldeki davada ise mükerrer olarak tazminata hükmolunduğu sonucuna varılmaktadır....

    tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 29/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, apartman görevlisi olduğunu, davalıların apartmana taşınması ile süregelen hakaret ve suçlamalarına maruz kaldığını, hakkında asılsız şikayetlerde bulunduklarını, davalılardan ... ve ...'ın hakaret ettiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat. Dava Tarihi : 05/10/2015 Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddiyle, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle edilerek 260.000.00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının maddi tazminat talebini reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4....

        Dava konusu haksız eylem 13/02/2012 tarihinde meydana gelmiş olup, o tarihte yürülükte olan Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi "cismanı zarara uğrayan kimseye özel hak ve şartların takdir edilmek sureyitle manevi tazminata hükmedileceğini" düzenleme altına almıştır. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürülüğe giren Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde ise "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." hükmü getirilmiştir....

          Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 19/03/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin reddine, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 18/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2-Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; a-Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir....

            YEREL MAHKEME KARARI: Denizli 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2018/893 Esas, 2021/53 Karar sayılı 02/02/2021 tarihli kararı ile; "davacının maddi tazminat davasının kabulü ile, toplam 219.105,45- TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi olan 12.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davacının manevi tazminat davasının kabulü ile, toplam 40.000,00- TL manevi tazminatın haksız eylem tarihi olan 12.02.2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 20,000,00- TL'sinin davalı Veli Çakmak'tan, 20.000,00- TL'sinin ise davalı T4 alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verilmiştir....

            a velayeten kendi adına asaleten ... vekilleri ...Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacılar ... vd aleyhine 13/11/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine ve davalı-karşı davacılar ... vd vekilleri Avukat ... tarafından davacı-karşı davalılar ... vd aleyhine 04/12/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 20/12/2012 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava ve karşı dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir....

              Nitekim, kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 56.maddesi ile bu konu yeniden düzenlenmiş olunup özetle "ağır bedensel zarar yada ölüm halinde zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar para ödenmesine karar verilebilineceği"hükmü getirilmiştir....

                Davalı, taraflar arasında görülen boşanma davasında aynı nedenle tazminat istendiğini, ancak bu talebin reddedildiğini ve kararın kesinleştiğini, aynı eylem nedeniyle yeniden tazminat istenemeyeceğini savunmuştur. Mehkemece, davacının boşanma davasında aynı eylem nedeni ile manevi tazminat talep ettiği, yapılan yargılama sonucunda bu talebinin reddine karar verildiği, eldeki davada manevi tazminat istemine konu edilen olayın aynı olduğu, manevi tazminatın bölünmezliği ilkesi gereğince aynı eylem nedeniyle farklı bir yasal düzenleme niteliğindeki Borçlar Yasası'nın 41 ve devamı maddeleri gereğince yeniden manevi tazminat istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalının davacıyı kasten yaraladığı ve bu eylem nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu görülmektedir....

                  Dava, haksız eylem nedeni ile uğranılan zararın ödetilmesi istemine ilişkin olduğuna göre zamanaşımı süresinin belirlenmesinde olay tarihinde yürürlükte bulunan 818 sayılı BK’nın 60/1-2. maddelerinin uygulanması gereklidir. Buna göre zamanaşımı süresi; zarar görenin haksız eylem ve failini öğrendiği tarihten itibaren 1 yıl, her halükarda zarar veren eylemin gerçekleşmesinden itibaren 10 yıldır. Eğer fiil ceza kanunları uyarınca daha uzun zamanaşımı süresi bulunan cezayı gerektiren bir eylemden doğmuş ise ceza zamanaşımı süresi uygulanır. Dava konusu haksız eylem tarihi ile davanın açıldığı tarihler birlikte gözetildiğinde eylem tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu’ndaki 1 yıllık zamanaşımı süresi ile, Türk Ceza Kanunu’nda öngörülen zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu