Eylem nedeniyle manevi olarak zarara uğranıldığı iddia edildiğine ve davalı eyleminin davacının kişilik hakkına saldırı niteliğinde bulunduğu kabul gördüğüne göre manevi tazminatın koşulları oluşmuş olup davacı yararına somut olayın özelliğine göre manevi tazminat takdir edilmek gerekirken davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bir kimseye ırz ve namusuna yönelik olarak küfür edilmesi nedeniyle kişide manevi bir zarar oluşmaması, köy çeşmesinde başkalarının duyacağı biçimde gerçekleşen eylem nedeniyle küçük düşmemesi başkalarına olayı açıklamak zorunda bırakılmak ve şüpheli bakışların odağı haline gelmek nedeniyle acı ve elem duymaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Bu durumda kendi içinde tutarsız gerekçeye dayalı kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 21/02/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
./... esas sayılı dosyasında; Asıl davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 21/11/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi ve birleşen davada davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 24/06/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen 10/03/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekilince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Asıl ve birleşen dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 25/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 22/10/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin eşi ile davalı arasında evlilik birliği devam ederken birliktelik yaşandığını ve davalının müvekkiline hakaret ettiğini belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir....
Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Somut olayda, davalı tarafından davacı hakkında sadece haksız dava takibi yapılması davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Ayrıca manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez. Bu halde Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının talebinin haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile aralarında sağlık hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyi süresi bitmeden haksız yere feshettiğini belirterek haksız fesihten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle, aralarındaki sözleşmenin kendisine gerekçesiz fesih hakkı tanıdığını belirterek haksız fesih olmadığından davanın reddini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 09/06/2014 Tarih 2010/626 Esas ve 2014/151 Karar sayılı karar ile maddi tazminatın kısmen kabulüne, manevi tazminatın reddine karar verilmiştir....
Manevi tazminat, kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedeniyle, saldırının oluşturduğu zarardan doğan etkilerin, maddi bir karşılık ödetilmek suretiyle bertaraf edilmesini ve zarar görenin manevi yönden tatmin edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminatın amacı, zarara uğrayanda manevi huzurun gerçekleşmesini temin etmektir. Manevi tazminatın belirtilen bu özellikleri dikkate alındığında, zarar görenin davranışlarının manevi zarara yol açan haksız eylemin gerçekleşmesine olan etkisinin, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde rol oynayabileceği (tazminat talep hakkını tamamen ortadan kaldırmayacağı) açık olup, davacının kendi davranışlarının, iddia edilen zararın oluşumunda başlıca etken olduğuna ilişkin gerekçe yerinde olmamıştır. Diğer yandan; haksız fiil nedenine dayanan manevi tazminat istemi bakımından, haksız eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Uygun illiyet bağının bulunmadığı durumda, eylemin haksızlığı, tazmin borcunu doğurmaz....
Davaya konu haksız eylem, davalıların alt yapı ve kaldırım çalışmaları sırasında davacının evinin zarar görmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK.’nun 49. maddesi ve gerekse MK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği ön görülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi'nin 2021/281 Esas 2021/402 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; Davanın Kat Mülkiyetinden kaynaklı 7800 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat istediğine ilişkin olduğu yönünde yapılan belirleme ile, davacının manevi tazminat isteğine yönelik taleplerinin Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmasından kaynaklanmadığı belirtilerek, manevi tazminat istemi de malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan davanın bu niteliğine göre davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğu ve yargı yeri olarak Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin belirlendiği görülmüştür....