Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 13/05/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23/03/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    O halde, mahkemece; davacılardan her biri için istenen manevi tazminat miktarının ne olduğu davacı taraftan sorulup saptanmadan manevi tazminat istemleri hakkında karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Borçlar Kanununun 47. maddesine göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan kişiye aittir. Yansıma yoluyla aynı eylem nedeniyle manevi üzüntü duyanlar manevi tazminat isteyemezler. Hal böyle olunca doğrudan doğruya cismani zarara maruz kalan yalnızca maddi sağlık bütünlüğü ihlal edilen kişi ile sınırlı olup olmadığının tartışılması gerekir. Cismani zarar kavramına (B.K. 46 ve 47) ruhsal bütünlüğün ihlali, sinir bozukluğu veya hastalığı gibi hallerin girdiği bu maddelerde sadece maddi sağlık bütünlüğünün değil ruhsal ve sinirsel bütünlüğünde korunduğu doktrinde ve Yargıtay kararlarında kabul edilmektedir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 20/11/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalılardan ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden esastan reddine dair verilen 24/11/2015 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalılardan ... yönünden davanın kısmen kabulüne, diğer davalı yönünden reddine karar verilmiş, hüküm; davacı vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, müvekkilinin ......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 03/06/2011 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeni ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacı ...'...

          Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice-i Kanaat; Davacı ile davalı arasında hizmet ilişkisinden kaynaklı işveren-işçi ilişkisi bulunmaktayken davalının geri dönüşü yüksek riskli olduğu halde bazı 3. kişilere usulsüz olarak kredi kullandırdığı ve bu kredilerin geri dönüşünün sağlanamaması nedeniyle bankanın zarara uğradığı iddiasıyla hem maddi hem de manevi tazminat talep edilmektedir. Öncelikle ifade etmek gerekir ki, bir kimseden maddi tazminat talep edilebilmesi için ortada haksız bir eylem olmalı, bu haksız eylem hukuka aykırı olmalı, hukuka aykırı haksız eylem nedeniyle bir kimse zarara uğramalı ve zarar ile eylem arasında uygun hukuki illiyet bağının bulunması gerekmektedir. Maddi zarar doğrudan oluşabileceği gibi dolaylı yoldan da oluşabilir. Bu takdirde illiyet bağının irdelenmesi gerekir. Somut durum itibariyle, davalı davacı işveren banka bünyesindeyken bir takım krediler kullandırmıştır....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/11/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile aralarında, çocuklarının kavga etmesi nedeniyle önceye dayalı husumet bulunduğunu, olay tarihinde davalının sopa ile omuzuna ve başına vurmak suretiyle kendisini yaraladığını belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur....

            Tazminat hukuku ilkeleri gereğince, haksız eylemden kaynaklanan zararların ödetilmesi amacıyla açılan davalarda, istek halinde hükmedilecek tazminatlara olay gününden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Davacı dava dilekçesinde haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isteminde bulunmuştur. Mahkemece haksız eylem tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, faize hükmedilmemiş olması doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. c) Davacıların manevi tazminat istemi yönünden hükmedilen vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Davacılar ihtiyari dava arkadaşı olup, davada istemleri de ayrı ayrı olduğuna göre, davacılar yararına ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Şu halde mahkemece, davacılar yararına tek vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, kararın bu nedenle de bozulması gerekmiştir....

              Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; somut olay bakımından haksız eylem nedeniyle yaralanan davacı yararına takdir edilen manevi tazminat miktarının fazla olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Manevi tazminat isteminin temelinde, davalının haksız eylemi yatmaktadır. Bilindiği üzere, haksız eylemin unsurları; zarar, fiil ile zarar arasında illiyet bağı ve fiilin hukuka aykırı olmasından ibarettir. Öte yandan, mülga 818 sayılı Borçlar Kanununun 47. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56.) maddesinde düzenlenen manevi tazminatta kusurun gerekmediği, ancak takdirde etkili olabileceği, 22.6.1966 tarih ve 1966/7 Esas 1966/7 Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıkça vurgulanmıştır. Bu kararın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir....

                Davanın dayanağı olan eylem, haksız fiil niteliğinde olup haksız eylemlerde temerrüt olay tarihinde gerçekleştiğinden, olay tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Davacı, dava dilekçesinde hükmedilecek manevi tazminata, haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Dava, haksız eylem nedeni ile davalının sorumluluğuna ilişkin olup, faize haksız eylemin oluştuğu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Mahkemece hükmedilen manevi tazminata 14/01/2014 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Davacının da talebi dikkate alınarak davaya konu edilen haksız eylemin gerçekleştiği tarih olan 14/01/2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; hükmün, HUMK’un 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....

                  O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, özellikle, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olan davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmayışı, davacının kaza nedeniyle % 5,2 oranında sürekli maluliyete uğrayacak biçimde yaralanmış olması nedeniyle oluşan zararın ağırlığı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. 3-Davacı taraf, dava dilekçesinde, davaya konu ettiği manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan tazminat için, dava tarihinden itibaren faize karar verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu