"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 14/11/2014 gününde verilen dilekçe ile kasten yaralama eylemi nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 05/11/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı ile aralarında, çocuklarının kavga etmesi nedeniyle önceye dayalı husumet bulunduğunu, olay tarihinde davalının sopa ile omuzuna ve başına vurmak suretiyle kendisini yaraladığını belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur....
O halde mahkemece, meydana gelen trafik kazası sonucu davacının cismani zarara uğraması nedeniyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, özellikle, kazaya karışan araçlardan birinde yolcu olan davacının kazada hiçbir kusurunun bulunmayışı, davacının kaza nedeniyle % 5,2 oranında sürekli maluliyete uğrayacak biçimde yaralanmış olması nedeniyle oluşan zararın ağırlığı gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen, manevi tazminat isteminde bulunan davacı için hak ve nesafet kuralları çerçevesinde daha yüksek manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, somut olay ile bağdaşmayan, düşük miktarda manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir. 3-Davacı taraf, dava dilekçesinde, davaya konu ettiği manevi tazminat için olay tarihinden itibaren faize karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, hüküm altına alınan tazminat için, dava tarihinden itibaren faize karar verilmiştir....
Çiftçi yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı ... için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı pek az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir. 3-Dairemizce de benimsenen H.G.K’nun E:2010/4-77 E,2010/82 K sayılı kararında da belirtildiği üzere,BK 49. maddesinde “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir....
Çiftçi yönünden manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.Borçlar Kanunu’nun 47. maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi tazminat adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarının adalete uygun olması gerekir. Tazminatın amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmaktır. Somut olayda, tarafların kusur oranı, davacının yaralanma derecesi, tarafların ekonomik ve sosyal durumu, duyulan acı gibi nedenler dikkate alındığında, davacı ... için hükmedilen manevi tazminat miktarı, duyulan acıyı, çekilen sıkıntıyı hafifletebilecek düzeyde değildir. Hükmedilen manevi tazminat miktarı pek az olup daha üst düzeyde manevi tazminat takdiri gerekir. 3-Dairemizce de benimsenen H.G.K’nun E:2010/4-77 E,2010/82 K sayılı kararında da belirtildiği üzere,BK 49. maddesinde “Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir....
Davanın dayanağı olan eylem, haksız fiil niteliğinde olup haksız eylemlerde temerrüt olay tarihinde gerçekleştiğinden, olay tarihinden itibaren faiz talep edilebilir. Davacı, dava dilekçesinde hükmedilecek manevi tazminata, haksız fiil tarihinden itibaren faiz talep etmiştir. Dava, haksız eylem nedeni ile davalının sorumluluğuna ilişkin olup, faize haksız eylemin oluştuğu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekir. Mahkemece hükmedilen manevi tazminata 14/01/2014 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmiştir. Davacının da talebi dikkate alınarak davaya konu edilen haksız eylemin gerçekleştiği tarih olan 14/01/2011 tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekir. Karar, bu bakımdan yerinde görülmemiştir. Ancak, yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden; hükmün, HUMK’un 438. maddesi uyarınca düzeltilerek onanması gerekmiştir....
HAKSIZ EYLEM NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATZAMANAŞIMI 765 S. TÜRK CEZA KANUNU (MÜLGA) [ Madde 102 ] 818 S. BORÇLAR KANUNU [ Madde 60 ] "İçtihat Metni" Davacı Mustafa vekili tarafından, davalı Hacı Ali aleyhine 26.07.2007 gününde verilen dilekçe ile tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.06.2008 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde iste-nilmekle, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle kişilik haklanna saldırıdan dolayı manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece istemin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı tarafından temyiz olunmuştur....
Davacı, davalının kendisiyle evli olduğunu bildiği halde eşi ile birlikte olması, evlilik birliğinin bu eylem nedeniyle bozularak kişilik hakkına ağır saldırıda bulunulması nedeniyle manevi tazminat istemiştir. Davalı taraf, davanın zamanaşımına uğradığını, açılan boşanma davasında davacı eşinin bu nedenle manevi tazminatla sorumlu tutulduğunu, aynı eylem nedeniyle yeniden kendisinden manevi tazminat istenemeyeceğini, zira manevi tazminatın bölünmezliği ilkesine aykırılık teşkil edeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Yerel mahkeme, davacı ile eşi arasında görülen boşanma davasında eşin sadakatsizliği nedeniyle manevi tazminata hükmolunduğunu, davalı ve eşin ortak kusuru ile eylemin gerçekleştiğini, aralarında teselsül bulunduğunu, davacının manevi tazminatla ilgili alacağının tümünü eşinden istemekle manevi tazminatın tekliği ilkesi gereği artık davalıdan tazminat isteyemeyeceği gerekçesiyle davayı reddetmiştir....
Hukuk Dairesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 09/02/2017 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın maddi tazminat yönünden kabulüne, manevi tazminat yönünden kısmen kabul kısmen reddine dair verilen 21/03/2019 günlü karara karşı davalı vekilinin istinaf başvurusu üzerine yapılan incelemede; istinaf başvurusunun kabulü ile maddi tazminat isteminin kısmen, manevi tazminat isteminin kabulüne dair verilen 10/07/2019 günlü kararın Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak da davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne ve miktar itibariyle duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle HMK 355....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... .tarafından, davalı ... aleyhine 13/04/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 09/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Yerel mahkemece; zamanaşımı nedeniyle davanın reddine dair verilen karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Haksız eyleme dayalı tazminat istemleri, Borçlar Kanunu'nun 60/1. maddesi gereğince haksız fiil ve failinin öğrenilmesinden itibaren 1 yıl ve her halde 10 yıllık zamanaşımı süresine tabidir....
Bir başka anlatımla haksız bir eylemin tazminat borcu doğurabilmesi için kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil sonucunda zarar doğması, zarar ile fiil arasında da illiyet bağı bulunması gereklidir. Hukukumuzda gerçek zarar ilkesi geçerlidir. Zarar gören ancak haksız fiil nedeniyle uğradığı gerçek zararını haksız fiil sorumlusundan isteyebilir. Bir başka deyişle haksız fiil ile zarar arasında illiyet bağı yoksa bu kalem zarar istenemez. Dava konusu olayda, davalının davacıyı kasten basit tıbbi müdahale ile iyileşebilecek şekilde yaraladığı ve “seni gebertirim” diyerek tehdit ettiği sabittir. Ancak bu eylem nedeniyle şehir değiştirme ve yeni gidilen yerde maddi harcamalar yapılmasının davaya esas eylemle doğrudan bağlantısı ispatlanamadığından maddi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile maddi tazminat isteminin de kabulüne karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....