"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı-karşı davacı ... aleyhine 16/01/2012 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat; davalı-karşı davacı ... tarafından, karşı dava ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın ve karşı davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/07/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı-karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kişilik haklarına saldırı nedeni ile uğranılan manevi zararın ödetilmesi; karşı dava ise haksız eylem nedenine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, dava ve karşı davadaki istemlerin bir bölümü kabul edilmiş; karar, davalı-karşı davacı tarafından temyiz edilmiştir....
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair karar düzeltme nedenleri yerinde değildir.Ancak, haksız eylem sonucu yaralanma veya ölüm nedeniyle maddi tazminat istemiyle açılan davalarda, tazminatın denkleştirilmesi kuralı gereğince, haksız eylem sonucu gerçekleşen gerçek zarar belirlenerek ona hükmedilmesi gerekir. Böyle bir durumda gerçek zararın belirlenebilmesi için, haksız eylem sonucu zarara uğrayanın, bu olay nedeniyle elde ettiği kazanımlar hesaplanan tazminat tutarından indirilmelidir. İndirilmesi gereken kazanımlar arasında, özel yasaları gereği haksız eylem sorumlularına rücu edilebilecek ödemeler bulunup bulunmadığı mahkemece re'sen araştırılmalı, böyle bir ödemenin bulunduğu belirlendiği takdirde tazminat tutarından bu miktar indirilmelidir.Somut olayda; mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre, davacı ...'...
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/04/2013 NUMARASI : 2012/92-2013/119 Davacı Perihan vekili Avukat Kamil tarafından, davalı Hüseyin aleyhine 02/03/2012 gününde verilen dilekçe ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; husumet yönünden davanın reddine dair verilen 02/04/2013 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece husumet yönünden dava reddedilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, ameliyat için yattığı hastanede doktor olan davalının kendisini muayene etmek bahanesi ile odasına götürerek cinsel saldırıda bulunduğunu belirtmiş, bu eylem nedeniyle uğramış olduğu maddi ve manevi zararının giderilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 04/09/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine dair verilen 09/07/2020 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü....
Bölge adliye mahkemesi ilgili dairesince, ilk derece mahkemesince talebin yanlış değerlendirilerek davacının, davalının kendisine hakarette bulunduğu ve müştekisinin davacı, şüphelisinin davalı olduğu soruşturma dosyası içeriğine göre sanki davada haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat talep ediliyormuş gibi şikayet için yeterli emare bulunduğu, bu nedenle davanın reddi gerektiği yönündeki gerekçenin dosya içeriğine uygun olmadığı, manevi tazminat talebinin manevi tazminatı gerektirecek bir haksız fiilin varlığının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği ancak sonuç itibari ile ilk derece mahkemesinin manevi tazminat isteminin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar ... ve ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 12/03/2015 gününde verilen dilekçe ile cinsel taciz nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; manevi tazminat talebinin reddine dair verilen 18/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava; haksız eylem nedeniyle uğranılan manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin tümden reddine karar verilmiş; hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Öyleyse, bir kişinin cismani zarara uğraması sonucunda, onun (ana, baba, karı, koca ve çocuklar gibi) çok yakınlarından birinin de aynı eylem nedeniyle ruhsal ve sinirsel sağlık bütünlüğünün ağır şekilde bozulmuşsa onlarında manevi tazminat isteyebilecekleri kabul edilmelidir. Bu durumda olanların zararları ile haksız eylem arasında uygun illiyet bağı mevcut olduğundan, yansıma yoluyla değil, doğrudan zarara maruz kalma söz konusudur. Kaza sonucu ağır yaralanan ve 2 kez ameliyata rağmen iyileşmeyen çocuklarının durumu sebebiyle ruhsal bütünlüğü bozulan anne ve babanın (H.G.K. 26.4.1995 gün ve 1995/11-122, 1995/430) ve haksız eylem sonucu ağır yaralanan ve iktidarsız kalan kocanın karısının manevi tazminat isteyebileceklerine (H.G.K. 23.9.1987 gün ve 1987/9-183 1987/655) ilişkin Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararları aynı esaslara dayanmaktadır. Somut olayda, olay tarihinde 15 yaşında olan, geçirdiği iş kazası sonucu sol el 1,2,3,4....
A.. aleyhine 14/03/2013 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 10/01/2014 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalının kiracısı bulunduğunu, kira borcunu ödemediği gerekçesiyle davalının haksız bir şekilde, evine giden su borusunu keserek götürdüğünü, davalının, kişilerin huzur ve sükununu bozma suçundan cezalandırıldığını, davalının haksız eylemi nedeniyle üzüntü yaşadığını belirterek uğradığı manevi zararın tazminini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Şti. aleyhine 18/12/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davalı ... yönünden yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine, diğer davalı yönünden davanın kısmen kabulüne dair verilen 20/01/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız eylem nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davalı ... yönünden yargı yolu nedeniyle davanın usulden reddine, diğer davalı şirket yönünden maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ile davalı şirket vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Somut olayda davacı, davalı ... tarafından imzası taklit edilerek sahte senet düzenlenmesi, bu senedin diğer davalıya ciro edilerek icra takibine konulması ve dava konusu taşınmazının icra kanalıyla satışına neden olunması nedeniyle manevi tazminat isteminde bulunmuştur. Tazminata konu edilen eylem haksız olmakla birlikte, kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir ve manevi tazminatı gerektirmez. BK'nın 49. maddesindeki (TBK'nın 58. maddesindeki) koşullar oluşmadığından manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kısmen kabulüne hükmedilmesi, usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....