Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 15/07/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklı manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26/01/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylemden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir....

    Davaya konu haksız eylem, davalıların alt yapı ve kaldırım çalışmaları sırasında davacının evinin zarar görmesi şeklinde gerçekleşmiştir. Kural olarak, mala verilen zararlar nedeniyle manevi tazminat istenilemez. Gerek BK.’nun 49. maddesi ve gerekse MK.’nun 24. maddesinde, kişilik haklarının zarara uğratılması durumunda manevi tazminat istenilebileceği ön görülmüştür. Bu düzenlemeler, mal varlığına ilişkin zararları içermez. Şüphesiz, mal varlığına yönelik eylemler de, kişiyi az veya çok üzüntüye düşürebilir. Ancak, böyle bir nedenden kaynaklanan ihlaller, manevi tazminat yolu ile giderim kapsamında düşünülemez. Mahkemece, manevi tazminat isteminin reddi yerine; kısmen kabulüne karar verilmiş olması doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir....

      Manevi tazminat, kişilik haklarına yapılan haksız saldırı nedeniyle, saldırının oluşturduğu zarardan doğan etkilerin, maddi bir karşılık ödetilmek suretiyle bertaraf edilmesini ve zarar görenin manevi yönden tatmin edilmesini amaçlamaktadır. Manevi tazminatın amacı, zarara uğrayanda manevi huzurun gerçekleşmesini temin etmektir. Manevi tazminatın belirtilen bu özellikleri dikkate alındığında, zarar görenin davranışlarının manevi zarara yol açan haksız eylemin gerçekleşmesine olan etkisinin, ancak tazminat miktarının belirlenmesinde rol oynayabileceği (tazminat talep hakkını tamamen ortadan kaldırmayacağı) açık olup, davacının kendi davranışlarının, iddia edilen zararın oluşumunda başlıca etken olduğuna ilişkin gerekçe yerinde olmamıştır. Diğer yandan; haksız fiil nedenine dayanan manevi tazminat istemi bakımından, haksız eylem ile zarar arasında illiyet bağının bulunması gerekir. Uygun illiyet bağının bulunmadığı durumda, eylemin haksızlığı, tazmin borcunu doğurmaz....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat davasının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hüküm süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, hizmet sözleşmesinden kaynaklanan tazminat davasıdır. Davacı dava dilekçesinde özetle, davalı ile aralarında sağlık hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, davalının sözleşmeyi süresi bitmeden haksız yere feshettiğini belirterek haksız fesihten kaynaklanan maddi ve manevi tazminat talep ve dava etmiştir. Davalı cevap dilekçesinde özetle, aralarındaki sözleşmenin kendisine gerekçesiz fesih hakkı tanıdığını belirterek haksız fesih olmadığından davanın reddini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, 09/06/2014 Tarih 2010/626 Esas ve 2014/151 Karar sayılı karar ile maddi tazminatın kısmen kabulüne, manevi tazminatın reddine karar verilmiştir....

          Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir. Somut olayda, davalı tarafından davacı hakkında sadece haksız dava takibi yapılması davacının iç huzurunu bozacak nitelikte bir olgu değildir. Ayrıca manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez. Bu halde Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller neticesinde davacının talebinin haksız icra takibi nedeniyle manevi tazminat talebine ilişkin olduğu, manevi tazminat koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davalının bu haksız eylemi kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bir eylem olarak da kabul edilemez....

          Davalı, taraflar arasında görülen boşanma davasında da aynı nedenden tazminat istendiğini ve hüküm altına alındığını, dosyanın Yargıtay'da olduğunu aynı konuda derdest dava bulunduğunu savunmuştur. Yerel mehkeme, maddi tazminat istemini feragat nedeniyle ret, manevi tazminat istemini kısmen kabul etmiştir. Dosyadaki belgelerden, davalı kocanın davacı karısını tahrik altında basit tıbbi müdahale ile giderilemez ve uzuv tatili oluşturacak biçimde yaraladığı bu eylem nedeniyle ceza mahkemesinde mahkum olduğu, davalının davacı aleyhine açtığı boşanma davasında davacının aynı eylem nedeniyle manevi tazminat istediği ve kısmen hüküm altına alındığı anlaşılmaktadır. Şu durumda dava konusu tazminatın TMK 174. maddesi gereğince boşanmaya sebep olan olaylardan kaynaklandığı, davalının bu kusurlu eylemi nedeniyle boşanma davasında manevi tazminata hükmolunduğu eldeki davada ise mükerrer olarak tazminata hükmolunduğu sonucuna varılmaktadır....

            Hukuk Dairesi'nin 2021/281 Esas 2021/402 Karar sayılı ilamı incelendiğinde; Davanın Kat Mülkiyetinden kaynaklı 7800 TL maddi, 20.000,00 TL manevi tazminat istediğine ilişkin olduğu yönünde yapılan belirleme ile, davacının manevi tazminat isteğine yönelik taleplerinin Kat Mülkiyeti Kanunu uygulanmasından kaynaklanmadığı belirtilerek, manevi tazminat istemi de malvarlığı haklarına ilişkin olduğundan davanın bu niteliğine göre davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemesinde olduğu ve yargı yeri olarak Fatsa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin belirlendiği görülmüştür....

            tarafından, davalılar ... ve diğerleri aleyhine 29/05/2012 gününde verilen dilekçe ile haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 30/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, haksız şikayet ve haksız eylem nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, apartman görevlisi olduğunu, davalıların apartmana taşınması ile süregelen hakaret ve suçlamalarına maruz kaldığını, hakkında asılsız şikayetlerde bulunduklarını, davalılardan ... ve ...'ın hakaret ettiğini belirterek uğradığı manevi zararın giderilmesini istemiştir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat. Dava Tarihi : 05/10/2015 Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddiyle, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüyle edilerek 260.000.00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının maddi tazminat talebini reddine, manevi tazminat talebinin ise kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat talebinin dayanağı olan İstanbul Anadolu 4....

                Dava konusu haksız eylem 13/02/2012 tarihinde meydana gelmiş olup, o tarihte yürülükte olan Borçlar Kanunu'nun 47. maddesi "cismanı zarara uğrayan kimseye özel hak ve şartların takdir edilmek sureyitle manevi tazminata hükmedileceğini" düzenleme altına almıştır. 1 Temmuz 2012 tarihinde yürülüğe giren Türk Borçlar Kanunu'nun 56. maddesinde ise "Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir." hükmü getirilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu