Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere manevi tazminat kişinin kişilik haklarının ihlali, bu kapsamda huzur, güvenlik, sağlık ve benzeri haklarının saldırıya uğraması halinde miktarının, kapsamının ve koşullarının hakimin takdirine bağlı olarak belirlendiği bir tazminat türü olup, tazminat yükümlüsünün tutum ve davranışları olayın özelliği, kusurun varlığı, niteliği, ekonomik, sosyal çevre ve benzeri pek çok subjektif etkene göre belirlenen bir tazminat türü olup, maddi tazminat gibi miktarı objektif koşullara göre belirlenecek bir tazminat türü değildir. Bu nedenlerle alacağın muaccel olması yanında, ihtiyati hacze esas belirli bir miktar olması koşulu sağlanamamaktadır. Bu nedenlerle manevi tazminat talebi yönünden ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı yerinde görülmüştür....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Dava Tarihi : 02/03/2016 Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 26,87 TL maddi, 300,00 TL manevi tazminatın serbest bırakma tarihi olan 04/05/2007 tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, "Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat" olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....

      Taraflar arasında görülen iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat dosyasının incelenmesinde, mahkemece 26/05/2022 tarih ve2021/408 Esas sayılı ara karar ile Davacının manevi tazminata yönelik ihtiyati haciz talebinin reddine; maddi tazminat talebine yönelik İhtiyati Haciz talebinin ise kabulü ile; maddi tazminata yönelik dava değeri (1.000,00 TL ) ile sınırlı olmak üzere ve bu değeri aşmamak üzere, davalının taşınır/taşınmaz malları üzerine İhtiyati Haciz konulmasına, ihtiyati haciz miktarının azlığı nedeni ile bu aşamada teminat yatırılmasına yer olmadığına karar verildiği anlaşılmıştır. Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz İİK'nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. İİK'nun 257. maddesinde “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....

      Davacı vekili 28.09.2015 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; "müvekkilinin 14.02.2010 tarihinde gözlem altına alındığını, 18.02.2010 tarihinde tutuklandığını, 21.06.2012 tarihinde tahliye edildiğini, yargılama neticesinde beraat ettiğini belirterek haksız koruma tedbiri nedeniyle 30.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın yakalama/tutuklama tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini" talep etmiştir. 2. Davalı vekili 26.10.2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; "davanın süresinde açılıp açılmadığının araştırılması gerektiğini, tazminat yasal koşullarının oluşmadığını, istenilen tazminat miktarlarının yüksek olduğunu, talep edilen faiz başlangıç tarihinin yanlış olduğunu, davanın ihbarını ve açılan davanın reddi gerektiğini" beyan etmiştir. 3. Mersin 6....

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Ek Karar Tarihi : 31/07/2015 Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Dava tarihi : 06/02/2015 Hüküm : Maddi tazminat talebinin reddi, manevi tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 150,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine ve bu hükme yönelik davacı vekilinin temyiz talebinin reddine dair ek karar Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm ve temyiz talebinin reddine ilişkin ek karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar ve ek karar başlıklarında dava türü olarak, "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine "CMK'nın 141. maddesi gereği tazminat talebi'', ek karar başlığından "dava tarihi" yerine "suç tarihi" ibarelerine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 572,76 TL maddi, 1.500,00 manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 23/03/2009 tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ‘’Maddi ve Manevi Tazminat’’ , dava tarihinin “09/02/2016” yerine “10/02/2016” ve karar tarihinin “03/05/2016” yerine”04/05/2016” olarak yazılması, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 26,79-TL maddi, 75,00-TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ''Gözaltı Sonrası Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat'' ibaresine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiş, nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, ceza infaz kurumunda fazladan kaldığı süre, olayın cereyan tarzı ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine...

              Davacının dava dilekçesinde koruma tedbiri nedeniyle çalışamamasından doğan zararlarına ilişkin tazminat talebi bulunmadığı anlaşılmakla, davacı vekilinin davacının çalışamaması nedeniyle uğradığı kazanç kaybının maddi tazminat olarak ödenmesi gerektiğine ilişkin temyiz istemi yerinde görülmemiştir. 3....

                İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....

                , hak ve nesafet ilkelerine uygun, makul bir miktar olarak tayin edildiği anlaşıldığından davacı vekilinin hükmedilen manevi tazminat miktarının yetersiz olduğuna yönelik temyiz sebebi de yerinde görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu