Madde Gerekçesi) Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. İhtiyati haczin hukuki niteliği gerek doktrin ve gerekse uygulamada tartışma konusudur. Yabancı doktrinde ihtiyati haczin; zamanından evvel yapılan peşin bir icra, bir muhafaza tedbiri, bir nevi ihtiyati haciz, yardımcı ve feri bir muhafaza tedbiri, cebri bir teminat, geçici bir emniyet tedbiri, geçici haciz olduğu belirtilmektedir. Yerli doktrinde de ihtiyati haczin; muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olduğu ifade edilmektedir. (Talih Uyar-İcra Hukukunda Haciz. Şubat 1983) Yargıtay ise içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir....
İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz iki ayrı koruma tedbiri olup amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir....
33.000-TL. manevi tazminatın davacının talebi doğrultusunda gözaltı tarihi olan 28.07.2016'dan itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir." denilmiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulüne 5000 TL manevi tazminatın davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; Davacının tazminat talebinin dayanağı olan İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/24550 sayılı soruşturma dosyası kapsamında 13/12/2012-25/02/2014 tarihleri arasında iletişimi dinlendiği, kayda alındığı ve teknik araçlarla izlenme tedbiri uygulandığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminde bulunduğu, koruma tedbirleri nedeniyle tazminat istemini düzenleyen CMK'nın 141/1. maddesi tazminat talep edilebilecek tedbir işlemleri arasında iletişimin kayda alınması ve teknik araçlarla...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbiri Nedeniyle Tazminat Hüküm : 1012,17 TL maddi, 1250 TL manevi tazminat,1100 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıpdavacıya verilmesi Tazminat talebinin kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin karar davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davanın 31/01/2008 tarihinde açılmış ve tutuklama tarihinin de 14/10/2007 olmasına göre, 5271 sayılı CMK’nın 142/7. maddesi gereğince kararın Cumhuriyet savcısının katılımı ile duruşmalı olarak verilmesi gerekirken yazılı şekilde dosya üzerinden karar verilmesi, Kanuna aykırı, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi gereğince isteme uygun olarak BOZULMASINA, 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Koruma tedbirleri kavramı içinde yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama ve el koyma, adli kontrol, gizli soruşturmacı, ve teknik araçlarla izleme ve telekomünükasyon yoluyla iletişimin denetlenmesi konuları yer almaktadır. 466 sayılı Kanun da bu koruma tedbirlerinde yakalama, gözaaltı, tutuklama tedbirlerinden kaynaklanan maddi ve manevi zararların tazminini düzenlerken, Ceza Muhakemesi Kanununun 141 ve devamı maddelerinde yakalama, gözaltına alma, tutuklama, arama, elkoyma işleminden kaynaklanan maddi ve manevi zararları düzenlemektedir....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek, maddi ve manevi tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu açıktır. Ancak, ilk derece mahkemesince ihtiyati tedbir olarak değerlendirme yapılmasında ve kabul kararı verilmiş olması yerinde değilse de, bu karar yönünden yapılmış bir istinaf itirazı bulunmadığından istinaf başvurusunda bulunanın sıfatı ve istinaf nedenleriyle sınırlı olarak inceleme yapılması gerektiğinden sonuca etkili görülmemiştir....
TEMYİZ SEBEPLERİ Davalı vekilinin temyiz sebepleri; eksik inceleme ile karar verildiğine, tazminat şartlarının oluşmadığına, davanın reddi gerektiğine, hükmedilen tazminat miktarının fazla olduğuna, davacı vekilinin temyiz sebepleri;adli kontrol uygulanması nedeniyle tazminata hükmedilmesi gerektiğine, maddi tazminat talebinin kabulü gerektiğine, hükmedilen manevi tazminat miktarının eksik olduğuna ve vekalet ücretine ilişkindir. III. DAVANIN KONUSU İlk Derece Mahkemesince, tazminat talebinin dayanağı olan Adana 12....
G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, haksız şikayetten kaynaklanan haksız eylem nedeniyle açılan manevi tazminat davasında istenilen geçici hukuki koruma tedbirinin reddine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yukarıda özetlenen gerekçelerle, davacının geçici hukuki koruma tedbirine yönelik isteğinin reddine karar verilmiş, bu karara karşı davacı vekili istinaf isteminde bulunmuştur....
Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olduğuna göre; geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmelidir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacze karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Alacak haksız eylem iddiasına dayandığında TBK.'...