Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

G E R E K Ç E: Uyuşmazlık, küçüğün cinsel istismarı ve alıkonması eylemi nedeniyle manevi tazminat davası sırasında istenen geçici hukuki koruma tedbir taleplerinin reddine karar verilmesinden kaynaklanmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi gereğince re'sen gözetilecekler dışında istinaf dilekçesinde gösterilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede; (I) Bilindiği üzere uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu hakkında olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. İstem, tazminata (para alacağı) yöneliktir. Davacı vekili dilekçesinde manevi tazminat istemine karşılık hem ihtiyati tedbir hemde ihtiyati haciz talep etmiştir. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir....

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbiri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacı ... için, 1100 TL maddi, 150 TL manevi tazminat, Davacı ... için, 1100 TL maddi, 1500 TL manevi tazminat, her iki davacı için de 1250’şer TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesi Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 08.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; davacı vekili ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1- Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, ceza infaz kurumunda fazladan kaldığı süre, olayın cereyan tarzı ve benzeri hususlar ile tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar yasal faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nasafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, 2- Tazminat davasına dayanak olan dava dosyasında tutuklanmadan önce lpg tüp bayiliği işi yaptığı anlaşılan davacının, hakkında koruma tedbiri uygulanmadan önceki 01/01/2009-15/10/2009 tarihleri ile hakkında koruma tedbiri uygulanan 15/10/...

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 2.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının maddi tazminat talebinin reddine, manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: 1- Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Karar tarihi itibariyle temyiz kesinlik sınırının 2.190 TL olduğu ve davacı lehine hükmedilen tazminat miktarının 2.000 TL olması nedeniyle hükmün davalı açısından kesin olduğu görülmekle; Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile yapılmadığı dikkate alınarak, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki...

        "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 2.156,00 TL maddi 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir....

          , toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davacı vekilinin ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ancak; 1-Davacı tarafça dava dilekçesinde hükmolunacak tazminat miktarlarına gözaltı tarihinden itibaren faiz işletilmesi talebinde bulunulması karşısında, davacı hakkında iki farklı dönemde koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, her bir koruma tedbiri dönemi için ayrı ayrı manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tarihten itibaren faiz işletilmemesi, 2-Yargıtayın görevi ülke genelinde uygulama birliğinin sağlanması ve benzer olaylarda aynı çözüm tarzının oluşturulmasıdır....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbiri Nedeniyle Tazminat Hüküm : 2331,16 TL maddi, 2500 TL manevi tazminat, 1250 TL karşılıklı vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesi Maddi tazminat talebinin kısmen, manevi tazminat talebinin ise kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Davanın tamamının reddedilmemesi halinde davalı lehine vekâlet ücretine hükmedilemeyeceğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün ONANMASINA, 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteligindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diger kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Somut olayda; dava konusu tazminat alacağı kaza tarihi olan 19/04/2022 tarihinde muaccel hale gelmekle birlikte alacağın tutarı ile davalıların sorumluluğunun kapsamı bakımından yaklaşık ispat şartlarının bulunmadığı, yargılamaya sonunda ortaya çıkabilecek sonucun başlangıçta elde edilmesini sağlayacak nitelikte geçici hukuki koruma tedbiri verilmesi mümkün değildir....

              Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek manevi tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Nitekim, davacılar vekili dilekçesinde ihtiyati haciz isteminde bulunmuş ilk derece mahkemesince de bu yönde değerlendirme yapılmıştır....

              Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan haksız eyleme dayanan maddi,manevi tazminat (para alacağına) yönelik olduğuna göre; ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmesi suretiyle inceleme yapılması ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz isteğinde bulunmasında hukuka aykırılık yoktur. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

              UYAP Entegrasyonu