Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminata (para alacağına) yönelik olup; geçici hukuki koruma istemi de ihtiyati haciz isteğine ilişkindir. 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....
Davacı hakkında iki farklı dönemde koruma tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, her bir koruma tedbiri dönemi için ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tarihten itibaren faiz işletilmesi gerektiğinin gözetilmemesi temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır. 1.Maddi tazminat talebine yönelik Gelirine yönelik belge sunmayan ve koruma tedbiri tarihlerinde işsiz olduğu anlaşılan davacının kazanç kaybının asgari ücret üzerinden hesaplanmasında isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 4.389,04 TL maddi, 4.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "tazminat", "09/01/2015" olan dava tarihi yerine "14/01/2015" ibarelerine yer verilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı, olarak kabul edilmiştir....
tedbiri uygulandığı dikkate alınarak, her bir koruma tedbiri dönemi için ayrı ayrı tazminat miktarları belirlenip, belirlenen her bir tazminat miktarına ilişkin olduğu tarihten itibaren faiz işletilmemesi, 4-Gerekçeli karar başlığında, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün "Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde Tazminat’’ şeklinde yazılması, Kabule göre de; Davacının, hakkında koruma tedbiri uygulanan dönemde yapılan noter ödemelerinin, kırtasiye giderlerinin, duruşmalara katılım için yapılan yol masraflarının, yapılan ziyaretlerin maddi tazminat kapsamına dahil edilemeyeceğinin dikkate alınmaması, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin, davalı vekilinin ve mahalli Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince, isteme uygun olarak; BOZULMASINA, 21.03.2022 tarihinde oy birliğiyle...
İhtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. " ... İhtiyati haczin hukuki niteliği gerek doktrin ve gerekse uygulamada tartışma konusudur. Yabancı doktrinde ihtiyati haczin; zamanından evvel yapılan peşin bir icra, bir muhafaza tedbiri, bir nevi ihtiyati haciz, yardımcı ve feri bir muhafaza tedbiri, cebri bir teminat, geçici bir emniyet tedbiri, geçici haciz olduğu belirtilmektedir. Yerli doktrinde de ihtiyati haczin; muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olduğu ifade edilmektedir. (Talih Uyar-İcra Hukukunda Haciz. Şubat 1983) Yargıtay ise içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbiri nedeniyle tazminat Hüküm : 1072,26 TL maddî, 3500 TL manevî tazminat,2000 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıyaverilmesi. Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Hükmedilen maddi tazminatın tutuklu kalınan süreye göre makul bir miktar olduğu anlaşıldığından tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir....
DAVA KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle ) KARAR : Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın husumetten reddi gerektiğini, dava dışı Asrın Temizlik şirketinin işveren olduğunu savunmuştur. Davalı T3 vekili istinaf başvurusunda; ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Dava; iş kazasından kaynaklı maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir. Talep; derdest dosyada davalı aleyhine geçici hukuki koruma tedbiri olan ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir kararı ve TBK 76. maddesi uyarınca geçici ödeme kararı verilmesine ilişkindir. İİK 'nun 257. maddesinde " Rehin ile temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı borçlunun yedinde veya 3. şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını, alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir....
Zira her iki hukuki koruma tedbiri; amaçları, konuları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Biri diğerinin yerine geçmek üzere karar verilmez. Diğer bir anlatımla talep ya ihtiyati haciz ya da ihtiyati tedbir şeklinde nitelendirilip hüküm altına alınmalıdır. Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteligindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diger kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Bu bakımdan İDM'nin karar şekli kanuna aykırıdır. Ancak, aşağıdaki açıklanan gerekçelerle sadece yapılan yanlışlığa işaret etmekle yetinilmiştir....
Ceza Mahkemesince hakkında adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilerek serbest bırakıldığı ve davacı hakkında ...Ağır Ceza Mahkemesinin 2010/119 esas sayılı dava dosyası üzerinden yapılan yargılama sonucu 03.02.2011 tarihinde 2011/4 sayılı kararla beraatine hükmedildiğinin anlaşılması karşısında, 92 günlük adli kontrol tedbiri uygulamasından doğduğu iddiası ile açılan maddi ve manevi tazminat davasında, Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Verilmesine ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 141/1 ve devamı maddelerinde hangi koruma tedbirlerinin tazminat gerektirdiği tahdidi olarak sayılmış olup adli kontrol tedbirinin kanun kapsamında yer almaması ve 6545 sayılı Kanunla CMK'nın 141. maddesine eklenen 3. fıkra kapsamında da bir zarar oluşmaması nedeniyle anılan kanundaki şartların davacı bakımından gerçekleşmediğinin anlaşılması karşısında davacının maddi ve manevi tazminata ilişkin açılan davasının 5271 sayılı CMK'nın 223/7. maddesi gereğince reddine karar verilmesinde isabetsizlik...
Delil tespitine ilişkin hükümlerden sonra "diğer geçici hukuki korumalar" başlıklı 406. maddesinin 2. fıkrasına göre; ihtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel düzenlemeler saklıdır. 406. maddesinin gerekçesinde "bu maddede diğer geçici hukuki korumalar tek tek belirtilmek yerine ihtiyati tedbir ve delil tespiti dışında da geçici hukuki korumalar olabileceğine işaret edilmiştir." 2. fıkranın gerekçesinde "diğer geçici hukuki korumaların bu kısımda düzenlenen geçici hukuki korumalar karşısındaki durumu açıklanmıştır... Bu bölümde düzenlenen ihtiyati tedbir ve delil tespiti dışında, diğer geçici hukuki korumalar kendi özel hükümlerine tabidir....