Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 5.312,70 TL maddi ve 4.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Dava Tarihi : 11/04/2016 Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 5.167,79 TL maddi; manevi tazminat talebinin kabulüyle; 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne; manevi tazminat talebinin kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat talebinin dayanağı olan Gaziantep 1....

      "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbiri Nedeniyle Tazminat Hüküm : Davacılar ..., ..., ..., ..., ... için 12,35’er TL maddi, 1000’er TL manevi tazminat, davacı ... için 11,56 TL maddi, 1000 TL manevi tazminat, her davacı için ayrı ayrı 2000’er TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. maddesindeki temyiz sınırı, hükmolunan tazminat miktarı ve temyiz edenin sıfatı karşısında kararın kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteğinin CMUK’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 15.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, dava dilekçesinin yasanın aradığı şartları taşımadığına, tazminat şartlarının gerçekleşmediğine, hangi koruma tedbiri nedeniyle tazminata hükmedildiğinin belirtilmediğine, tazminat miktarına, ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün istem gibi ONANMASINA, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eyleme dayanan maddi, manevi tazminat isteğine (para alacağına) yönelik olup; davacının geçici hukuki koruma istemi ihtiyati haciz olup; nitekim davacının isteminin açıkça bu yönde olduğu gibi ilk derece mahkemesince değerlendirme de bu yönde yapılmıştır....

          Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. İDM'nce geçici hukuki koruma tedbirine ilişkin talebin ihtiyati haciz olduğu halde 6100 sayılı HMK'nun 33. Maddesine aykırı biçimde ihtiyati tedbir olarak nitelendirilerek reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. (II) 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

          Madde Gerekçesi) Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. İhtiyati haczin hukuki niteliği gerek doktrin ve gerekse uygulamada tartışma konusudur. Yabancı doktrinde ihtiyati haczin; zamanından evvel yapılan peşin bir icra, bir muhafaza tedbiri, bir nevi ihtiyati haciz, yardımcı ve feri bir muhafaza tedbiri, cebri bir teminat, geçici bir emniyet tedbiri, geçici haciz olduğu belirtilmektedir. Yerli doktrinde de ihtiyati haczin; muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olduğu ifade edilmektedir. (Talih Uyar-İcra Hukukunda Haciz. Şubat 1983) Yargıtay ise içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir....

            maddi tazminat talebinin reddine, Davacının haksız gözaltına alınma ve tutuklanması nedeniyle yaşadığı elem ve üzüntünün giderilmesi, davacının ekonomik ve sosyal durumu, üzerine atılı suçun niteliği, gözaltına alınmasına neden olan olayların cereyan tarzı, müsnet suçtan göz altında ve tutuklulukta geçirdiği süre ile tüm dosya kapsamı dikkate alındığında, davacının haksız koruma tedbiri nedeniyle duyduğu manevi acının tatminine yönelik olarak hükmedilecek manevi tazminat miktarının zenginleşme sonucu doğurmayacak şekilde hak ve nesafet kurallarına uygun, makul ve makbul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerektiği dikkate alınarak 20,000,00 TL manevi tazminatın talebe göre gözaltına alınma tarihi olan 11/10/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." denilmektedir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbirleri Nedeniyle tazminat Hüküm : 1.499,21 TL maddi, 3000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Her ne kadar tebliğnamede davacı vekilinin temyiz isteğinin bir haftalık süre geçtikten sonra hükmü temyiz ettiği nedeniyle reddi yönünde görüş bildirilmiş ise de davacı vekilinin temyizinin bulunmadığı sadece temyize cevap dilekçesi vermiş olduğu anlaşılmakla tebliğnamedeki red düşüncesine iştirak edilmeyerek davalı vekilinin temyiz talebine hasren yapılan incelemede; Koruma tedbiri nedeniyle tazminat davalarında talepten fazlaya hükmedilemeyeceği gözetilmeden dava dilekçesinde 1500 TL manevî tazminat talep eden davacı için 3000 TL manevî tazminata hükmedilmesi, Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle halen yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK...

                Sulh Ceza Mahkemesinin 03.09.2009 tarih ve 2009/945 sayısı ile Adli kontrol tedbiri uygulanmasına karar verilmiş olup, hakkında yapılan yargılama sonucu beraatine karar verildiğinin anlaşılması karşısında, 2709 sayılı TC Anayasası’nın 19, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5 ve CMK'nın 141 ve devamı maddeleri gereğince, davacının Adli Kontrol kararına kadar olan 1 günlük fiili tutmanın, davacının içinde bulunduğu somut durum, uygulanan yakalama tedbirinin süresi, niteliği, etkileri, uygulanma tarzı gibi faktörler dikkate alındığında; Koruma Tedbirleri Nedeniyle Tazminat Verilmesine ilişkin 5271 sayılı CMK'nın 141/1 ve devamı maddelerinde belirtilen şartların davacı yönünden gerçekleştiği, bu nedenle uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi zararla ilgili makul bir tazminat miktarına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebepten...

                  UYAP Entegrasyonu