Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, ölümlü trafik kazasından kaynaklanan haksız eyleme dayanan maddi,manevi tazminat (para alacağına) yönelik olduğuna göre; ilk derece mahkemesince geçici hukuki koruma tedbirinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmesi suretiyle inceleme yapılması ve davacılar vekilinin ihtiyati haciz isteğinde bulunmasında hukuka aykırılık yoktur. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257 ve devamı maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....
Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteligindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diger kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımmında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Somut olayda; dava konusu tazminat alacağı kaza tarihi olan 19/04/2022 tarihinde muaccel hale gelmekle birlikte alacağın tutarı ile davalıların sorumluluğunun kapsamı bakımından yaklaşık ispat şartlarının bulunmadığı, yargılamaya sonunda ortaya çıkabilecek sonucun başlangıçta elde edilmesini sağlayacak nitelikte geçici hukuki koruma tedbiri verilmesi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Dava Tarihi : 11/04/2016 Hüküm : Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüyle 5.167,79 TL maddi; manevi tazminat talebinin kabulüyle; 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının maddi tazminat talebinin kısmen kabulüne; manevi tazminat talebinin kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Tazminat talebinin dayanağı olan Gaziantep 1....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 5.312,70 TL maddi ve 4.500 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Nesnel bir ölçüt olmamakla birlikte, davacı lehine hükmedilecek manevi tazminatın davacının sosyal ve ekonomik durumu, üzerine atılı suçun niteliği, tutuklanmasına neden olan olayın cereyan tarzı, tutuklu kaldığı süre ve tazminat davasının kesinleşeceği tarihe kadar faizi ile birlikte elde edeceği parasal değer dikkate alınıp, hak ve nesafet ilkelerine uygun makul bir miktar olarak tayin ve tespiti gerekirken, belirlenen ölçütlere uymayacak miktarda az manevi tazminata hükmolunması, temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamıştır....
alınarak mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığına sevk edildiği, davacının gözaltına alındığına dair tutanağın da mevcut olduğu, davacının aynı gün Cumhuriyet savcısı tarafından ifadesinin alınmasının ardından adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildiği ve nihayetinde adli kontrol tedbiri uygulanmak suretiyle serbest bırakıldığının sabit olması karşısında, Ceza Muhakemesi Kanununun 141/1-e maddesindeki “kanuna uygun olarak yakalandıktan veya tutuklandıktan sonra haklarında kovuşturmaya yer olmadığına veya beraatlerine karar verilen” kişilerin tazminat isteyebilecekleri hususu dikkate alınarak, davacı lehine uğranıldığı iddia edilen zarara ilişkin makul bir manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı gerekçe ile manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi, 2-Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine, "Yakalama veya Tutuklama Sonrası KYO veya Beraat Kararı Verilmesi Halinde...
Nitekim 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istem, haksız eyleme dayanan maddi, manevi tazminat isteğine (para alacağına) yönelik olup; davacının geçici hukuki koruma istemi ihtiyati haciz olup; nitekim davacının isteminin açıkça bu yönde olduğu gibi ilk derece mahkemesince değerlendirme de bu yönde yapılmıştır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma Tedbiri Nedeniyle Tazminat Hüküm : Davacılar ..., ..., ..., ..., ... için 12,35’er TL maddi, 1000’er TL manevi tazminat, davacı ... için 11,56 TL maddi, 1000 TL manevi tazminat, her davacı için ayrı ayrı 2000’er TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacılara verilmesi Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü: 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. maddesindeki temyiz sınırı, hükmolunan tazminat miktarı ve temyiz edenin sıfatı karşısında kararın kesin olması nedeniyle davalı vekilinin temyiz isteğinin CMUK’un 317. maddesi gereğince istem gibi REDDİNE, 15.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, dava dilekçesinin yasanın aradığı şartları taşımadığına, tazminat şartlarının gerçekleşmediğine, hangi koruma tedbiri nedeniyle tazminata hükmedildiğinin belirtilmediğine, tazminat miktarına, ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün istem gibi ONANMASINA, 14/05/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Dava konusu istek tazminata (para alacağına) ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. İDM'nce geçici hukuki koruma tedbirine ilişkin talebin ihtiyati haciz olduğu halde 6100 sayılı HMK'nun 33. Maddesine aykırı biçimde ihtiyati tedbir olarak nitelendirilerek reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı görülmüştür. (II) 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için bir alacağın varlığı ve bu alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....
Madde Gerekçesi) Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır. İhtiyati haczin hukuki niteliği gerek doktrin ve gerekse uygulamada tartışma konusudur. Yabancı doktrinde ihtiyati haczin; zamanından evvel yapılan peşin bir icra, bir muhafaza tedbiri, bir nevi ihtiyati haciz, yardımcı ve feri bir muhafaza tedbiri, cebri bir teminat, geçici bir emniyet tedbiri, geçici haciz olduğu belirtilmektedir. Yerli doktrinde de ihtiyati haczin; muhafaza ve emniyet tedbiri, ihtiyati tedbirin özel bir nevi, koruma tedbiri, teminat tedbiri olduğu ifade edilmektedir. (Talih Uyar-İcra Hukukunda Haciz. Şubat 1983) Yargıtay ise içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir....