Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

edilmemesi ve takdir edilen manevi tazminat için de gözaltına alınma tarihi olan 19.03.2010 tarihinden itibaren faize hükmolunmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle hükmün (1) numaralı fıkrasında bulunan maddi tazminat miktarı olan "...16.422,67 TL..." ibaresi yerine "16.427,75....

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Davanın kısmen kabulü ile 20.000,00 TL maddi, 470.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında "koruma tedbirleri nedeniyle tazminat" yerine "kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....

      Dava konusu olayla bağlantılı olarak aynı kanunun 58.maddesi manevi tazminatın koşullarını da açıklamıştır. Buna göre “Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir.” Madde metninden anlaşılacağı üzere, manevi tazminat talep edebilmek için mobbingi teşkil eden davranışların kişilik haklarına zarar vermesi gerekir. Yani, mobbing olarak belirtilen her davranış manevi tazminat sonucunu doğurmaz. Anlık öfke ile süreklilik göstermeyen geçici davranışlar mobbing değildir. Hareketin mobbing sayılabilmesi için sistematik, sürekli ve kasıtlı olması gerekir. Ayrıca hareketin amacı da doğru tespit edilmelidir. Çünkü mobbingde amaç, iş ilişkisi içinde bulunduğu mağdurdan kurtulmak veya ona zarar vermek, onu yıldırmaktır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Örneğin, yöneticinin otoriter olması tek başına mobbing uygulandığı anlamına gelmez....

      İhtiyati haciz esasen geçici bir hukuki koruma olup, geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsüdür. Geçiçi hukuki koruma yargılamasında yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmemektedir. 4. Davacının davası trafik kazası nedeni ile cismani zarardan kaynaklı maddi ve manevi zararın tazmini istemine ilişkindir. Davaya konu olay nedeni ile davalıların sorumlulukları 2918 sayılı KTK ve 6098 sayılı TBK hükümleri ile ZMMS poliçesi kapsamında sürücünün kusuru oranındadır....

        Nitekim, 6100 Sayılı HMK'nun 406/2. fıkrasında "İhtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara iliskin diğer kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır." denmiştir. Bu fıkranın gerekçesinde "özellikle uygulamada farklı geçici hukuki korumaların birbirinin yerine kullanılmasının hatta -ihtiyati tedbir zımnında ihtiyati haciz kararı verilmesi- gibi aslında kanuna tamamen aykırı geçici hukuki koruma kararı oluşturulmasının önüne geçilmesi amaçlanmıştır." denmiştir. Eldeki davada istek; para alacağına ilişkin olduğundan geçici koruma talebinin ihtiyati haciz olduğu kabul edilmeli ve buna göre inceleme yapılarak karar verilmelidir. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır....

        Delil tespitine ilişkin hükümlerden sonra "diğer geçici hukuki korumalar" başlıklı 406. maddesinin 2. fıkrasına göre; ihtiyati haciz, muhafaza tedbirleri ve geçici düzenleme niteliğindeki kararlar gibi geçici hukuki korumalara ilişkin diğer kanunlarda yer alan özel düzenlemeler saklıdır. 406. maddesinin gerekçesinde "bu maddede diğer geçici hukuki korumalar tek tek belirtilmek yerine ihtiyati tedbir ve delil tespiti dışında da geçici hukuki korumalar olabileceğine işaret edilmiştir." 2. fıkranın gerekçesinde "diğer geçici hukuki korumaların bu kısımda düzenlenen geçici hukuki korumalar karşısındaki durumu açıklanmıştır... Bu bölümde düzenlenen ihtiyati tedbir ve delil tespiti dışında, diğer geçici hukuki korumalar kendi özel hükümlerine tabidir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : Davacının tazminat talebinin kısmen kabülü ile 200,00 TL manevi tazminatın tutuklama tarihi olan 24/06/2014 tarihinden işletilecek yasal faizi ile davalı Hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Gerekçeli karar başlığında, dava türü olarak, "Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' yerine, ‘’Haksız tutuklama nedeni ile maddi ve manevi’’ olarak yazılması, dava tarihi olarak “30/11/2015” yerine “04/12/2015” olarak yazılması mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir....

            "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeni ile tazminat Hüküm : Manevi tazminat talebine ilişkin davanın kısmen kabulü ile 200,00 TL manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine Davacının tazminat talebinin kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü; Gerekçeli karar başlığında " koruma tedbirleri nedeni ile tazminat" yerine "haksız tutuklama nedeniyle tazminat talebi" ibaresine yer verilmesi mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım yanlışlığı olarak kabul edilmiştir. 1-Davalı vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde; Davalı vekilinin temyizinin katılma yolu ile olmadığı dikkate alındığında, 6100 sayılı HMK’nın geçici 3. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan ve 21.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5219 sayılı Kanunun 2. maddesi ile değişik HUMK’un 427. ve ek 4. maddelerindeki temyiz sınırı ve hükmolunan...

              Bu sebeple davacıların manevi zararlarına karşılık ihtiyati haciz taleplerinin tamamının tek kalemde istenebileceğinden göz önünde tutularak ihtiyati haciz talebinin kabulü, hacizde ölçülülük ilkesi gereğince kısmen kabul-kısmen reddi veya reddine karar verilmiş olması ileride hükmedilecek olan manevi tazminat istemi için 6100 Sayılı HMK'nun 36/1- b bendi gereğince davada iki taraftan birine veya üçüncü kişiye kanunen gerekmediği halde görüşünü açıklamış olması niteliğinde görülemez. Diğer bir anlatımla ihtiyati hacizde verilen karar ne olursa olsun buna bağlı olmaksızın nihai kararda 22/06/1966 tarihli 7/7 sayılı İBK'da göz önünde tutularak manevi tazminatın hüküm altına alınması mümkündür....

              uymayacak miktarda fazla manevi tazminata hükmolunması, 2-)04/01/2019 tarihli dilekçe ile yetkisi bulunan davacı vekilinin avukatlık ücretin ilişkin kısım hariç maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirdiği, avukatlık ücretine ilişkin olarak da dairemizce gidilen görüş değişikliğine göre; tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekalet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekalet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceğinin gözetilmemesi, 3-)Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 13.03.2007 gün ve 2 - 63 sayılı kararında açıklandığı üzere: koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davalarında, ancak davanın tamamen reddi halinde davalı lehine vekalet ücretine hükmolunabileceği, davanın kısmen kabulü halinde ise davalı lehine vekalet ücretine hükmolunamayacağının...

                UYAP Entegrasyonu