Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Talep; trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat istemli davada verilen ihtiyati haciz kararına vaki itirazın reddine ilişkin ara kararın kaldırılması istemine ilişkindir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf itirazları, İİK'nın 257. ve devamı maddelerindeki düzenlemeler ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda; İİK'nun 257/1.maddesinde "Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir." denilmiştir. Somut olayda, iddia olunan zarar haksız eylemden kaynaklandığından 6098 Sayılı TBK.'nun 117/2 maddesi gereğince tazminat, haksız eylemin gerçekleştiği tarihte muaccel hale gelmektedir. İhtiyati haciz kararları esas hakkında kesin bir kanaat oluşmadan ve tam bir ispat aranmadan verilen geçici nitelikte hukuki korumaya ilişkin kararlardır....

, 2- Mahkemece kabul edilen maddi ve manevi tazminat miktarlarına tahliye tarihi olan 18.01.2012 tarihinden itibaren yasal faize hükmolunmuş olmasına karşın, bu tarihin maddi tazminat yönünden tutuklama tarihi, manevi tazminat yönünden ise gözaltı tarihi olarak belirtilmesi, 3- ''Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olan dava türünün gerekçeli karar başlığında, ''Haksız koruma tedbirleri nedeniyle tazminat'' olarak yazılması, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 28.05.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    beyan ettiği ve olay tarihinde üzerinde yapılan aramada uyuşturucu madde ele geçirildiği, ayrıca uyaptan yapılan araştırmada davacı hakkında Kastamonu Cumhuriyet Başsavcılığının 2018/4694 soruşturma sayılı dosyasından kullanmak için uyuşturucu ve uyarıcı madde kabul etmek veya bulundurmak suçundan yürütülen soruşturmanın bulunduğu dikkate alındığında, davacının manevi tazminat talebinin koşulları oluşmamasına rağmen yazılı şekilde hüküm kurulması, kanuna aykırı bulunarak; hüküm fıkrasının (1) numaralı bendininde yer alan "Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile 4.000,00 TL manevi tazminatın, haksız tutuklama tarihi olan 04.06.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine," ibaresinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine "Davacının manevi tazminat talebinin reddine" yazılması suretiyle düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir....

      Talep, trafik kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemli davada verilen geçici hukuki koruma kararına dairdir. Duruşma açılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından inceleme ve görüşmeler HMK'nın 353 ve 355'inci maddeleri uyarınca istinaf sebepleriyle ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı biçimde dosya üzerinden yürütülmüştür. Buna göre; 1-İhtiyati haciz, nitelikçe bir geçici hukuki koruma tedbiridir. (HMK 406/2) Geçici hukuki koruma tedbirlerinin amacı, yargı organları önünde hak arayan kişilerin nihai olarak elde etmeyi umdukları haklarına erişimi kolaylaştırmaktır. Bu amacın gerçekleşmesi için, elde edilmesi umulan hakların ya da onların konularının ortadan kalkması, yok olması, değiştirilmesi gibi olasılıkların bertaraf edilmesi gerekir. Elde edilmesi umulan hakka kavuşulmasını kolaylaştırıcı tedbirler hak arama özgürlüğünü, adil yargılama hakkını ve hukuk devleti ilkesini de yakından ilgilendirir....

        Davacının, kendi vekili ile yaptığı ve sadece tarafları bağlayan ücret sözleşmesi niteliğindeki vekâlet akdi uyarınca ödenmesi kararlaştırılan bedelin koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamında değerlendirilemeyeceği gözetilmelidir. Anılan içtihadı birleştirme kararı ve yerleşik Yargıtay uygulamaları nazara alındığında, tazminat talebinin dayanağı olan ceza dava dosyasında beraat etmiş olması nedeniyle davacı lehine maktu vekâlet ücretine hükmolunması gerektiği, maktu vekâlet ücretini aşan ve serbest meslek makbuzu ile ispatlanan kısmın ise davacı ile avukatı arasındaki hukuki ilişkiye dayandığı, bu nedenle koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davasında zarar kapsamına dahil edilmesi davalı açısından kararın kesin olması sebebiyle bozma nedeni yapılamamıştır. B....

          Bilindiği üzere, uyuşmazlık bir miktar para alacağına ilişkin ise İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati haciz; uyuşmazlığın dava konusu olması halinde 6100 Sayılı HMK'nun 389. vd maddeleri gereğince ihtiyati tedbire ilişkin geçici hukuki koruma kararı verilmesi istenebileceği açıktır. 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi gereğince olayları anlatmak taraflara, hukuki niteleme mahkemeye aittir. Eldeki davada istem, maddi manevi tazminat isteğine (para alacağına) yönelik olduğuna göre davacının geçici hukuki koruma tedbirine yönelik isteğinin de ihtiyati haciz olarak kabul edilip değerlendirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığından, davalı şirket vekilinin bu hususa değinen istinaf istemi yerinde görülmemiştir. Öte yandan, 2004 Sayılı İİK 257. vd. maddeleri gereğince ihtiyati hacize karar verebilmek için alacağın muaccel olup olmadığı önem taşımaktadır. Alacak haksız eylem iddiasına dayandığında 6098 Sayılı TBK.'...

          , evin iç kısmındaki kapı, dolap ve eşyaların arama sırasında zarar gördüğüne ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, ayrıca arama dolayısıyla bir zararın olmadığına dair zaptın davacı tarafından imzalandığı, arama sırasında kötü muamelede bulunulduğuna ilişkin iddiaların ise suç soruşturmasına konu olabileceği, CMK'nın 141/1-i maddesinde düzenlenen arama koruma tedbirinin ölçüsüz gerçekleştirilmesi nedeniyle tazminat kapsamında bulunmadığı dikkate alınarak davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kısmen kabulüne karar verilmesi, 2- Gerekçeli karar başlığında, ''dava'' yerine ''suç'' yazılması ile koruma tedbirleri nedeniyle tazminat davası olan dava türünün ''Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi'' olarak belirtilmesi, Kanuna aykırı olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi gereğince...

            Koruma tedbirleriyle ulaşılmak istenen amaçlar arasında şüpheli kişinin veya sanığın hazır bulunmasını ve delillerin karartılmamasını güvence altına almak başta gelir ayrıca koruma tedbirleriyle, kişi hak ve özgürlüklerini sınırlandırmanın kanunla yapılması, geçici olması ve amaç değil araç olması esastır. 6222 sayılı Kanun'un 18/3. maddesi uyarınca uygulanan "seyirden yasaklama" tedbiri ise, Kanun'da tanımlanan veya yollamada bulunan ilgili kanunlardaki suçlardan birinin işlendiği şüphesinin olması ve bu şüphe nedeniyle hakkında soruşturma başlamış olması durumunda hiçbir karara gerek olmaksızın Kanun gereği derhal uygulamaya konulan "özgün ve önleyici amaçlı koruma tedbiri"dir....

              "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Davacının tazminat talebinin reddine ilişkin hüküm, davacı vekili ve mahalli Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Tazminat talebinin dayanağı olan ......

                "İçtihat Metni"Mahkemesi :Ağır Ceza Mahkemesi Dava : Koruma tedbirleri nedeniyle tazminat Hüküm : 120 TL maddi, 200 TL manevi tazminatındavalıdan alınarak davacıya verilmesine....

                  UYAP Entegrasyonu